Kürt sorununun önlenemeyen yükselişi

  • 16.02.2012 00:00

 Bir savcının devletin en önemli kurumlarından biri olan MİT gibi bir teşkilatın başkanını ifadeye çağırması, eski başkan ve yardımcılarıyla ilgili tutuklama kararı çıkarması büyük bir krize neden oldu. Olayın “görkemi” yanında olayla ilgili bilgilerin “kırıntı” düzeyinde kalması büyük bir“spekülasyon balonunun” da şişmesine yol açtı. Herkes bu durumu aydınlatmak üzere kendi meşrebine göre bir yorumda bulundu, bulunuyor.

Kimileri bu cüretkâr adımı atan Yargı’yla Emniyet’in birlikte ve “otonom” bir biçimde davranmasını hükümete yönelik bir çeşit “Ergenekon” bağlantılı bir adım olarak değerlendirirken kimileri de“cemaat”e işaret etti.

Doğrusu kırıntı düzeyinde de olsa basına yansıyan bilgilerden gidersek işin içinde “Ergenekon”un olduğu iddiası bana çok daha fazla spekülatif geliyor. Diğer iddianın daha temelli olma ihtimalinin ise“cemaat”e yakınlığı ile bilinen yazarların neredeyse hep beraber “Yargı- Emniyet” ekseninden bakan ve MİT’i hedef alan yazılar yazmış olmaları. Hatta bu yazarlardan birinin hükümetin sahip olduğu gücü “tekelci” bir biçimde kullanıyor olmasını eleştirerek “gücün paylaşılmasını”önermesi bu iddiayı daha da güçlendirdi.

Tabii “cemaat” deyince bu “cüretkâr” adımı atanlara doğru bir işaret yapmış oluyoruz ama“cemaat” bildiğimiz anlamda kurumsal bir mevcudiyete sahip olmadığından yine de sorunu tam olarak aydınlatmış olmuyoruz. Neden ve niçin soruları kafalarımızda asılı kalmaya devam ediyor.

Doğrusu bu kadar az bilgiyle ve uzmanı olmadığımız sularda keşfedici gezintiler yapmak yerine başka bir yol izleyerek olayın ne ile ilgili olduğu ve neler ima ettiği üzerine kafa yormak daha verimli olabilir.Bu çerçevede belki de sorulup cevabı aranması gereken ilk sorunun Savcı Sarıkaya’nın neden MİT Müsteşarı ve eski çalışma arkadaşlarını soruşturmaya çağırmış olduğu sorusudur. Bu sorunun basına yansıyan cevabı, KCK soruşturması kapsamında bazı MİT görevlilerinin yetkilerinin ötesinde davranmış olduklarına dair maddi delillerin varlığı (Savcı Seçen’in açıklaması).


Demek ki olayın birinci nedeni Kürt sorunudur ve iktidar bu sorunu çözmek için müzakereci bir adım atmış ve fakat sorunu çözememiştir ve bu kriz, iktidarın bu çözememe halinden neşet etmiş bir krizdir. Bu bir.


İkinci soru Savcı Sarıkaya’nın doğrudan Başbakan’ı ve hükümeti hedef alan bu “cüretkâr” adımı neye dayanarak atmış olduğu sorusudur.
 Bu sorunun cevabı da Özel Yetkili Mahkemeler düzenlemesiyle ilgilidir. Bu mahkemelerin savcılarının olağanüstü yetkileri onların bu biçimde davranabilmelerini izin vermektedir. Dolayısıyla normal olarak kanunlara dayalı yetkisini kullanan bir savcının ülkenin en önemli kurumlarından biri olan MİT’in başındaki kişiyi sorgulamaya kalkmasıyla Yargı’da olan olaylar “Yürütme”nin yarattığı krizin “Yargı”ya da taşınmasına neden olmuştur. Başsavcı’nın dosyayı Savcı Sarıkaya’dan alması, ardından HSYK’nın soruşturma açması Yargı’ya taşınmış krizin göstergeleridir. Kimsenin kimseyi, savcının bir üstüyle bilgi paylaşmamış olduğu ya da bilgilerin basına sızdırıldığı üzerinden bu soruşturmaların açıldığına ikna etmesi (bugüne dek neredeyse her soruşturmanın, açılmadan önce basınla şu ya da bu biçimde paylaşılmış olduğunu gözönüne alırsak) mümkün değildir.


Gelelim üçüncü soruya. Hükümetin MİT çalışanlarının yargı önüne getirilmesinde Başbakan’ın izninin gerekli olduğuna dair bir yasa değişikliğinde bulunması hükümetle Yargı arasındaki sorunu çözmeye yetecek midir?
 Bence yetmeyecektir. Üstelik bu düzenlemenin yalnızca MİT’i değil de diğer üst düzey ve başbakana bağlı olması gereken kişileri de kapsayacak bir biçimde çıkması krizi bu kez de “Yasama”ya bulaştırmış olacaktır.


Kısacası çözemediğimiz Kürt sorunu “Yürütme”den “Yargı”ya daha sonra da “Yasama”ya geçerek bütün siyasi sistemi yani varolan demokrasiyi krize sürükleyerek yükseliyor. Kürt sorununun bu önlenemeyen yükselişinin yeni bir zihniyete ve yeni bir anayasaya çağrı yaptığı açık.


Bu çağrıyı bu kez duyalım lütfen.


erolkatircioglu@gmail.com

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums