‘Yeni’nin ayak sesleri

  • 5.01.2013 00:00

 ‘Yeni’yi ‘eski’nin içinden de görmek mümkün. Kurşunkalem uçları gibi çıkıyorlar ortaya. Görmezseniz de onlar bir yolunu bulup hissettiriyorlar varlıklarını. Tıpkı Kürt sorunu gibi. İsterseniz ağzınıza almayın ‘Kürt’ kelimesini. İsterseniz ‘Paraları dökerim, sorunu da çözerim!’ demiş olun.


Fark etmiyor.


Fark etmeyecek! Kürtlerin bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olmalarını engelleyen her şey kalkacak yakında.


Ya da ‘başörtüsü’ meselesini alın. İsterseniz başörtüsü taktığından dolayı bazı gençlerimizi okullara almamaya devam edin. İsterseniz kamu alanı benim dediğim yerlerden geçer, ‘Başörtülüler dışarı!’ demekte ısrar edin.


Fark etmiyor.


Fark etmeyecek! Yakında başörtülülerle başörtüsüzleri ayıramayacaksınız bile, göreceksiniz.


Göreceksiniz!


İsterseniz ‘Piyasaların önlerini açıyoruz!’ sloganıyla dere tepe dolaşıp ne kadar da ‘serbestçi’olduğunuzu cümle âleme göstermeye devam edin. İsterseniz ısrarla piyasaların önünü açmaya yönelik ona buna teşvikler vermeye de.


Ama olmayacak.


Amerika’daki ‘Mortgage’ krizinin bir dönemin sonuna işaret ettiği gerçeğini görmezden gelemeyeceksiniz. Eninde sonunda serbest piyasanın ‘kamu’ yani ‘toplum’ tarafından ‘düzenlenmesi’ konusunda konuşur bulacaksınız kendinizi.


Göreceksiniz!


Ya da yanınıza aldığınız bir iki işadamıyla cümle âleme ‘Biz burada sizler için ne evler, ne çarşılar, ne yollar yapacağız’ demekte devam edin. Kendinizi ikide bir televizyonlara atıp ne cevval, ne iş bitirici olduğunuzu kanıtlama çabasına da.


Ama fark etmeyecek. İnsanlar giderek daha yüksek sesle sormaya başlayacak ‘Bütün bunlar için bize sordunuz mu?’ diye.


İsterseniz bugüne dek devlet kadrolarında, yaptıklarınızı vatana ve millete hizmet olarak yaptığınızı söyleyip yapmaya devam edin. İsterseniz yaptığınız işin zor ve yıpratıcı olduğundan dem vurup özel statülerinizin devamından yana ısrarlı olun.


Ama olmayacak. Her geçen gün ayrı bir sınıf olduğunuz gerçeği üzerine sessiz de olsa insanların konuşmakta olduğunu duyup göreceksiniz.


Bütün bunlar ne anlama mı geliyor? Bütün bunlar ‘bahar’ gibi ‘demokrasinin’ de bu memlekete gelmekte olduğu anlamına geliyor. Belki yalnızca ‘tomurcuklarını’ görebiliyoruz şimdilik. Ama gelmekte olduğu kesin. Bütün bu mahkemeleşmeler, bütün bu kapatma-kapatmama senaryoları, bütün bu beni dinledin, dinlemedimler, bütün bu patırtılar, bu gürültüler bu değişimin ayak seslerinden başka nedir ki? Kesin dediysem kendiliğinden olacak bir şeyden de söz etmiyorum tabii ki.Ama demokrasi bu ülkede de uğruna bir çaba çıkarılacak kadar anlamlı bir kavram olmaya başladı artık.

Bu yazı, 2008’in mayısında yazdığım bir yazı (31.05.2008, Radikal). Dün, BDP heyetinin İmralı’ya gidip Abdullah Öcalan’la görüşmesiyle başlayan süreci öğrendiğimde aklıma geldi. Bu gelişmenin yeni bir dönemin başladığına dair kuvvetli bir işaret olduğunu düşündüm. Gerçekten de öyle ya da böyle, dileğim, “‘yeni’nin ayak sesleri” olarak düşündüğüm bu adımın hayırlara vesile olması.

Yazımda okuyucularımı, beş yıl önce böyle anlamlı çabalardan biri olduğuna inandığım bir mitinge katılmaya davet etmiştim.


“Yeter artık barış istiyorum diyen, yeter artık bu işten sıkıldık diyen. Yeter artık daha fazla gerginlik, daha fazla gözyaşı daha fazla insan kaybı istemiyoruz diyen herkesin katılması ne hoş olur”
 demiştim.

 Ve, “Kimbilir, biz ne kadar çok olursak acı da o kadar kısa” diyerek bitirmiştim.

Bugün de aynı duygularla okuyucularımı bu barış adımına destek vermeye çağırıyorum.

Acıları kısaltabilmek için...


erolkatircioglu@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums