Gerçek rakip Has Parti mi?

  • 14.07.2012 00:00

 Dünya değişiyor. Çok klişe bir laf ama dünya gerçekten değişiyor. Geçenlerde gözüme takıldı, Amerika’da yapılan araştırmalarda özellikle teknolojik ürünlerde “marka bağımlılığı” azalıyor diye. Büyük uluslararası dev şirketlerin yaptıkları onca reklam harcamasına rağmen tüketicilerin teknolojik ürünlerde reklamlara değil de kendi taleplerine göre davranıyor oluşları bana ilginç geldi.

Günümüz tüketicilerinin, “aptal tüketicilikten” sıyrılıp kendilerine uygun olanı araştırıp da ona göre karar vermeleri kapitalist düzenin büyük aktörlerinin kurdukları oyunu onların istedikleri gibi oynamak istemediklerinin bir işareti değil mi?

Aslında bu davranışın değişik versiyonları başka konularda da var. Örneğin siyasette de bu anlamda yeni çizgiler belirmeye başladı. Bir zamanların “yeşilleri” gibi şimdi de “korsanları” türüyeverdi. İnternetin açtığı yeni dünyanın yeni güçlüleri karşısında sıradan insanların duyarlılıklarını yansıtan, sansür, telif hakları gibi konular üzerinden siyaset yapan insanlar ortaya çıkmaya başladı. “Açık yazılım” hareketi gibi yazılım dünyasının devlerinin eğemenliğinden sıyrılmaya çalışan yurttaş girişimleri ise giderek büyümekte.

Uzatmayayım ama dünyanın değişiyor olduğundan kastım, insanların değişiyor olduğu. Değişimin yönü ise “büyük şirketler dünyasının” eğemenliğine karşı, yani bir çeşit kapitalizm karşıtı, daha ileri bir demokrasi arayan bir yön olduğu da ortada. Bazı gelişmeleri şimdi “marjinal” olarak değerlendirebilirsiniz. Ama tarih gösteriyor ki bugünün “marjınal” olanının yarının “ana akım” olması ihtimali hiç de az değil.

Şimdi değişen bu dünyanın içinden Türkiye’ye baktığımızda, Türkiye’nin bir yanda kadim sorunlarla uğraşan bir yanda da değişime ayak uydurmaya çalışan çırpınma halinde bir ülke olduğunu söylememiz mümkün. “Modern” olanla “kadim” olanı aynı anda çözmeye çalışmanın yorucu ve yavaş işleyen bir siyaset kulvarı oluşturduğu açık. Bakarsanız AKP’nin iktidara gelir gelmez yaptığı reformlar değişimin hızlı bir biçimde yürüyeceği duygusu vermişti ama on yılın sonunda “vesayet rejimi”nin geriletilmesine yönelik bir başarının dışında bugün her şey ortada. Yani henüz çözülmemiş durumda. AKP kurmaylarının bunu görmemesi mümkün mü?

Erdoğan nasıl bir “oyun” kuruyor bilmiyorum ama, açık olan bir şey varsa o da vesayet rejimiyle birlikte değişen Türkiye’de İslami siyaset çevresinden gelebilecek en diri tehdit sol fikirleri de içine alarak hareket eden ve kapitalizme itirazı olan Has Parti gibi bir partidir. “İslami siyaset çevresi” dedim çünkü “laik” dünyada Erdoğan ve partisine rakip olabilecek herhangi bir parti yok.

Erdoğan’ın HAS Parti’ye ve Numan Kurtulmuş’a yönelik adımının da arkasında böyle bir değerlendirme yatıyor olabilir mi?

Bir keresinde HAS Partinin düzenlediği bir “anayasa” toplantısında 2008 krizine işaret ederek kapitalizmin yıkılıp yıkılmayacağı gibi bir soru sorulmuştu. Dilim döndüğünce kapitalizmin temel ilişkilerinin saklı kalarak “şimdiki versiyonunun” değişmek zorunda kalacağına dair bir şeyler söylemiştim. Toplantının kapanış konuşmasını yapan Numan Kurtulmuş ise benim cevabıma atıfta bulunarak “kapitalizmin değişmekte değil yıkılmakta olduğunu ve yıkılması gerektiğini” söylemişti. Doğrusu İslami bir çevrenin ortasında böylesi bir “anti-kapitalist” söylem karşısında kendimi eskinin “revizyonist solcu”su gibi hissetmiştim.

Vesayet rejiminin baskısının azalması, özellikle İslami kesim içinde farklılaşmaların da daha bir görünür hale gelmesine neden oluyor. Bu farklılıklardan en önemlisi ise sanırım bu “kapitalizm” meselesinde düğümleniyor. AKP’nin kapitalizmle uyumlu hali İslami kesimler arasında yeni arayışları besliyor. Bu arayışların HAS Parti gibi partileri, yani müslümanlarla barışık ama kapitalizmin yarattığı mağduriyetlere vurgu yaparak siyaset yapan partileri öne çıkaracak gibi.

Acaba korkulan bu mu?

erolkatircioglu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • türkmen başı !
    türkmen başı !
    8.03.2013 01:37

    türklerin ataları orta asyadan gelseydi DNA testlerinde orta asyalı yüzde 1 den az olmazdı . ortalık bruce lee gibi yağız çekik gözlü karatecilerle dolu olurdu ! inanmayan türkmenistan a gidip kendini halkın arasında gizlemeye çalışsın EN BUYUK TURK KIZIL SAÇLI MAVİ GÖZLÜ SELANİK DÖNMESİ ATATÜRK!

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums