- 22.11.2014 00:00
Olayın provokatif bir hazırlık sonucu gerçekleştiği ve amacın Dumanlı’yı itibarsızlaştırma olduğu çok açık anlaşılıyor.
Burada ilginç nokta havuz yazarlarının ‘tokat’ meselesinde bu kadar hassas davranmaları.
Hatırlarsınız, Erdoğan başbakanlığı döneminde 301 kişinin hayatını kaybettiği Soma’ya gitmiş ve insanların acılarını kaale almayan, olayı sıradanlaştırmaya çalışan açıklamalar yapmıştı.
Erdoğan’ın tavrı ve açıklamaları halkta büyük infial oluşturmuş, ilçeyi dolaşırken halkın tepki ve protestolarıyla karşılaşmış ve bir süpermarkete sığınmıştı. Burada yaşanan gerilim sırasında, Erdoğan’ın bir vatandaşı tokatladığı ortaya çıkmıştı. AKP sözcüleri olayı önce yalanlamış, görüntüler ortaya çıkınca da Erdoğan, "Başbakanı yuhalarsan, tokadı yersin" açıklaması yapmıştı.
GÜL’ÜN İFADESİNİ SAKLADILAR
Tokada bir de Erdoğan’ın danışmanlarından birinin jandarmalar arasında yerde yatan bir protestocuyu tekmelemesi skandalı eklenmişti.
Havuz medyasının tokada bu kadar hassas kalemleri, Erdoğan’ın tokadını görmezden gelmişti. Tıpkı, evde sıfırlanan paralar konuşmasını görmediği gibi.
Müteahhitlerden toplanan salmalarla varlığını sürdürebilen bir medyanın başka türlü davranması elbette beklenemez.
Gazetecilik mesleğini AKP propagandasına dönüştürmüş bir güruhla karşı karşıyayız.
Mesleği, iktidarı kamu adına denetlemek olanlar, bu işi yapmaya çalışanlara savaş açıyor, iktidarın yanlışlarını örtmek için canını siper ediyor. Öyle ki, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün trilyonluk yolsuzluk davasında mahkemeye gidip ifade vermesini bile halktan gizliyorlar.
Hem Gül’ün popülerliğinin artmasından, hem de mahkemeye gösterdiği saygının örnek teşkil etmesinden korkuyorlar.
ERDOĞAN İÇİN YAYINCILIK
Yalanla yürütülmek istenen bir peynir gemisini yürütmek istiyorlar ama gerçek ısrarla yüzünü gösteriyor. Kah Ermenek’te evladını su basan madende kaybeden babanın yırtık lastik ayakkabısında, kah ortalığa saçılan yolsuzluk tapelerinde.
Hayatı banka hesap cüzdanından ibaret görenlerin umurunda olmayabilir ama sakladıkları her gerçek, yolsuzluk dosyasından Kürtlerle barış görüşmelerine, Kobani’den 6-8 Ekim olaylarının gerçek yüzüne kadar memleketi uçuruma sürüklüyor.
Erdoğan için ve Erdoğan’ın buyrukları doğrultusunda yayıncılık yapan bir medyanın ülkeyi götüreceği noktadayız.
Yorum Yap