AKP yeni anayasa konusunda, saçmalıyor demek istemiyorum, büyük yanlışlar yapıyor.

Yanlışların, isterseniz saçmalıklar da diyebilirsiniz, başında “Türk tipi başkanlık” takıntısı geliyor.
Parlamenter sistem, başkanlık sistemi ya da ara formüller, partili cumhurbaşkanı, yarı başkanlık sistemi gibi, tümü de meşruiyet taşıyan formüller.
Ancak tüm bu sistemlere meşruiyet veren mesele sadece demokrasi değil, aynı zamanda bu formüllerin zaman içinde, on senelerde, yüz senelerde, uygulama içinde yanlışlarının ayıklanması, eksiklerinin giderilmesi.
Başkanlık denen sistem ABD’de iki asrı aşan süredir yürürlükte.
Bu süreçte de sistemin hataları ayıklanıyor, eksikleri tamamlanıyor.
Bizde ise birileri “Türk tipi başkanlık” adıyla ülkeyi büyük bir kaosa sürüklemek istiyor.
Üstelik ülkeyi bu kaosa sürüklerken de “Türk tipi başkanlık sistemine karşı çıkanlar içinde Türk olan her şeye karşılar zaten”, “Biz sistem kuramaz mıyız?” gibi inanılmaz laflar da edebiliyorlar.
İki asrı aşan bir sürede çok farklı konjonktürlerde test edilmiş bir başkanlık sistemini, mesela ABD başkanlık sistemini, hani Burhan Kuzu’nun, “Obama’ya acıyorum.” dediği sistemi aynen benimsesek muhtemelen bu satırları yazmam.
Yukarıda belirttiğim gibi, testlerden geçmiş bir başkanlık sistemi ile yine testlerden geçmiş parlamenter sistem benim kanaatime göre eş meşruiyet taşırlar.
Ama siz hiç denenmemiş bir “Türk tipi” denen sistemi ülkeye dayatırsanız, birileri de bu saçmalığa haklı olarak karşı çıkar.
Bizim parlamenter sistem bile, bünyesinde çok sayıda zafiyet taşır, 1876’dan günümüze büyük ayıklanmalara, eklere konu olarak bugünlere gelmiştir.
Geçirdiği tüm testlere rağmen de hala çok sayıda eksiği bünyesinde barındırır.
“Türk tipi başkanlık” takıntısı olup ne olduğu belirsiz, test edilmemiş bu sistemi 2016 Türkiye’sine dayatmak isteyenlere iki önerim var.
Birincisi hiç test edilmemiş bir araba modelini satın alsınlar, çoluk çocuk binip uzun mesafe geziye çıksınlar.
Yaparlar mı?
Ya da hiç laboratuvar testlerinden geçmemiş bir ilacı kendisi ya da çok yakınlarına kullandırır mı?
ABD’de bir ilaç bulunduktan sonra FDA (Food and Drug Administration) tarafından on sene testlerden geçmeden doktorlar reçeteye yazamıyorlar.
Birileri galiba Türkiye vatandaşlarını “Türk tipi başkanlık sistemi” ile kobay yerine koymak istiyor.
Türkiye seçmeninin böyle bir saygısızlığa izin vermeyeceği kanaatindeyim.
İşin daha da fecaat tarafı “Türk tipi başkanlık sistemi” saçmalığı tartışmalarının Türkiye’nin gerçek anayasal problemlerini tartışılmaz hale getirmiş olması.
Yeni Hayat gazetesindeki ilk yazımda söylediğim gibi, bu ülkenin bir gerçek, bir de sanal gündemi var.
Sanal gündemin, yani bir derde deva olmayacak gündeminin başında da bu saçma ya da çok yanlış, testlerden bile geçmemiş “Türk tipi başkanlık sistemi” tartışması geliyor.
Oysa bir de gerçek gündem var.
Yeni anayasa yine bir vatandaşlık tanımı yapacak mı, vatandaşın yine bir sıfatı olacak mı?
Anayasal, yasal askeri vesayet sürecek mi?
Genelkurmay yine Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı olmayacak mı?
MGK, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi gibi demokrasi dışı kurumlar varlıklarını anayasal olarak sürdürecekler mi?
YÖK yeni anayasada olacak mı?
Bu listeyi uzatmak mümkün.
Ama biz bunları değil “Türk tipi başkanlık sistemi”ni tartışıyoruz.
Birileri ikballeri için, Türkiye’ye büyük kötülük yapıyor.

Yeni Hayat