Akşam yazarı Etyen Mahçupyan, Başbakan Başdanışmanı olduktan sonra, Ahmet Davutoğlu’nu gerçek başbakan zannetmenin de etkisiyle değişik yazılar yazdı, açıklamalar yaptı. AKP’yi yolsuzlukla ilişkilendiren her yazısını bir Cemaat güzellemesiyle dengeledi.

Davutoğlu ve yakın çevresinin Erdoğan’ı yolsuzluklar üzerinden kuşatıp yalnızlaştırmak ve gücü başbakanlıkta toplamak gibi bir amacı olduğu anlaşılıyordu.

Sorun, Davutoğlu’nun partide bir tabanı olmamasaydı. Bugüne kadar Meclis kulisinde milletvekilleri ile bir araya gelip sohbet etmemiş bir Dışişleri Bakanı idi. Ali Babacan gibi kendisini kalabalıktan uzak tuttu. Parti teşkilatıyla da bir ilgisi olmadı. Bugün partinin bir ilçe başkanının bile Erdoğan tarafından tayin edildiği bir gerçek. Parti dedikodularına göre, Davutoğlu’na başbakan olması nedeniyle sadece Konya teşkilatını belirleme izni verilmiş.

ERDOĞAN’IN DEMİR PENÇESİ

Erdoğan, AKP’yi de Türkiye gibi demir bir pençeyle yönetiyor çünkü. Stalin de kendisinden daha akıllı Bolşevik devrim liderlerini parti teşkilatını elinde tutması sayesinde tasfiye etmemiş miydi?

Şimdi, Mahçupyan ne demişti: “İslamcı tabanının yarısı yolsuzluklardan rahatsız”

Bunu Türkçesi nedir?

AKP iktidarında ciddi yolsuzluklar var ve kendilerini Müslüman gören insanlar bunun farkında ve bunların da en az yarısı durumdan memnun değil.

Mahçupyan’ın bu sözleri medyada yer buldukça, önümüzdeki seçimde milletvekili aday listelerini Erdoğan’ın yapacağını fark eden milletvekillerini harekete geçirdi. Bir kısmını da belli ki, Erdoğan’a yakın isimlerden aldıkları talimatla Mahçupyan’ı hedef alan açıklamalar yaptılar.

En sert tepki bir gazetede köşe yazan AKP milletvekili Mehmet Metiner’den geldi. Mahçupyan, bir kısa notla Metiner’e cevap verdi: ‘‘Belki de yeni Türkiye’de insanlar makama göre doğruları eğip bükmek istemeyebilirler. Metiner tedbirini alsın derim…’’

MAHÇUPYAN’A BALANS AYARI

Ancak, 17-25 Aralık’ı yok sayan, yolsuzlukla suçlanan bakanlara ölümüne sahip çıkan Erdoğan’ın bu gelişmeden rahatsız olduğu Mahçupyan’ın önceki günkü yazısıyla ortaya çıktı. Üst akıl devreye girmiş ve başdanışmana ‘‘balans ayarı’’ yapmıştı. Mahçupyan yolsuzluk bahsinde keskin bir viraj aldı ve hiç bir şey olmamış gibi şu satırları yazdı: ‘‘Yolsuzluklar bu tablo içinde ve bu işlevi sağlamak üzere ‘pişirildiler’. Dosyaların sadece 17 Aralık kısmının ilk bölümünde birtakım gerçeklerin olduğunu tahmin etsek de, bunların ‘şişirildiği’ ihtimali çok yüksek.’’

Yani Müslümanlar boşuna rahatsız olmuştu. 25 Aralık yolsuzluk değildi, 17 Aralık ise şişirilmişti.

Metiner, bu gollük pası kaçırmadı ve danışmana haddini bildirdi: ‘‘Mahçupyan ‘tedbir’ bahsinde akıllanmış. Sevindim. "Güç" bahsinde de akıllanması dileğiyle. Yeni Türkiye’de makamların önemini Metiner’den çok Mahçupyan kavramış anlaşılan.