TÜRKİYE, IŞİD VE KİMYASAL MADDE

  • 7.02.2015 00:00

 Suriye’de tüm iç hukuk kurallarını çiğneyen, uluslararası hukuk kurallarını çiğnediği için Lahey’de yargılanma endişesi yaşayan AKP kadroları, Obama ile Washington’da yaptıkları son toplantıda, attıkları her adımın Amerika tarafından bilindiğini fark etmişlerdi. 


Erdoğan’ın o dönem Kobane’de IŞİD vahşetine karşı Kürtleri koruyan Obama yönetimine ‘üst akıl’ diye çıkışıp düşüncelerini tam olarak söyleyememesinde ikili ilişkilere verilen önem kadar, bu gerçek de vardı. İhvan’ın peşine takılıp yürütülen dış politikada ABD, Suudi Arabistan dönem dönem dost veya hainleri destekleyen vicdansızlar olmuştu. 

Bugün Esma unutuldu, Mursi’nin akıbetini soran yok. Ankara kendi can derdine düştü çünkü. Rusya ile çıkarılan krizin önümüze nerede, nasıl bir yaptırım olarak çıkacağını bilen henüz yok. Rusların olası bir hamlesine Müslüman nüfus üzerinden misilleme yapılma ihtimali, önümüzde karanlık bir dönem olabileceğinin kara bir işareti. 

Yıllardır bu coğrafyayı hallaç pamuğu gibi atan, Suriye ile ilgili hemen her toplantıya katılan, savaşın tüm kesimleriyle konuşmayı başaran gazeteci Fehim Taştekin’in İletişim Yayınları’ndan çıkan “Suriye: Yıkıl Git, Diren Kal” isimli kitabını bir solukta bitirdim. Gelişmeleri anlamak, Ankara’nın vahim hatalarını daha geniş bir perspektiften görmek isteyenlerin mutlaka okuması, kütüphanesinde bulundurması gereken bir çalışma bence. 

Taştekin, bugün AKP, medyası ve yargının bir bölümünün katkılarıyla unutturulmak istenen kritik gelişmelerin altını da çizdiği kitabında, kimsenin hatırlamadığı kimyasal silah ve Türkiye bağlantısını da hatırlatıyor. Taştekin, 21 Ağustos 2013’te Guta’da gerçekleştirilen kimyasal saldırıya atıf yapıyor. 

Bu saldırının asıl amacının Suriye’ye doğrudan müdahalede bulunmaktan imtina eden Obama’yı “kırmızı çizgisinin aşıldığı” konusunda ikna etmek olduğuna vurgu yaparak, saldırıda radikal Sünni unsurlar ve Ankara’nın rolüne dikkat çekiyor. 

Bu saldırıdan birkaç ay önce, 18 Mayıs 2013’te Adana’da 12 kişi, sarin gazı yapımında kullanılan 2,5 kilo malzemeyle yakalanıyor. Biri Suriyeli 6 sanık, Ahram el Şam ve Nusra Cephesi’ne kimyasal madde temin etmek suçlamasıyla tutuklanıyor. Ancak mahkeme, ele geçirilen maddenin ‘sarin’ değil, ‘antifriz’ olduğuna hükmederek tüm sanıkları üç-beş ay içinde salıveriyor. 

Uluslararası saygın gazeteci Saymour Hersh, London Review of Books’ta yayınladığı makalesinde “The Red Line and Rat Line” (Kırmızı Çizgi, Gizli Hat) başlıklı makalesinde ABD istihbaratına dayandırdığı şu iddiayı dile getiriyor: Kimyasal saldırı, Ankara’nın bilgisi dâhilinde MİT ve Jandarma’nın desteğiyle El Nusra tarafından gerçekleştirildi. 

Hersh, Amerikan istihbaratının Genelkurmay Başkanı Dempsey ve Savunma Bakanı Hagel’i “Türkiye, ABD’nin askeri bir yanıtına yol açacak bir şey yapacağı konusunda” uyardığını da yazıyor. 

Davutoğlu’nun gurur sayfası dediği Suriye politikası, kendisine insan, Müslüman diyen herkesin nefretle anacağı kararlar ve eylemlerle kirlenmiş durumda. Tarih gerçek yargıyı verecek elbette.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums