21’inci yüzyıl modeli faşizm

  • 12.04.2016 00:00

 Otoriter, totaliter tartışmaları içinde birbirimizi kandırmaya gerek yok. Türkiye'de rejimin adı ortadadır. Günümüz faşizmi 1940'ların Almanya'sı, İtalya'sı veya İspanya'sı gibi olmayacak elbette. NATO üyesi, Avrupa Birliği ile ilişkisini sürdüren bir ülkenin kozmetik bakımı altında uygulanacaktır.

Türkiye'nin Kürdistan coğrafyasındaki uygulamalar, orada uygulanan rejimin adı konusunda herhangi bir soru işareti bırakmıyor akılda zaten. Yakılıp yıkılan kentler, yüzlerce sivil can kaybı, her gün gözaltına alınan Kürt siyasetçi ve gazeteciler… Keyfe keder mala mülke el konulmasına ilişkin çıkarılan kararlar.

 

Batı'da Hizmet Hareketi'ne yönelik gasplar, medyaya el koymalar, tutuklamalar. İstediğine istediğini, hukuk engeli olmadan yapabilme hürriyeti…

 

Eğer bu çağda toplama kampları bekliyorsanız, daha çok beklersiniz elbette.

 

Bugün Türkiye'de muhalif kimliği olan herkes tutuklanma riskini taşımaktadır. Bu yetmemiş, şimdi de bir 12 Eylül uygulaması olan vatandaşlıktan çıkarma tehdidi gündeme getirilmiştir.

 

Kendi halkıyla savaş halinde olan bir ülkede demokrasinin işlemesi zordur. Bu iç savaşı kendi kötülüklerini kapatmak için kullanan bir ülkede ise imkansızdır.

 

AKP'nin kendi milletvekilleri ağzından açıkladığı ve partisinden hiç tepki görmediği “Yargı, yasama ve yürütme bizim elimizde” sözleri rejimin niteliğine ilişkin en net açıklamadır aslında.

 

Tarihine dönüp baktığımızda, bu ülkede reform ve değişim hareketlerinin sadece dış baskı sonucu gerçekleştiğini görürüz. Ancak, geldiğimiz noktada dünyanın Türkiye'deki rejim sorunundan daha ciddi ve önemli sorunları olduğunu görürüz.

 

Mülteci sorunundan bunalan Almanya, kendi ülkesinin düşünce ve ifade özgürlüklerini kısıtlayıcı adımlar atmayı bile göze almakta, Boğaz'ın Sultanı'nı memnun etmek için taklalar atmakta.

 

Amerika ise dünya polisliği yapmaktan, Ortadoğu liderleriyle müzakereden yorulmuş bir başkan tarafından yönetilmektedir.

 

Washington'ın şu anki en önemli derdi, Suriye ve Irak'ta IŞİD'in yenilmesidir. Türkiye sınırındaki IŞİD mevzilerinin Ankara'nın ısrar ettiği gibi ‘ılımlı muhalifler' eliyle temizlenmesi planı, görüldüğü gibi işlememektedir.

 

Başta Menbiç olmak üzere kritik merkezlerin Kürtlerin temelini oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri tarafından temizlenmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Amerika'nın Türkiye'den şu andaki en önemli beklentisi, bu plana ikna olmasıdır.

 

Türkiye'nin iç dinamikleri, burjuvazisinin yapısı, medyasının içler acısı durumu mevcut tablodan değişimci bir ittifak çıkmasına izin vermemektedir. Kemalistler, Kemalist sosyal-demokratlar, Müslümanların altın çağı gibi, Atatürk dönemi hayali kurmakta, böyle bir ittifakın olmazsa olması ‘Kürtlerle ittifaka' yanaşmamaktadır.

 

Bu arada, ekonomik kriz derinleşmekte, sistem dışarıdan gelen ve kaynağı belli olmayan milyarlarca dolarla ayakta tutulabilmektedir. Krizin derinleşmesi, baskının daha da artmasından başka sonuç vermeyecektir.

 

Özetle, Türkiye'nin yetişmiş kesimleri çareyi kapağı yurtdışına atmakta bulacak ve ülkenin cehennemleşme süreci hızlanacaktır. Acı ama gerçek tablo budur.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums