CAN VE ERDEM: MUTLU OLALIM, UMUTLU DEĞİL!

  • 27.02.2016 00:00

 Can Dündar ve Erdem Gül’ün haksız mahpusluklarının sona ermesi biz gazeteciler için güzel bir haber. Bir kişinin bile zindandan kurtarılması önemli bir gelişme. Hem mesleğimiz, hem de Can ve Erdem için mutlu olalım; ama gelecek ve meslek adına umutlu olmamız mümkün değil.

Kendimizi kandırmayalım, Anayasa Mahkemesi kararı hapisteki veya hapse girecek gazeteciler için emsal değildir ve olmayacaktır. Zaten her dava kendisine özgüdür. Can ve Erdem’in davası suçlamaların absürdlüğü nedeniyle çok öne çıkmıştı ama benzer dava sayısı çok maalesef.

Can ve Erdem’in Silivri zindanından kurtulduğu saatlerde Evrensel Gazetesi’nin Twitter hesabına engelleme kararı; izlenirliği giderek artan İMC Televizyonu için de savcının talebiyle Türksat’tan çıkarma kararı geliyordu.

Can Dündar’ın hem kendisinin uluslararası alanda tanınır gazeteci olması, hem de Cumhuriyet’in bilinirliği ile sağlandı bu karar. Havuz medyasının karanlık kalemleri son güne kadar, kaynağı belli karalama haberlerle bu kararı engellemeye boşuna çalıştı. Çünkü bu hak ihlali kararı Ankara’da değil, Washington’da, Brüksel’de verildi.

“Bu kadarı da fazla” diyen Batılı merkezler, demokrasi ve hukukun böyle ayaklar altına alınması karşısında sesini yükseltti, tepki gösterdi.

Ancak Can ve Erdem’in tutuklandığı günden daha fazla gazetecinin şu anda cezaevinde olması gerçeğini değiştirmiyor Anayasa Mahkemesi kararı. Mehmet Baransu’nun başvurusunun aylardır gündeme alınmadığı, Cizre’de, Sur’da yaşananlar karşısında bir tek hak ihlali kararı verilmediği gerçeğini değiştirmediği gibi.

İpek Grubu’na bağlı Bugün ve Kanaltürk televizyonları ile Bugün ve Millet Gazetesi’ne el konulması, Samanyolu Grubu’nun ortadan kaldırılması ile başlayan medyaya baskı süreci bugün Kürt medyası ile devam ediyor. Devlet, düşman bellediği kesimlere söz hakkı tanımak istemiyor ve bunu kararlılıkla uyguluyor. Doğu Perinçek’in hayatının en mutlu dönemini yaşaması bundan.

Küresel ekonominin sallantıda olduğu, işsizliğin ve gelir dağılımının çok bozulduğu, kentlerin bombalarla sarsıldığı bu dönemde, düzen, otoriteyi temsil eden, insani değerlere inanmayan, gaddar insanların politika sahnesine hâkim olması şaşırtıcı değil diyor Serge Halimi, Le Monde Diplomatique’deki yazısında.

Bu değerlendirmeyi Trump için yapıyor ama bu eğilimin tüm dünyada ağırlık kazandığı ve demokrasinin tüm dünyada mevzii kaybettiğini kabul etmek gerekiyor. Üretim biçiminin değiştiği, bilgi teknolojilerinin üretimden dağıtıma her alanda hâkimiyet kurduğu bu dönem, sanayi devrimi sonrası yaşananlara benziyor.

Hitler, Stalin, Franko ve Mussolini’yi çıkaran koşulların benzerlerinden geçiyoruz. Hak ve özgürlükleri savunanları zor ve sıkıntılı günler bekliyor.

Bölünme, iş savaş paranoyasıyla yaşayan Türkiye, demokrasi cephesinin kaybedenlerinin başında geliyor maalesef.

Fotoğrafı doğru okuyup bir hak ihlali kararından uzun vadeli sonuçlar çıkarmak doğru değil görüşündeyim. Umarım yanlış çıkarım.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums