- 30.12.2015 00:00
Roboski katliamı 2011’in 27 Aralığında meydana gelen ve 34 masum insanımızın 26’sı bir aileden öldürüldüğü, emsali görülmemiş bir faciaydı. Buna benzer silahsız 33 Askerin öldürülmesi ve Başbağlar köyü katliamı yapılmıştı fakat ucu bir yerlere dokunur diye o katillere lanet edenler pak azdır. Halbuki bize yakışan zulüm kimden gelirse gelsin karşısında sesimizi çıkarabilmektir.
Facianın 17.günü ülkemizin 10 ilinden 35 insan hakları savunucuları bir araya gelerek Uludere’yi ziyaret ettik. Taziyelerimizi sunduk. Bu davanın takipçisi olacağımızı ahdettik.
Kim ne de derse desin bizde oluşan kanaat şu ki bu vatandaşlarımız sıradan bir sınır ticaretini yaparken, birilerinin canı istedi diye vuruldular. Yeni seçilen ve hükümetin emrinde olduğu izlenimini veren genel kurmay başkanını ve başbakanı zan altında bıraktılar. Onların da yapması gerek şey bu emir komuta zinciri içinde yer alan kimseleri adaletin önüne çıkarmaktı ama yapmadılar/yapamadılar. Devlet hala bu emri veren bulamadı, o acı içimizde bir türlü çıkmadı, Anadolu insanı da bu katliama karşı sessiz ilgisiz kaldı.
Malum bu olay açısından hak ihlalleri çok yönlü olup kademe kademe baktığımız zaman her aşamada imal ve ihlal olduğu ortadadır.
Böyle bir olay olduğu zaman,
1-Hemen soruşturma açılmalıdır,
2-Yargı mercii muktedir olmalıdır,
3-Süreç şeffaf olmalıdır,
4-Zaman kaybedilmesine meydan verilmemelidir.
Bu maddelere baktığımız zaman her açıdan bir ihmal, bir ihlal olduğu ortadadır. 34 İnsanımızın öldürülmesinin derdi yetmedi bir de bu süreçte kalanlar dert cefa verildi.
Hatırlıyorum iki üç gün daha mesele açıklığa kavuşmamıştı, soruşturma gecikmeli açıldı, savcılık istediği belgelere ulaşmakta zorlanıyordu, süreç şeffaf değildi ve epey zaman kaybedildi. Neticede bir sonuca varılamadı. Yani öldürülen 34 vatandaşımız var, ama katil ortada yok, işte devletimiz bu şekilde kayıp ediyor. Birilerini koruyayım derken vatandaş nezdinde güveni sarsıyor.
Böyle bir dosya hiç bu şekilde kapanır mı? Vicdan buna cevaz verir mi? Başbakanımız o zaman eşini de bir nevi özür mahiyetinde gönderdi, devlet tazminatı üstlendi, ama iki eksik kaldı birincisi katil ortaya çıkmadı ikincisi devlet özür dileyip halkından helalık istemedi.
Tabi bir kesim de bunu siyasi açıdan kullanabildiği kadar kullandı. Bunların yakınları çağrıldıkları yerlerde meseleyi anlattıktan sonra “Katil Erdoğan” sloganıyla konuşmalarını tamamlıyorlardı. Encü ailesinden biri vekil oldu, HDP bunun üzerinde siyaset epey yaptı.
Oraları göreniniz var mı bilemem, çok fakir ama bir o dara tertemiz insanlardır. Şırnak ve Hakkari halkının durumunu bilen olursa onlara yeddi açıdan hak verir hiçbir eleştirilerini haksız bulmazlardı, 2013 verilerine göre GSMH açısından fert başına milli gelir açısından 33 bin dolarla en zengin ilimiz Kocaelliyken, 2.500 dolarla en fakir ilimiz Şırnak’tı. Ayrıca yıllardır başından terör eksik olmuyor. Aslında bu her iki ilimizi de pilot il olarak kabul edilip hepsine işsizlik maaşını bağlamak gerekir diye düşünüyorum.
Artık bu tür sorunlarımızı çözme zamanı gelmiştir. Roboski vakasının aydınlığa kavuşması barış sürecinin bir parçası haline gelmiştir.Dosyanın tekrara açılarak faillerin bulunması için dava daha esaslı bir tarzda ele alınmalıdır diye düşünüyorum.
Tüm vatandaşlarımızı bu konuda hassas olmaları ve meclisi hükümeti harekete geçirmesi için katkıda bulunmalarını bekliyorum.
Daha adil ve huzurlu günlere hep beraber
Yorum Yap