Şükrü Hanioğlu, Sabah’ta niye yazıyor ve ne yazıyor!

  • 14.03.2016 00:00

 Amerika'nın ve dünyanın önde gelen üniversitelerinden biri olan Princeton'da uzun yıllar ders vermiş, bölüm başkanlığı yapmış olan Profesör Şükrü Hanioğlu, pazarları Sabah'ta yazıyor. Yazabilir deyip geçebileceğimiz bir durum değil, çünkü kendisi Osmanlı tarihi konusunda dünya çapında bir isim ve medyayı, demokrasiyi Amerikan üniversitelerinde yaptığı görev sırasında yakından tanıma fırsatı bulmuş bir bilim adamı.

Şimdi her cumartesi günü bilgisayarının başına geçen Sayın Hanioğlu, bu gazetenin Gezi çevre konusu için mücadele verenlere, yolsuzlukları ortaya çıkaranlara, Kürtlere, barış için bildiriye imza atan akademisyenlere yazdıklarından, yaptıklarından habersizcesine yazılar kaleme alıyor.

 

Yale Üniversitesi'nde bir heykel yüzünden yaşanan tartışmalar üzerine binlerce kelimeden oluşan bir makale kaleme alabiliyor ama bu ülkede bir bildiriye imza attığı için işinden atılan, başta yazdığı gazete olmak üzere havuz medyası tarafından hain ilan edilen, soruşturmaya uğrayan insanları görmezden gelebiliyor.

 

Aydın namusu, bilim insanı namusu diye bir kavram vardır. Tarihe dönük araştırmalar yapan bir bilimadamının bunu bizden iyi bilmesi gerekir.

 

Hanioğlu Sabah'a geçmeden önce Zaman'da makaleler yazardı. Kendisine 

 

ilk kucak açan bir gazeteye keyfi bir şekilde el konulmasından, onu yıllarca bu gazetede okuyan insanlara polisin uyguladığı vahşetten de rahatsız görünmüyor.

 

Hanioğlu önemli bir isim çünkü ismi o gazeteye ve politikalarına itibar sağlıyor veya giderek bunun tam tersi oluyor. Nasıl finanse edildiğini artık çocukların bile bildiği bir kurumda kalarak kendi itibarından yiyor.

 

Washington Post'tan New York Times'a çok iyi bildiği gazetelerde yazarlar, gazeteciler Türkiye'nin giderek faşizan bir yönetime kaydığını anlatan yazılar kaleme alıyor. Tüm uluslararası kuruluşlar Türkiye'yi insan hakları, demokrasi ve hukuk sıralamasında en alt sıralara koyuyor. Türkiye medyasını okumasa bile bunları okuyor olması lazım Sayın Hanioğlu'nun.

 

Bu gerçeğe gözünü kapatan Hanioğlu, bu düzene destek için oluşturulmuş medyanın amiral gemisinde hiç bir vicdanı sıkıntı, hiç bir rahatsızlık duymadan, bir İsviçre gazetesine yazarcasına yazılar kaleme alabiliyor.

 

Hukuku ve demokrasiyi koruma, kollama görevi en başta aydınlara düşer. Demokrasinin temel ilkelerinden sapıldığında, düşünce ve ifade özgürlüğü ayaklar altına alındığında, akademi dünyası hapishaneye döndürüldüğünde ilk sesini yükseltme görevi o ülkenin aydınlarına ve özellikle de bilim insanlarına düşer.

 

Çünkü ifade özgürlüğü, hukuk, demokrasi üniversite için olmazsa olmazlardır. Sayın Hanioğlu ömrünü verdiği kurumların şiddetle yok edilmesine, üniversitelerin cezaevine döndürülmesine sessiz kalarak aslında konumu itibariyle bu olup bitene destek vermiş oluyor.

 

Almanya'nın 1930'ları aşması gibi, Türkiye de bu dönemi aşacak elbette. Bedel ödeyecek elbette. Sonra geriye bugün ne yaptığımız, nerede durduğumuz kalacak. Sayın Hanioğlu yazdığı o değerli kitaplarla değil, Sabah'ta olmasıyla ve orada ne yazdığıyla hatırlanacak. Yılların emeğinin böyle heba edilmesi insanın gerçekten içini acıtıyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums