Aranan muhalefet bulunmuştur

  • 23.03.2013 00:00

 Dün Diyarbakır’da okunan Öcalan’ın mektubu tarihî bir mektuptu. Tarihî olmasının sebebi yalnızca mektubun Öcalan’a ait olması ve bir milyon insana okunması değildi tabii ki. Tarihî olmasının sebebi sanırım mektubun bu ülkenin tarihini biçimlendirecek bir içerikte olmasıydı.

Mektubun zamanın ruhunu bu kadar iyi yakalamış düşüncelerden oluşuyor olması şaşırtıcıydı. Öyle ya, on beş yıla yakın bir süre hücrede yaşayan ve son derece sınırlı bir dış dünya ilişkisi içinde bir kişinin böylesine düşünceler serdetmesi şaşırtıcılığı hak eden bir nitelik bence. Gerek Türkiye’yi ve gerekse Kürtleri ve hatta Ortadoğu’da özgürlükleri için ayaklanmış Arapları çok iyi okumuş bir aklın izleri var bu mektupta.


Yeni siyaset

Bu mektuptaki düşüncelerin ima ettiği siyaset alanının ise şu âna kadar varolan siyaset alanından çok farklı olduğu da açık. Çünkü Öcalan Kürtlere silahları bırakın derken aynı zamanda bir “mağdurlar siyaseti” öneriyor ve bunun da yalnızca Kürt mağduriyeti üzerinden değil tüm mağdur kesimler üzerinden yapılmasının altını çiziyor. Önerdiği siyasi yaklaşımın ise, bu köşede sıkça altını çizdiğimiz gibi bir “kimlik siyaseti” değil bir “Türkiye siyaseti” olduğu çok açık.


Bu niteliğiyle de okunan mektup yalnızca Kürt halkının değil, bütün ezilmiş, dışlanmış, mağdur edilmiş halkların ve toplum kesimlerinin de bir manifestosu olarak aslında yeni bir sol ve demokrat siyasetin de çerçevesini çiziyor.

Gerçekten de bugün laik kesimin AKP iktidarı karşısında sığındığı CHP’nin bu kesimin taleplerini bile taşıyabilecek bir parti olmaktan çıkmaya başlamasıyla, boşalmakta olan ana muhalefet partisi ihtiyacı gerçek sol ve demokrat bir siyasi hareketi, bir siyasi partiyi çağırdığı açık.

Bugün Türkiye’de çok sayıda olmasa da solda siyaset yapan ve seçimlerde BDP ile birlikte hareket eden parti ve örgütlerin varolduğu malum. Bunların dışında laik kesimden gelmekle birlikte kendilerini laik kesimin dışına taşımış sol, sosyalist, demokrat ve hatta liberal kesimlerin de bu yeni siyaset çağrısıyla ilişkilenmeleri mümkün.


Sonuçta yeni Türkiye’de yeni bir sol ve demokrat siyaset Kürtlerle birlikte oluşturulabilir ve böylelikle AKP’ye karşı aranan muhalefet partisi ihtiyacı karşılandığı gibi yeni bir iktidar alternatifi de ortaya konabilir.


Olamaz mı?

Bu söylediklerimi fazla ütopik bulabilirsiniz. Ama doğrusu kendi ilkelerine ters olduğu aşikârken salt İslami referansları olduğu için birilerine karşı olmak üzerinden kurgulanan bir siyasetin içinde olmaktansa, bu toprakların en mağduru olan Kürt solcuları ve demokratlarıyla birlikte yeni, sol ve demokrat bir siyaset oluşturmak neden ütopik olsun ki?

Bu yazıyı ütopik bulmayan ve fakat çok erken bulanlar olabilir. Biraz daha olayların akmasını beklemek, Başbakan’ın dediği gibi “uygulamaya bakmak” gerekir diye düşünenler olabilir. Bunlar haklı da olabilirler. Ama eğer bu mektubu yazan Öcalan’sa, eğer o sözler milyonlarca Kürd’ün önder olarak nitelediği bir kişinin ağzından (ya da kaleminden) çıkan sözlerse, bu sözlerin kitleler arasında bir umut hâline dönüşmesi bence kaçınılmaz.

O nedenle de dünden itibaren Kürt siyaseti daha fazla bir Türkiye siyaseti olmak yönünde davranacaktır diye düşünüyorum. Benim bu yazıdaki derdimse Türklerin ya da kendini nasıl tanımlıyorlarsa öyle olanların da kendilerini Kürtlerle birlikte bir mağdurlar siyaseti içinde görmeleri ve buradan gerçek anlamda muhalif, sol, demokrat ve iktidara aday olabilecek bir siyasi yol oluşturmaları.

Bu mümkün mü derseniz buna bir cevabım yok. Ama zamanın ruhunun böyle bir yola işaret ettiğini söylemek mümkün.


erolkatircioglu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums