Yakup Köse, Ö.S. ve yargıda yorum

  • 2.07.2011 00:00

Madalyonun bir yüzü:

Evet, şaşırtıcı ama Türk hukuk düzeninin karanlık dehlizlerinden Yakup Köse çıkmayı başardı! Yakup Köse ve arkadaşlarının duruşması geçtiğimiz günlerde Beşiktaş Adliyesi’nde yapıldı; dava düştü ve beraat kararı verildi.

Yakup Köse 1995’te imam hatip lisesi öğrencisiyken İBDA/C üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı ve 10 yıl cezaevinde kaldı. Hakkında “hiçbir delil olmamasına rağmen” idam cezasına çarptırıldı. Yakup cezaevindeyken, kafa kol koparan, insan bedenlerini cayır cayır yakan, bir Ergenekon şaheseri olan o meşhur “Hayata Dönüş Operasyonu”na maruz kaldı ve ağır yaralandı. 2005’te tahliye edildi, ama birilerinin “yorumuyla” o operasyon sırasında teşekkül oluşturarak devlete karşı gelmek iddiasıyla 20 yıl ceza istemiyle tekrar yargılandı. Yakup işte o davadan beraat etti.


Türk yargı sistemi Yakup’un hayatından 10 yılını çaldı; daha da çalmaya niyetliydi ama ne olduysa, nasıl olduysa, başka çalmamaya karar verdi. Nasıl olduysa, “farklı bir yorum” yapıldı...


Madalyonun esas yüzü:


Bianet’in haberine göre, Ö.S. de Yakup gibi 14 yaşındayken gözaltına alındı. O bir Terörle Mücadele Kanunu (TMK) mağduru çocuk ve terör örgütü olduğu şüphesiyle 11 aydır tutuklu. Yargının dehlizlerindeki birileri, yaptıkları “yorumlara binaen” onu dört ayrı cezaevinde gezdirdi; sonunda avukatı Müşir Deliduman’ın çabalarıyla memleketi Erzurum’a getirildi.

Ö.S. kin ve nefretin saklanamadığı yargı ve cezaevi dehlizlerindeki hücrelerde aylar boyunca “yorum”a maruz kalarak tek başına tutuldu. Ö.S. hakkında hâlâ iddianame hazırlanmadı. Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı ise tatildeymiş.

Ve Ö.S. adlı çocuk, çocukları koruma falan gibi birtakım kanunlar ve hep “yorumlar” eşliğinde sadece isminin baş harfleriyle anılıyor! Çocuğu 11 ay içerde tut; sonra da ismini sakla! Yorum böyle bir şey herhalde!

Ve sadece isminin baş harfleriyle anılan daha yüzlerce çocuk TMK’da yapılan değişiklikten bu yana gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. İHD’nin raporlarına göre, geçen dokuz ayda 424 çocuk gözaltına alındı; 129 çocuk tutuklandı. 



Hangi “yorum” meşru gösterebilir bu çocuklara verilen cezayı ve onların yaşadığı travmayı? O çocukların büyüyünce devletten nefret edecek olmaları da “yorum”un parçası mı acaba?

Son günlerdeki Meclis’e girme ve o Meclis’in kapılarını kapatma çabaları da yorumlarla anlaşılabilecek bir şey mi acaba?


Soğuk savaştan kalma, kendisini bitmiş bir rejimin bekçisi olarak gören bir yapı darmadağın olmuş durumda. Hukuktan, kanun maddelerinden anladığını söyleyen bir sürü insanın aralarındaki yorum farklarına baktığınız zaman kafaların karmakarışık olması hiç şaşırtıcı değil. Çünkü bitmiş olanla, doğmakta olan arasında tabii ki dünyalar kadar yorum farkı olacak...

Yıllarca süren davalar hakkında “yargıyı etkilememek” için hariçten yorum yapmanın ne kadar ayıp, günah falan olduğunu öğrendik. Aynı davalar hakkında iki farklı mahkemenin nasıl taban tabana zıt “yorumlar” yapıp, farklı hükümler verdiğine tanık olduk...

Başörtüsünü “siyasi simge” olarak niteleyip, başörtülüleri mahkeme salonlarına bile sokmayanların “nötr” olduklarına inanmamız, ama onların farklı kararlarını “yorum farkı” olarak bellememiz istendi. Ancak mesele yorum morum değildi; “nötr” olduğu söylenenlerin verdikleri kararlar basbayağı siyasiydi!

Bugün de gene ortalıkta “yorumdan” geçilmiyor memlekette... Bir yandan Fırat’ın doğusunda ve batısında her türlü haltı yiyip, insanları öldüren ve insanların birbirlerini öldürmesi için yüzlerce “plan” ve “psikolojik harekât” düzenleyenler, “ulus” lafı edildiğinde mangalda kül bırakmayıp, aynı “ulusu” bölmek için her türlü marifeti sergileyenlerle 100 yıldır her türlü aşağılanmaya, asimilasyon, inkâr, baskı, cinayet ve işkenceye maruz kalıp, “artık yeter!” diyen insanlar aynı yorum kavgalarının içinde yan yana konuyor.

Lâfı fazla gevelemenin âlemi yok. Ergenekon’dan tutuklu bulunanların ve BDP’lilerin Meclis’e girip girememeleri “yorum” meselesi değil. Mesele “eski” ve “yeni” arasında kıran kırana süren siyasi bir kavga... Ergenekoncular eskiyi, eski düzeni ve soğuk savaşı temsil ediyorlar ve bu yüzden yeni toplumu “bölücü” bir nitelik taşıyorlar. BDP ve Kürt kimlik hareketi ise –söylemlerindeki eski ve yeni arasındaki bütün iniş çıkışlara rağmen– yeniyi taşıyorlar. Şimdiye kadar Ergenekoncu bir zihniyet tarafından uygulanan bütün sindirme politikalarına karşı, dağı falan bir kenara bırakıp, inatla parlamentoya girmeye çalışıyorlar. Yani bütün kara propagandaya rağmen, birincilerin bütün bölme faaliyetlerine rağmen, bu memlekette “durmaya”, bu memleketle “bütünleşmeye” çalışıyorlar...

Yani aynı yorum kavgalarının içine hapsolsalar da, aradaki fark var. Sözkonusu olan, siyasi bir kavga ve bu siyasi kavganın tarafları bambaşka siyasetleri temsil ediyorlar. Ve mesele, bunlardan eskiyi temsil eden savaş isteyenlerin mi, yoksa yeniyi temsil eden barış isteyenlerin mi kazanacağı...


ferhatkentel@gmail.com
 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums