- 29.12.2015 00:00
DTK Deklarasyonu keşke daha pozitif ve anlaşılır ifadeler içerseydi. Bir Kürt vatandaş olarak halkın beklentilerini içeren ifadeleri pek göremedim. Buna “kendi çalıp kendi oynar” denir.
Acaba hangi maddede aşağıdaki taleplerime cevap verebilir. DTK ruhu bu kadar mı Kürtlerden bağımsızdır? Bir kesim beyaz Kürtlerin düşüncelerini legalize etmek için mi çalışıp çabalıyor acaba?
*Kürtlerin dertlerinden haberdar bir kongre olsaydı şöyle bir deklarasyon yayınlamalıydı;
Demokratik Toplum Kongresi yaptığı iki günlük çalışmayla halkımızın huzur ve mutluluğu için aşağıdaki çalışmaların bir an evvel yasal ve anayasal düzeyde ekonomik ve sosyal/siyasal açıdan gerçekleşmesinde acilen ihtiyaç olduğuna işaret etmekte olup talep etmektedir.
1-Gelişmiş dünya ölçülerinde insan onuruna endeksli bir anayasanın yapılması ve var olan dillerin ve inançların yaşaması için gerekli katkıyı vermesi icap etmektedir.
2-Toplumun aile yapısını korumak ve nitelikli bir toplum oluşturmak için ev kadınlarına parttaym iş imkanı sağlayarak aile sıcaklığı ve anne şefkatinin evlada yansıması için gerekli alt yapının hazırlanması ve eşitlik yerine adaleti ön plana çıkarması gerektiği inancını taşımaktadır. Evlenen her çifte ilk evliliğinde 1+1 kapasiteli 5 yıllığına ev verilecektir.
3-Anadolu insanın tarzına uygun ademi merkeziyetçi bir başkanlık sistemiyle eyalet yönetimi getirilmeli ve bu eyaletlerden birinin adı Kürdistan olmalıdır.
4-Kürdistan eyaletinin başşehri Diyarbakır ve Ulu cami baş camiidir. 5.Haremi şerif olarak canımız pahasına onu korumakla yükümlüyüz.
5-Diyarbakır surları tarihi ve kültürel değerimizdir, onu korumak boynumuzun borcudur.
6-Kürdistan eyaletinde yaşayan herkes güvenlikte olup, başkasına hakaret etmedikçe ifade özgürlüğüne sahiptir. Onun bu hakkına sahip çıkmak “Ben insanım” diyen herkesin görevidir.
7-Kürdistan eyaletinin kahir ekseriyeti Müslüman’dır, ancak burada yaşayan diğer dinlere mensup kimselerin de inançları da saygıya değer ve güvence altındadır, kimsenin kimseye sıkıntı vermeye hakkı yoktur. Bu adalet duygusu ecdadımız Selahattin-i Eyyubi’den bize kalmış olup, bu duruşu yaşatmak boynumuzun borcudur.
8-Kürdistan eyaleti Türkiye cumhuriyetinin bir parçası olup diğer eyaletlere barış içinde varlığını sürdürecektir. Eyalet valiliği seçim usulüne göre teşekkül etmiş, vali olma şartlarına haiz ve haklın onayını alan herkes bu makama çıkabilir.
9-Kürdistan eyaletinde görev alan her kamu görevlisi Kürtçe bilmekle yükümlüdür. Bilmeyenler en kısa zamanda öğrenmek durumundadırlar.
10- Çocuklarımız, anne babalarının istediği tarzda inançlarına uygun yetiştirme hakkına sahiptirler ve her çocuk en az bir mesleğe sahip olacak şekilde yetiştirmelidir.
11-Trafik ve Zabıta dışında savcılık emrinde çalışan Kolluk kuvvetleri dışında olağan üstü haller dışında silahlı güçler eyaletimizde bulunamazlar.
12- Kürdistan eyaletinde hiç kimse imtiyaz sahibi değildir. Ayrıca bu eyalette yaşayan herkes Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olup ülke içinde hüviyet cüzdanıyla seyahat etme hakkına sahiptir.
13- Eyalet ekonomisi için başta turizm olmak üzere pratik atölyeler, hayvancılık, tarım ve bilgi-beyin-emek üçlüsüne bağlı geliştirilecektir. Ayrıca gerek vergilerin gerekse tabii kaynakları getirisi %25 devlet hazinesine, %75 eyalet bütçesine tevdi edilir.
14-Bu eyalette hiç kimse aç ve açıkta bırakılamaz.
15-Türkiye Cumhuriyeti Irak Kürdistan’ıyla iyi ilişkiler içinde olmakla yükümlü olduğu gibi Rojava Kürtlerine nüfuzunu esirgememelidir. Ayrıca en kısa zamanda Kürdistan’ı dört parçaya ayıran gereksiz sınır çizgiden ibaret haline getirilip sanal bir sınır haline getirilmelidir.
NOT:İfade özgürlüğü ve siyasi mücadele yolu açıkken bu taleplerin yerine getirilebilmesi için hiçbir şiddet yolunu kullanmaya gerek yoktur.
Yetersiz buluyorsanız buyurun gerisini siz tamamlayın.
Buyurun bir Kürt olarak beklentilerim bunlar, küçümseyen varsa hodri meydan halk oylamasına sunalım %70’i geçmezsem bundan böyle Kürt ve Kürdistan’la ilgili bir değerlendirme yapmayacağım.
DTK’nın deklarasyonunda yer alan maddeler, gençler ve kadınları aldatmaya dönük ifadeler olup Libya Lideri Muammer Kaddafi’nin uygulayıp devletini/milletini felakete sürüklediği sosyalist zihniyetin hayalci talepleridir.
Benden söylemesi
Email:diyarbakirdes@gmail.com
Yorum Yap