ABD, ERDOĞAN'LI TÜRKİYE'DEN UMUDU TAMAMEN KESİYOR

  • 8.02.2016 00:00

 Amerikan Dış Politikası sadece Beyaz Saray tarafından belirlenmez. Büyük şirketlerin çıkarlarını gözeten lobilerden Think Tank’lere, Pentagon’dan Senato ve Temsilciler Meclisi’ne kadar uzanan bir yelpazede yavaş yavaş pişirilir oluşturulur. Elbette, karar verici ve uygulayıcı Beyaz Saray’dır ama oluşum süreci bizdekinden farklıdır. 


Bugünlerde Obama yönetimi, Erdoğan’ın içerideki tüm anti-demokratik, otoriter, bölgede Amerikan ve Batı karşıtı politikalarını görmezden geldiği için ağır eleştiriye tabii tutuluyor. Amerika yeni başkanını bulmaya hazırlanırken New York Times’tan Türkiye uzmanlarına kadar farklı kesimler Erdoğan’lı Türkiye eleştirilerini ağırlaştırarak sürdürüyor. 

Yeni yönetimin bölge ve Türkiye politikalarının belirlenmesine katkıda bulunacak değerlendirmeler yapılıyor. 

Erdoğan Türkiye’sinin en tutarsız olduğu alanların başında Kürt politikası geliyor. Ailesinin petrol ticaretinde bağları olduğu iddia edilen Barzani’nin Irak Kürdistan’ın da bağımsızlık yanlısı politika izlemesini savunuyor, açıkça destekliyor. Ama iş Suriye ve Türkiye Kürtlerine gelince bambaşka bir çizgiye geçiyor ve burada özerklik, özyönetim sözlerini savaş nedeni sayıyor. 

Amerika meselesine dönersek. Yetkililerin gelip gitmesine, Suriye konusunda işbirliğinin mükemmel olduğunu açıklamalarına rağmen, Washington’ı yakından takip edenler gerçeğin öyle olmadığını biliyor.Gerçeğin çıplak halini yazanlardan biri ABD’nin eski Ankara Büyükelçileri’nden W. Robert Pearson. Pearson, The Middle East Institute için kaleme aldığı makalede bakın ne diyor: 

“Washington ve Ankara, ilişkilerinde çok iyiden çok kötüye giden bir başka sıkıntılı süreçten geçiyor.Amerikan kamuoyunun bir başka ülke hakkındaki düşüncesi yavaş yavaş oluşur ama bir kez oluştu mu da kolay kolay değişmez. Türkiye değiştikçe biz eski bir paradigmaya yeni deliller uydurmaya çalışıyoruz. 

Şu anda Amerikalılar Türkiye konusunda bir açmaza yakalanmış görünüyor. Hangi Türkiye ile muhatap olduğumuzun farkına varmazsak, kötü seçimler yapmamız kaçınılmaz olur.” 

Pearson, üçüncü Türkiye olarak nitelediği bugünkü muhatabını şu şekilde tanımlıyor: Otoriter, popülist, dinci ve ideolojik. 

Türkiye’yi yakından tanıyan diplomat, bu Türkiye’nin daha önce görülmemiş bir politik felsefeye sahip olduğunun ülkeyi takip eden Batılılar tarafından görmezden gelindiğine işaret ediyor. 

Bu felsefenin Müslüman Kardeşler ile yakınlığına, Batı kurumlarına güvensizliğine ve destekçiler topluluğunun gücüne inanca dayandığına vurgu yapan Pearson, Erdoğan’ın bu amaçla ülkenin Batı’ya yakın kurumlarını iğdiş ettiğini, Sünni İslam’a dayalı bir siyaseti dayattığını anlatıyor. Eleştirilerinin dozunu artırarak sürdüren Pearson’ın önerileri ise şöyle: 

“İlk olarak Washington, Türkiye’yi her koşulda vazgeçilmez bir ülke olarak görmekten vazgeçmelidir.
Ankara, Suriye’de kendi seçtiği grupları desteklemek, Kürt gücü ve etkisinin artmasını önlemek gibi, taktik kazanımların peşinde. IŞİD’i yenmek Türkiye’nin bir önceliği değil. 

İkinci olarak, bu değerlendirmenin doğal sonucu olarak ABD stratejik dikkatini başka yere vermeli; Irak, Suudi Arabistan, Körfez Ülkeleri, Mısır ve Ürdün’e odaklanmalıdır. Amerika, Türkiye’nin bugün ne olduğu gerçeğini kabul etmeden bu ülkeyle ilişkilerinde hayal kırıklığına uğramaya devam edecektir.”

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums