Kürtlerden Türklere geçmek

  • 23.07.2011 00:00

Kürtlerden Türklere geçmek o kadar zor mu? Kürtlerin bir kimlik olarak yaşadıkları mağduriyetlerin sonunda kendi kimliklerine sabitlenmiş olmalarını anlamak mümkün. Ama kendi mağduriyetleriyle toplumdaki diğer mağduriyetler arasında bir ilişki kurmamalarını anlamak mümkün değil.

Doğrusu kurduğum bu ikinci cümleye itirazı olanlar olacak ve diyecekler ki son seçimlerde Kürtlerin dışında adayları da kapsayan “Emek, Özgürlük ve Demokrasi” platformunu kurduklarına göre bu söylediğin doğru değil.

Ya da BDP’nin parlamentoda olduğu zamanlar Meclis gündemine getirdiği çok sayıda soru ve araştırma önergesinin Türkiye’nin Kürt sorunu dışındaki sorunlara ait olduğunu hatırlatarak kurduğum cümleye karşı çıkmaları da mümkün. Ama doğrusu aslında kastettiğim bunlar değil.

Kastettiğim Kürt özgürlük hareketinin neden toplumun diğer mağdur kesimlerinin de özgürleşme çabalarının bir parçası olamadığı. Böyle bir soruyu sormamın birçok nedeni var kuşkusuz ama bunu şimdi sormamın nedeni DTK’nın aldığı son “Demokratik Özerklik” kararının ve bu kararın alınış biçiminin sanki bu konu yalnızca Kürtleri ilgilendirirmiş gibi alınmış olması. Ya da en azından bu konunun toplumda böyle algılanması.

Cumhuriyet, kurulduktan sonra bir yandan kendine bağlı yeni ve “muzaffer bir toplum kesimi” oluştururken, bir yandan da bu toprakların etnik ve inanç bakımından farklı kadim topluluklarına bir çeşit “mağduriyet duygusu” yerleştirdi. Bu kesimlerde devlet karşısında duyulan bu mağduriyet duygusu devletin konu olduğu her alanda korkuyla birlikte bir mesafeli olma hali geliştirdi. Bu ülkede vergi vermeme de, kayıtdışı işler yapmak da, toplum hayatında neredeyse hiç bir kurala uygun davranmadan yaşamak da bu “mesafeli” olma halinin ortaya çıkış biçimlerinden başka bir şey değil.

O nedenle de, belki Cumhuriyet’in yaratıcısı olduğu ve mevcut devlete sahip çıkma davranışıyla gözlediğimiz “laik” kesim diye adlandırılan “muzaffer toplum kesimi” dışında tüm kesimlerin devlet karşısında “mağdur” olduğunu söylemek yanlış olmaz. (Tabii “laik” kesimin de bu haliyle mağdur kesimin içinde saymalıyız ama bu konu şimdilik kenarda kalsın!)

Onun için “mağduriyet” faslından en çok Kürtler yara aldılar ama aslında dindarlar, Aleviler, Çerkesler, işçiler, yoksullar yani toplumun asıl geniş kesimleri hep “mağduriyet duygusuyla” yaşadılar.

O nedenle de bugün bu mağdurlar içinde en önemli kesim olan Kürtlerin diğer kesimlerle konuşmadan, onların düşüncelerini işin içine katmadan, hatta daha önce defalarca yazdığım gibi AKP’nin kendinin Meclis’e getirdiği ama kadük kalan “Kamu Yönetimi Reformu” tasarısını tartışmaya sokmadan bir “Demokratik Özerklik” kararı almış olmasını yadırgadığımı söylemeliyim.

Çünkü “devletin ceberut eli”nden mesafe almak anlamına gelen “Demokratik Özerklik” talebi yalnızca Kürtlerin değil, diğer tüm mağdur kesimlerin de talebi. Dün Mehdi Eker’in sözleri, Başbakan onaylar mı bilinmez ama bu bakımdan da çok önemli.

Durum bu olunca bence Kürtlerden Türklere geçmek de o kadar zor olmamalı. Ya da Çerkeslere, Lazlara, Alevilere, Süryanilere geçmek de, ya da işçilere, işsizlere, yoksullara, yeri yurdu olmayanlara geçmek de zor olmamalı. Bu kesimler arasında yaşananların bir daha yaşanmaması temelinde bir dayanışma, bir karşı-hegemonya oluşturmak için.

Üstelik bunu belirli bir parti çatısı altında yapmak da gerekmiyor. Böyle bir duyguyu mağdur kesimler arasında paylaşmak bile yeterli.


erolkatircioglu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums