HSYK değişikliği yetmez rüşveti de suç olmaktan çıkarmanız gerekiyor!

  • 18.02.2014 00:00

 İsmim Sabah-atv satışı, Reza Zarrap’tan para veya saat alan siyasetçi, Etiler Polis Okulu’na yapılacak milyar dolarlık rezidans işini ihalesiz ayarlayan işadamları listesinde geçiyor olsaydı, ilk tepkim ‘‘Yetmez ama evet’’ olurdu.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na getirilen yeni düzenleme yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık dosyalarında adı geçen isimlerin soruşturulmasını engelleyecek, başlamış olan soruşturmaların kapatılmasını sağlayacak; bunda hiç kimsenin kuşkusu yok.

Ucu iktidara ve yakın çevresine dokunan tüm soruşturmaların başına gelenler, 17 Aralık ve 25 Aralık soruşturmalarının da başına gelecek. Bu herkesin bildiği açık bir gerçek.

12 Eylül referandumunda ‘‘Yetmez ama evet’’ denilerek sağlanan kısıtlı yargı bağımsızlığı, AKP’nin Meclis darbesiyle rafa kaldırıldı ve 12 Eylül askeri rejiminin modeline dönüldü.Vardığımız nokta, gitti Kenan Evren, geldi Recep Tayyip Erdoğan şeklinde özetlenebilir.

Her türlü muhalif gösteriye gösterilen şiddet dolu tepki, medyaya uygulanan baskı, Batı ile kopma noktasına hızla yaklaşan ilişkiler tablosuna bakılınca; 12 Eylül’den farksız bir ortamda yaşamadığımız bütün çıplaklığıyla görülür.

Evet ama Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yapısını değiştirmek bu insanlara dokunulmazlık sağlayacak mı?

Bence hayır!

Derhal Türk Ceza Kanunu’nda da bir değişiklik yapıp hırsızlık ve yolsuzluğun suç olmaktan çıkarılması gerekir. Aksi halde bu yolsuzluklarda adı geçen siyasetçi ve müteahhitlere dokunulmazlık sağlanamaz.

Evet, şu anda kamuoyunun bir kısmında ‘‘Çalıyorlar ama çalışıyorlar’’ düşüncesi hâkim. Ancak ANAP-DYP geleneğinden gelen kentli seçmenlerin de AKP politikalarından, baskı ve yalanlarından, her gün televizyonlarda onlarca kere Recep Tayyip Erdoğan’ı dinlemek zorunda kalmaktan rahatsızlık duyduğu da bir başka gerçek.

Geleneksel merkez sağ seçmen kesiminin AKP’yi terk etmeye başlaması, yüzde 50 oy oranını iktidar partisi için bir hayal haline getirecek. Yüzde 50 çizgisinden uzaklaşılan her oran Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkma hayalinin suya düşmesi anlamına gelecektir.

30 Mart seçimlerinin ardından Erdoğan için tek çözüm 3 dönem kısıtlamasını kaldırıp AKP’nin başında devam etmek şeklinde olabilir ama bunu söylemek kolay, yapmak daha zor hale gelecek.

AKP bugün siyasi bir parti olmaktan çıkıp çıkarları için birleşmiş insanlar grubu haline gelmektedir. İnternete, medyaya uygulanan baskı bu gerçeğin geniş kitlelere ulaşmasını engelleyemeyecek.

Bu nedenle, Erdoğan’ın lider olarak girdiği AKP ile yakın geçmişin başarılarına ulaşmakta ciddi sıkını çekecek. Buna bir de Kürt meselesinde adım atılmaması, bugünkü sürüncemenin devam etmesini eklemek de lazım çünkü MHP oylarındaki yükseliş trendi AKP’nin Kürt meselesinin çözümü konusunda harekete geçmesini imkansız hale getiriyor. AKP, Kürt meselesinin çözümünde aylardır ipe un seriyor. Kendi çıkarına geldiği için HSYK’yı bir gecede değiştiren iktidar, hala yerel yönetimlerde reform planı sunarak Kürtleri oyalayacağını sanıyor. (Bu arada barış sürecinin kesintiye uğraması, bazı iktidar kalemlerinin iddia ettiğinin aksine yeniden silahlı mücadelenin başlayacağı anlamına gelmiyor. Sadece AKP’ye güçlü bir muhalefet odağının daha çıkması anlamına geliyor.)

Artık Kürtler’in de gördüğü bir gerçek var; hırsızlığa-yolsuzluğa bulaşmış iktidarlar reform yapamaz, barışı kuramaz. Çünkü sadece kendini korumaya, kurtarmaya çalışır.

Önümüzdeki tablo, Kürt sorununun çözümü rafa kalkmış, kentleri gergin ve öfkeli, ekonomisi hızla büyüyen cari açık ve artan sıcak para maliyeti nedeniyle aşırı kırılgan bir Türkiye tablosudur. Kapısında ortaya çıkmasına bizzat katkıda bulunduğu bir Suriye kaosu olan bir Türkiye bu. Yargısı yürütmeye bağlı bir ülkeye doğrudan yabancı sermaye girişinin imkânsızlığı gerçeğini de ekleyen bu tabloya.

Sonuç, AKP’nin önce patinaj yapacağı, ardından hızlı bir gerileme dönemine gireceğidir. Koca imparatorluklar, şirketler, rejimler benzer gelişmeleri yaşamıştır, AKP’nin yaşaması da kaçınılmazdır.

Devrin değişmesi her geçen biraz daha gerçek haline geliyor. Yolsuzluğa, hırsızlığa bulaşmış siyasetçi ve işadamlarının şapkayı önlerine koyup cevap vermeleri gereken soru budur: O zaman ne yapacaklar? Onları adaletin elinden o gün kim kurtaracak?

Onun için iktidarın kapısını çalıp bu fiilleri suç kapsamından çıkartmaya çalışmaları gerekir, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yarın da değişir, unutmasınlar! 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums