‘Yeni’ olan ne ?

  • 2.09.2014 00:00

 Bazılarımız yeni cumhurbaşkanı seçimiyle başlamış döneme “yeni” demekte ısrarcı. Bu nedenle de “Yeni Türkiye” tamlamasını seviyorlar. Cumhurbaşkanlığı seçiminin halk tarafından yapılması dışında “yeni” olan nedir diye sorduğumuzda, doğrusu benim aklıma mevcut anayasal yapıyı ve teamülleri zorlayan bazı AKP uygulamaları dışında çok bir şey gelmiyor. Gerçekten de eğer, mesela, 35 yıllık darbe anayasasını değiştirerek yeni bir anayasa yazmış olsaydık, bu yeni anayasayla yaşamaya başladığımız dönemi öncekilerden ayırmak için bu döneme “yeni” diyebilirdik ve bu “yeni” de anlamlı bir referans kelime olurdu. (Ya da çözüm süreci’nde nefes kesen bir adım atılmış olsaydı ya da ne bileyim ekonomide önemli bir sıçrama vs) . Oysa, “yeni” diyebilmemiz için gerekli bir dönüşümün henüz yaşanmadığı, yaşanıp yaşanmayacağını da bilmediğimiz bugünlere “yeni” demek, “Türkiye” kelimesinin önüne koymak zorlama bir iş bence.


Daha açık bir biçimde söyleyecek olursam, siyasi partilerimizin ve onların liderlerinin “kimlikçi” siyaset tarzından vazgeçmedikleri sürece, bu ülkede olumlu anlamda bir dönüşümün de gerçekleşmesi pek mümkün görünmüyor. Çünkü “kimlikçi siyaset” her zaman “çatışmacı”dır, birbirini yok etmek üzere davranır ve bu yönde elindeki her imkanı kullanır. Bu nedenle de “Cumhurbaşkanı Erdoğan+Başbakan Davutoğlu Hükümeti” nin siyaset yapma tarzının “kimlikçi” niteliği değişmedikçe bu ülkenin siyaset alanında da “yeni” bir şey olamaz.

Bu çerçeveden baktığımızda gerek Cumhurbaşkanı’nın şimdiye dek, gerekse Davutoğlu hükümetinin yeni ifade etmeye başlanan cümlelerinden böyle bir siyasi değişimin ipuçlarını görebiliyor muyuz? Örneğin dünkü grup konuşmasında “Bu ülkenin etnik ve inanç temelinde bölünmesine asla izin vermeyeceğiz” cümlesi Erdoğan’ın da sık kullandığı bir cümleydi. Peki ama bu cümle “yeni” olan ne söylüyor dersiniz? Bence cevabı çok açık değil. Bu cümle, pekala “demokratik” bir değişim kadar “otoriter”  bir değişimi de ima ediyor olabilir. Nasıl mı?

Yoksul ve çaresiz kişilerin olduğu bir toplumda bir yöneticinin “Hepimiz eşitiz” demesi nasıl gerçek bir eşitliği ima etmiyorsa, etnik ve inanç temelinde bölünmüş bir toplumda “Bu ülkenin etnik ve inanç temelinde bölünmesine asla izin vermeyeceğiz” cümlesi de aynı şekilde kimlikler bakımından bir eşitliği ima etmiyor olabilir. Dolayısıyla, şimdiye dek, biraz Osmanlı, biraz İslam dininin toplumdaki farklılıklara bir “ümmet” perspektifinden yaklaşmasından giderek “Biz, Yaradılanı Yaradanan dolayı severiz” cümlesiyle başlamış olan “çözüm süreci” nin sınırına geldiğimiz açık.

Ne demek istiyorsunuz? Bu “yeni” dönemde, ülkede her farklı olan kişi bu farklılığının gerektirdiği gibi bir yaşamı seçebilecek mi? Kendi hayatını ilgilendiren kararlara her hangi bir katkısı olabilecek mi? Bir Çerkes, bir Kürt kendi dilinde eğitim alabilecek mi? Bir Alevi, bir Hristiyan istediği gibi inancını yaşayabilecek mi?

Doğrusu, dün Erdoğan’ın, bugünse Davutoğlu’nun ağzından bu sorulara açık ve net yanıtlar alamadık. Şimdiye dek deyim yerindeyse ortada “geçiştirilmiş” cümleler var. Dolayısıyla şimdi sizin “yeni” dediğiniz dönemi konuşmaya başlayalım. Yeni dönemde nasıl bir demokrasi düşündüğünüzü...

Haydi! Ne dersiniz?

http://ozgur-gundem.com/index.php?haberID=117712

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums