Cehenemme 5 dakika mola

  • 27.06.2016 00:00

 Kötü insanlar birleştiğinde, iyiler ortaklık kurmalıdır; yoksa aşağılık bir mücadelede acı duyulmayan kayıplar olarak birer birer düşeceklerdir.'' Edmund Burke

Siz bu satırları okurken büyük bir ihtimalle New York'ta uyuyor olacağım. Her sabah yeni bir olumsuzluğa, kara habere uyandığımız Türkiye'den 28 yıl önce Stanford Üniversitesi'nde katıldığım John Knight Journalism Fellowships'in kuruluşunun 50'nci yılı için Palo Alto'ya gidiyorum.

Yaklaşık 30 yıl önce ülkemin geleceğine inançla gitmiştim o programa. 12 Eylül dönemi üniversite öğrenciliği yıllarının ardından Stanford Üniversitesi'ndeki program ruhuma ilaç gibi gelmişti. Stanford'daki özgürlük ortamı, okulun açılış haftasında kampüsün ortasına kurulan masalarda eşcinsel kadın ve erkek öğrenciler için yer açılmış olmasını, o dönemin Türkiye'sinden giden biri olarak hayretle izlemiştim.

Derslere girip profesörlerle arkadaş olmaya başlayınca, Amerikalı meslektaşlarımla samimiyeti ilerletince iki ülke arasında kültür, demokrasi ve insan hakları arasında mevcut olan uçurumun derinliğinin daha da fazla farkına vardım. İki ayrı çağın insanıydık resmen. Askeri vesayetin eğitim sistemine öfkem o zaman başlamıştı aslında.

Aradan 30 yıl geçti, bugün 12 Eylül darbecilerinin getirdiği noktanın bile gerisine düşmüş bir ülkeden uçuyorum San Francisco'ya. Eğitimi daha da gerileyerek yobaz bir anlayışın eline esir düşmüş, akademisi kalitede dibi bulmuş bir ülke bu. Muhafazakarların beğenmediği o dönem medyasını ise bugün mumla arıyoruz desek yeridir.

Amerika'ya gittiğim zaman sadece özgürlükler ve akademi dünyasının seviyesinden etkilenmemiştim elbette. Süpermarketleri, o dönem tanıştığım Apple bilgisayarları ki, Yeni Asır'da gazeteciliğe bilgisayarla başlamıştım, birbirinden zengin dünya mutfağı örnekleri, Napa Vadisi'nin şaraplarından da etkilenmiştim. O dönem Türkiye, üçüncü dünya ülkesi düzeyindeydi. Bugün tüketim zenginliği açısından Amerika'yı yakaladık desek yeridir. Ancak midemize, dış görüşünümüze, alışveriş yaptığımız mekanların kalitesine gösterdiğimiz özeni beynimize göstermedik.

Sabah kalkıp haberlere bakmak, hiç susmak bilmeyen adamın akıl, mantık sınırlarını zorlayan açıklamalarını okumak insanın ruhunu karartıyor gerçekten. Önümüzdeki üç hafta boyunca eski dostlarımla Napa Vadisi şaraplarını, sinemayı, Amerikan edebiyatını konuşmanın hayali bile ruhumu aydınlatmaya yetiyor. Buradan ayrılırken mutlu, geri dönerken depresif bir ruh haline girmemizi sağlayan kişi ve yanaşmalarından uzakta olmak, bir çeşit terapi.

Bu ülke artık biat etmeyen, yalakalık, yalancılık yapmayan insanlar için tam bir cehennem. Bu cehennemden üç haftalık bir mola almanın iyi geleceğine inanıyorum. Amerika'dan yazılarıma devam edeceğim elbette.

Dipnot: Özgür Düşünce'nin dünkü manşeti bağımsız gazetelere neden sahip çıkmanız gerektiğinin iyi bir örneğiydi. Özgür Düşünce ve diğer bağımsız gazeteler olmasa, Cemaat'e, Kürtlere, demokratlara yapılan zulümden kimsenin haberi olmayacak. En azından tarihe not düşüyoruz. Onun için bizden korkuyorlar.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums