Vesayet rejimi yıkılırken

  • 5.07.2012 00:00

 Tarihte hep mi böyle olmuştur bilmiyorum ama bizde “vesayet rejimi” en büyük darbeyi en güçlü olduğu zamanda yemişti. Bu cümleden AKP’nin en güçlü çıktığı son seçimler ve sonrasından söz ettiğimi düşünebilirsiniz ama doğrusu muradım daha eski bir tarihe işaret etmek.

Vesayet rejimi 1980’de, etkinliğinin zayıflıyor gibi olduğu bir dönemde bir askeri darbe yaparak kendi önünü açmaya çalışırken aslında istemeyerek de olsa kendinin “mezar kazıcıları”nı da yaratmıştı. Özellikle Özal döneminde uygulanan ekonomi politikalar “vesayet rejimi”yle iç içe geçmiş sermaye kesimlerinin zayıflamasına neden olurken bu rejimin “mezar kazıcıları” olan yeni iktisadi aktörlerin de doğmasına yol açmıştı. Vesayet rejiminin sonunun başlangıcı da bu tarihler olmuştu.

Bugün on yıla varmış AKP iktidarının kendi sermaye kesimini yarattığını konuşuyoruz ama aslında tersinin daha doğru olduğunu atlıyoruz. Yani aslında Özal dönemi ve o dönemde uygulanan ekonomi politikalar olmasaydı adına genellikle “Anadolu sermayesi” ya da “KOBİ sermayesi” dediğimiz sermaye kesimleri oluşmaz ve sonuçta da AKP diye bir partinin iktidarı da pek mümkün olmazdı. YaniAKP, kendine yakın güçlü sermaye kesimleri yarattığından dolayı değil, tam tersine vesayet rejiminin sermaye kesimleri arasında yaptığı ayrımcılık sonucu mağdur olan bir kısım sermayenin AKP’yi kendine yakın bulması nedeniyle iktidara gelebilmiştir.

Bu nedenle de bugün yıkılıp yıkılmadığı tartışmalı olsa da “geriletildiği” muhakkak olan “vesayet rejimi”nin geriletilmeye başlamasının başlangıcının da Özal dönemi olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz.

Aşağı yukarı bu otuz yıllık tarih son seçimlerle birlikte sona ermekte. AKP’nin yüzde elli oy almasıyla itiraz edilmesi güç bir “meşruiyet” kazanması ve buna dayanarak özellikle “askerin” rejimdeki yerini geriletmesi “vesayet rejimi”nin de gerilemesinin en önemli nedeni.

Ama biliyoruz ki “vesayet rejimi” gibi tüm baskıcı rejimler, yaptıkları baskıyla ayakta dururlarken, bu baskıyla kendi sonlarını da getirecek güçleri de geliştirirler. Nitekim Özal dönemiyle başlayan süreç nasıl eski rejimle bağları olmayan yeni sermaye kesimleri yaratmış ve bu kesimler arasında bir “biz”duygusu ve bir dayanışma ağı oluşturmuşsa tıpkı onun gibi Kürt, Alevi, solcu, kadın, eşcinsel gibi çeşitli kesimler içinde de benzer bir etkiyle “cemaatimsi” yapılar üretmiştir.

Bilindiği gibi cemaatlerin gücü belirli bir kimlik içinde farklı kesimleri biraraya getirerek aynı amaca yönelik bir dayanışma ağı gerçekleştirebilmelerinden geçiyor ve kimliğin hissettiği baskı ne kadar güçlü ise bu ağın direnme ve dayanışma gücü de o kadar fazla oluyor.

O zaman şöyle bir soru giderek anlamlı bir soru haline geliyor: Vesayet rejimi yıkılırken, onun baskısı azalırken örneğin İslami kesim içindeki “biz” duygusu ve bu duygunun ürettiği direnme ve dayanışma gücü azalıyor mu? Eğer azalıyorsa bu nasıl bir değişime yol açacak?

Tabii aynı soruyu, kendini baskı altında hisseden diğer gruplar için de sormak mümkündür ve sanırım aynı derecede de anlamlıdır ama vesayet rejiminin baskısı altında kalmış en geniş kesim olarak İslami kesimde ne olacağı çok daha merak uyandıran bir soru.

Doğrusu bu soruya verilecek kestirme bir cevap, İslami kesim içinde farklılıkların daha bir görünür olacağı, bu kesim içinde daha önce yapılmamış tartışmaların başlayacağı ve yeni liderliklerin ortaya çıkacağı yönünde bir cevap olacaktır.

İçinde yaşadığımız günleri böyle okumak mümkündür. Tabii bu okumanın da “kestirme” bir okuma olduğunu unutmadan…


erolkatircioglu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums