- 12.04.2015 00:00
Roboski bombardımanından kurtulan katırlar, Tarım Bakanlığı’nın verdiği karar gereği jandarma tarafından vuruluyor. Amberin Zaman dün Taraf’ta köylülerin “Dağlarımız katır cesedi dolu” diye yakındıklarını yazdı. İnsanların ölümünü göremeyen medyamız bunu hiç görmüyor elbette.
Genç işsizliğinin yüzde 60’larda seyrettiği bölgede kaçakçılık bir hayatta kalma mesleği. İnsanların elinden bunu da alarak açlığa mahkum ediyorsunuz.
Bir yandan PKK ile barış görüşmesi yapıp diğer yandan Kürtler’in katırını öldüren bir devlet zihniyeti. Buna bir de tam HDP’nin adaylarını tanıttığı gün Kürt kanallarının Belçika’daki merkezine bir siber saldırı gerçekleşti.
Kanalları besleyen hatta yüksek enerji verilerek gerçekleşen saldırı sonucu elektrik kabloları eridi ve radyo ve televizyonların yayını sustu.
Bu gelişmeyi HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın şu sözleriyle birlikte değerlendirmek gerekir: “
HDP seçimlerde barajı aşıp sadece başkanlık sistemi tartışmasını değil, AKP’yi de ülkenin gündeminden çıkaracaktır. Seçim öncesi yaşanabilecek olası provokasyonların engellenmesi hususunda hükümete güven duymuyoruz.”
OYLAR DÜŞTÜ BASKIN GELDİ
İstanbul’da adliyenin basılması, bir savcının hangi şartlarda olduğu netleşmeyen bir şekilde öldürülmesinin sorumluluğu Aleviler, CHP ve baroların üzerine yıkılmak istenildi. Profesyonel bir arabulucusu olmayan emniyetin operasyonu başarı olarak sunuldu.
Operasyonun, AKP’nin İstanbul’da ciddi bir oy kaybına uğradığını gösteren araştırmalara denk gelmesi ve örgütün geçmişte devletin kimi kurumlarıyla garip ilişkilerde olduğunun bilinmesi provokasyon iddialarını güçlendirdi. Bugün bile savcının nasıl öldürüldüğü konusu aydınlığa kavuşturulamadı…
Aslında AKP döneminde yargının aydınlatamadığı, üstünü örttüğü olayları sıralamaya kalksak sayfalar yetmez. Kendilerini savcısı ilan ettikleri davaları bile ‘tu kaka’ ilan etmeleri, adalet veya gerçeğin değil, gücün peşinde olduklarının açık göstergesi.
Bu açıdan bakarsanız, başkanlık sistemini referanduma götürecek bir çoğunluk mükemmel. Ancak temel amaçları, AKP’nin tek başına iktidarını sürdürebilmek. İktidarın elden kaybı, başta yolsuzluklar olmak üzere son 10 yılın bütün kirli çamaşırlarının ortaya dökülmesi anlamına gelecektir.
Bunun için yapılması gereken HDP’nin barajı aşmasını engellemek, özellikle Batı’da AKP’den HDP’ye oy kaybını önlemektir. Çağlayan Adliyesi baskını girişimlerinin benzerlerini Kürtler üzerinden görürsek şaşmamak gerekir.
HDP'DEN SOĞUTMAK İÇİN..
Kürtler’in sokağa çıkması, Batılı seçmen üzerinde korku yaratması AKP’ye yarayacaktır.
Demirtaş’ın popülaritesi, muhafazakar Kürtler kadar CHP ve Alevilerden oy alma potansiyeli, Saray’da kaygı yaratıyor. O yüzden özellikle Batı’daki seçmeni HDP’den soğutacak provokasyonlar gündeme gelebilir.
Bu seçim sadece Türkiye’nin kaderini belirlemeyecek, bir ailenin, son 5-6 yılda yaptıkları hukuksuzlukların da kaderini çizecek.
HDP’ye verilecek oylar Kürtleri iktidar yapmayacak ama kimin, hangi koşullarda iktidar olacağını tayin edecek. CHP’nin bir puanından çok daha değerli HDP’nin alacağı bir puan.
Yorum Yap