6-8 Ekim olaylarında kim kazandı acaba?

  •  

 Boşuna dememişler “bir musibet bin nasihatten yeğdir” diye,

6 Ekim 2014 günü Mardin’e asker olan çocuğumun ziyaretine gitmiştim, daha Madrindeydik haber aldık ki şehri azim Diyarbekir’de  hadiseler başlamış.

Fabrika köyünden tepeye çıkar çıkmaz bir de baktık ki şehrimizin birçok yerinde dumanlar yükseliyor.

İlçe ota garında indik yollar kapatılış, arabalar şehre gitmeye cesaret etmiyor.  Ben eşimle birlikte yaya yola koyulduk bir de baktık ki şehitlikte, yol ateş yakılarak kapatılmış, yüzü gözü kapalı fitne ehli kimseler etrafta dolanıyor.

Akşam herkes evlerine çekilirken nerden geldiği bilemediğimiz bir eşkıya ekibi tıpkı aç kurtlar gibi şehre inmiş ve aldatabildiği serseri gençliğimizi de iki kelimeyle heyecana getirmiş ve ne yaptıklarını bilmez vaziyette terör estiriyor, mal ve cana kast ediliyor. KOBANİ/IŞİD/YPG dediler, buradaki Kürtleri öldürdüler.

Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürme biçimi öyle bir acayiple oluştu ki bu katillerin soytari olduklarına yeterli bir delildir. Kimse bu canilere Kürt demesin, bozuk bir ağızla “rojbaş/spas” diyerek  iki kelime Kürtçe konuşmakla Kürt olunmaz.

7 ve 8 Ekime de sıçrayan bu bela birçok ilimize yansıdı ve 53 insanımızın ölümüne sebep oldu.

İlginçtir Yasin Börü bu katliamın sembol ismi oldu. Aslında arkadaşları da onun gibi masum idiler, ancak Yasin’in üç özelliği onu bu melun günlerin sembolü haline getirdi.

*11. sınıf lise öğrenciydi,

*16 yaşında ve en küçükleriydi,

*En zayıf ve en zarifleriydi galiba.

Ayrıca Yasin Börü benim öğrencimdi, sınıfta en ön sırada oturuyordu, sessiz ve vakarlıydı, onunla konuştuğunuz zaman hafif bir tebessümle az konuşarak sorunuzu cevaplıyordu, ben bazen onu konuşkan hale dönüştürmek için “haydi bakayım bu soruya sen cevap ver derdim, Yasin vel Kur’anil Hekim”  ayağa kalkar kısaca cevabımı verirdi.

Meğerse Allah katında çok değerli biriymiş de haberim yokmuş, bak sanıza Türkiye’de hatta dünyada namını duymayan kalmadı, ismini duyan mümin ona dua ediyor.

Kanaatim o ki bazı insanların kanı çok pahallıdır, nerdeyse bir örgüt, bir parti onun kanında boğulacak. Baksanıza bu olayların talimatını veren siyasiler arkasında durmaya cesaret etmiyorlar, eğer mahkeme salonundaki kimselerin sanıkları savunma gerekçeleri halk duyarsa inanın o ifadelerin arkasında duran avukatların dahi yüzüne tükürecekler.

Savunma gerekçelerinden biri şuymuş “bu sanıklar Kürt oldukları için cezalandırıyorlarmış, peki sormazlar mı bu öldürülenler neydi? bunlar Kürt değil mi?”

Siz aklınızı ekmek peynirle mi yediniz;

Sadece kafir olanlar mı Kürt’türler?

Zalim olanlar mı Kürt’türler?

Namus anlayışı kıt olanlar mı Kürt’türler?

Kürtler bu gün düşünme moduna girmişler ve artık bu yanlışa “dur” demek üzeredirler. Eğer saygın bir akılla Kürtlere rehberlik yapan birileri olsaydı çoktan bu lanetli katillere hayır diyebilirdi. Ama Hükümetin istihbaratı yetersiz, Kürt siyaseti de tam inandırıcı olamıyor.

O gün bu gündür hayatımız her geçen gün zor oluyor. Güvenlik paketi çıktı, hendek/barikat savaşı ile şehirlerimiz yaşanmaz hale geldiler, halkımız mağdur oldu, onuru kırıldı.

Bütün bu olup bitenlerden devlet de sorumludur ama ikinci derece sorumludur. Valiliğin açıklaması da ibretlik ifadeler içeriyordu, polise bir şey olmamış diye emniyet başarılı sayılıyordu.

Ey Türkiye!

Ey Diyarbakır!

Ey Kürt vatandaşlarım!

Zaman uyanık olma zamanıdır, soruyorum bu olup bitenlerden kim kazandı? Sadece Türkiye’nin ve Müslümanların düşmanları kazandı değil mi?

Ama şu anda heyecana kapıldılar, bu da sevindiricidir diye düşünüyorum.

Allah bu tür belaları bir daha göstermesin

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums