Havada demokrasi kokusu var

  • 2.03.2013 00:00

 Yöneticilerinin bütün bir tarih boyunca adaletsiz davranmış olduklarından mıdır bilinmez bu toplumun adalete ilişkin şiddetli bir talebinin olduğu açık. Durum bu olmakla birlikte, toplumun kendi arasında adil davranıp davranmadığını sorarsanız, cevabın olumlu olmadığı da ortada. Ama toplum olamamış bir cemaatler toplumunda yöneticilerin de toplumun da adil davranması için gerekli ve herkesin üzerinde anlaştığı bir ortak yaşama anlayışı (veya anayasası) olmadıkça cemaat bireylerinin de ortak davranması pek mümkün olmuyor. İktisattaki “oyun teorisi”nin bize söylediği bu.

Bu denli adalet talep eden ve anlaşılan onu tarih boyunca da elde edememiş bu toplumun neden başka ülkelerdeki gibi sokak isyanlarıyla başkaldırmadığı ise cevabı verilebilmiş bir soru da değil. Ama halkın, devletin yasalarla ya da çeşitli düzenlemelerle sağlamaya çalıştığı “kamu düzenine” bu kadar uymadan yaşayan bir halk olması acaba “isyanın” türü bu ülkede bu mudur diye sordurtuyor insana.

Her neyse muradım bu konu üzerinde yazmak değil. Asıl yazmak istediğim dünkü Milliyet’te yer alan üç BDP milletvekili ile Abdullah Öcalan arasında geçen görüşmelerin tutanaklarını okuyunca yukarıda adalet talep eden ama kendisinin adil olması için gerekli koşulların bir türlü yaratılamadığı bir halkın, tarihin yeni bir basamağında olduğuna dair edindiğim duygu ve izlenim.


Çözümün adı: Katılımcı demokrasi

Anlaşılan o ki Abdullah Öcalan, Türklere de Kürtlere de bugün birçok siyasetçinin hayal etmekte bile zorlandığı yeni bir demokrasiyi öneriyor. Bunu da Kürt halkının bugüne dek çektiklerinin ancak daha ileri bir demokrasiyle hafifletilebileceği düşüncesi üzerinden yapıyor.

Doğrusu ben, bu yüzyılda “temsilciler aracılığıyla demokrasi” fikrinin, yani “temsili demokrasinin” sonuna geldiğimize inanan biri olarak bu tutanaklara yansıyan düşüncelerden giderek Abdullah Öcalan’ın yeni bir demokrasi fikrinin çerçevesini çizmek istediğini anlıyorum. Daha “katılımcı” böyle bir modelin ise Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe’un öncülüğünü yaptığı sol ve demokrat bir “Radikal Demokrasi” düşüncesi üzerine oturduğunu da.

Bu nedenle de “Öcalan, demokratik özerklikten vaz mı geçiyor” gibi bir soru çok da anlamlı bir soru değil. Çünkü eğer diğer demokrasi adımları bir anayasa çerçevesinde atılabilirse demokratik özerklikten murad edilenin zaten sağlanacağı koşullar kendiliğinden yaratılmış olacaktır.


Surları delenler

Günümüzün ulus-devletlerinin demokrasiyle imtihanı kendi içinde mağdur kimliklerin mağduriyetlerine son verecek yeni bir demokrasiyi üretip üretemeyeceklerine bağlı. Bir başka deyişle varolan ulus-devlet ve ulus-devlet içindeki ekonomik ve sosyal rejimlerin değişim dinamiği bu kez yalnızca “işçiler” üzerinden değil, “mağdur kimlikler” üzerinden yürümekte. Batı’da, Batı’nın kadim sorunları (Bask, İrlanda, Korsika gibi) az da olsa çözülmüştür ama “göçmenler” adıyla akın akın surları delenlerin yarattığı yeni talepler oradaki demokrasinin de sosyal ve ekonomik düzenin de değişimini zorluyor.

Türkiye’de surları delenler ise önce İslami kimlik üzerinden siyaset yapanlardı ve AKP bugün bu kimliğin siyasi başarısını temsil ediyor. Şimdi ise uzun yıllar toplumun dışında tutulmaya çalışılmış Kürtlerin surların içine girmekte olduğuna tanık oluyoruz.

Böylece toplumumuzdaki siyasi, sosyal ve ekonomik dinamiğin bu kimliklerin “mağduriyetleri”üzerinden tarihin çarklarını itmeye başladığı tarihsel ve etkileyici bir döneme tanıklık ediyoruz. Böylesi bir dönemi yaşamak da az bir şey değil doğrusu.

Laik kimlik ise milliyetçilikle özgürlükçülük arasına sıkışmış durumda. Daha Batılı gibi dursa da bu kimliğin demokrasiyle, özgürlüklerle sıkıntısı olduğu açık. Yanlış bir tarih ve yanlış bir toplum anlayışı çerçevesinde devlet tarafından “Cumhuriyet okullarında” yaratılmış bu kimliğin, sözünü ettiğimiz“devletçi zihniyetin” asıl mağduru kendisi olduğunu anlamadıkça bütün bu olan bitenlere destek olması da pek mümkün değil.

Gelelim havaya.

Soluduğumuz havaya.

Demokrasi kokmaya başlamış gibi değil mi?


erolkatircioglu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums