- 15.03.2015 00:00
İzliyorum şu kozmik oda tartışmalarını. Anladığımı özetleyeyim:
Bir tarihte polis Ergenekon soruşturmaları kapsamında TSK nın ‘Kozmik Odası’nda arama yapmak istedi. Genel kurmay buna izin vermedi. Uzun tartışmalardan sonra hakim denetiminde günlerce süren bir inceleme yapıldı. Sonra bunun altından bir şey çıkmadı. Kozmik odada bir şey bulunup bulunmadığı, bulunduysa bunun ne olduğu kaynadı gitti.
Aradan yıllar geçti, ‘paralel yapı’ icat oldu. Kozmik odaya girenlerin, oradaki belgeleri inceleyenlerin ‘casusluk’ yaptığı gündeme geldi. Dönemin Genel kurmay Başkanı İlker Başbuğ diyor ki ben kimseye belge vermedim. Necdet Özel de ‘Savcılık istedi ben verdim. Bunları vermemek TSK yı yıpratıyordu’ diyor.
Bu belgeleri savcıya vermek mi suç, vermemek mi?
Belgeler savcıya gittikten sonra neler olmuş? TSK ‘özel harp dairesi’ ni lağvetmiş. Seferberlik Tetkik kurulları da tümden yenilenmiş. Böylece savcının elindeki belgeler deşifre olmuş sayıldığından (ki doğrusu da budur) yeni bir yapılanmaya gidilmiş.
Gelelim meselenin özüne. Şu ‘seferberlik tetkik kurulları’nın ne iş yaptığını bilmem. Askeri zaruretten midir, yoksa NATO yapılanması içersinde bize uyumlaştırılmış bir yapı mıdır onları az çok askeriye hakkında daha derin bilgi sahibi olanlar anlatabilir. Ama ‘özel harp dairesi’ hakkında biraz bilgim var.
Bu yapı, rahmetli Ecevit’in önüne devasa bütçesi konduğu zaman açığa çıkan bir yapıdır. Memurlarına maaş bulmakta zorlanan bir Başbakan bu bütçeyi görünce dumura uğrar. Ödeneği imzalamadan önce bunu araştıracağını söyler. Bu evrakı önüne getirenler kem küm eder. Bir süre sonra da sana yağ, tüp gaz kuyrukları başladı ve Ecevit’in başbakanlığı çöpe gitti zaten.
Araştırmak ha........... O tarihlerde Türkiye’de sağ-sol çatışması adı altında günde yaklaşık on kişi ölüyor, yaratılan bu terör ortamından 12 Eylüle giden yolların taşları döşeniyordu. Özel Harp Dairesi, kamuoyunda kontur-gerilla (günümüzde Ergenekon) diye bilinen Türk Gladyosunun resmi adı idi.
Demek ki daha yeni lağvedilmiş. Ergenekon’un neden güç kaybettiğini daha iyi anlıyorum. Ya katbetmeseydi............ Şimdi hükümet eski Ergenekoncularla ‘paralel yapıya karşı mücadele’ için ittifak yapmaya, onları aklamaya cesaret edebilir miydi? Paralel yapı ise ayrı bir güç odağı idi. Önce AKP ile ittifak yapıp Ergenekon’u köşeye sıkıştırdı, sonra da Hükümeti tepeleyip yönetimi ele geçirmeye çalıştı.
Allah hiç birinin işini rast getirmedi, ellerini ayaklarını birbirine dolaştırdı smile ifade simgesi. Ne olduysa Türkiye’nin iyiliğine oldu.
Yorum Yap