- 25.09.2011 00:00
Türk roman ve şiirinin dev ismi Ahmet Hamdi Pınar 1942-1946 yılları
arasında milletvekilliği da yapmıştır.
Tanpınar; Erzurum'dan yakın arkadaşı CHP Cevat Dursunoğlu"na bir
mektup yazar. Mektupta milletvekili olmak istediğini açık dille
anlatır: "Size son derece sevineceğiniz bir havadisi, daha iyisi bir
kararımı bildirmek için bu mektubu yazıyorum. Tabii anladınız, mebus
olmak istiyorum. Yani sizin elinizle, sizin delâletinizle."
Sonuç olarak Tanpınar milletvekili seçilir ancak meclis kürsüsüne
çıkıp bir konuşma bile yapmaz. Milletvekili seçildiği yer hayatında
hiç görmediği Maraş'tır. Tanpınar'ın milletvekilliği siyasete katkıda
bulunmaz ancak bu dönemde Türk Edebiyatı'na büyük katkılar verir.
Milletvekilliği sırasında meclis kürsüsüne çıkıp bir kere bile konuşma
yapmamasını eleştirenlere "Ben meclise seçimle değil, tayinle geldim."
diyerek durumunu izah edermiş.
Milletvekilliğinin Ahmet Hamdi Tanpınar'a maddi bir rahatlık getirmiş
olduğunun da altını çizelim. Kürsüye çıkıp bir konuşma bile yapamayan
Tanpınar'da ikinci defa milletvekilliğine tayin(!) edilmez.
Günümüzde milletvekilleri seçimlerinin de büyük oranda tayinle
olduğunu söyleyebiliriz. CHP'nin birkaç yerde yaptığı ön seçim hariç
milletvekilleri partilerin genel merkezleri tarafından belirlendi.
Hiç olmazsa bu dönemde, çok partili hayat olduğu için partileri
tarafından listelere konan adaylar yoğun siyasi çalışmalar neticesinde
seçildiler. Ahmet Hamdi Tanpınar gibi listelere girdiği anda
seçilmeleri garanti değildi, birçoğunun.
Günümüzde milletvekilleri adayları önce tayin edilip sonra seçilmek
için çalışmaya itiraz ettiklerini söylemek mümkün değil. Düzce'de bir
nevi ön seçim olan temayül yoklamasında ilk üçe giren milletvekilleri
adayları listeye girememelerine rağmen kamuoyu önünde herhangi bir
tepki göstermediler. Bu durumun ülkemizin her yerinde aynı olduğu da
aşikâr.
Düzce 'de seçmenler her şeye rağmen tercihlerini AKP tarafından
milletvekili adaylığına tayin edenlerden yana kullandı. Seçmenlerin
beklentisinin milletvekillerimizin partilerinin milletvekilleri
olmasından önce Düzce halkının milletvekilleri olarak davranmaları
yönünde olduğuna inanıyorum.
Ülkemizin ulusal politikaları içerisinde Düzce'nin hak ettiği yeri
alması için yaptığı çalışmalara yönelmelerini tüm Düzce halkının
olduğu gibi benim de beklentim ancak seçimden bu yana
milletvekillerimizin böyle bir çalışma içerisinde olmadığının
kanaatini edindiğimizi üzülerek söyleyelim.
1 Ekim Cumartesi saat 14.00 de TBMM yeni dönem çalışmalarına başlarken
Düzce milletvekillerimizden Düzce halkının beklentisi çok. Umarım, bu
beklentilere cevap verecek çalışmaları yaparlar, sadece tayin, terfi
ve torpil işlerinin milletvekilleri olmazlar.
Bekleyelim, görelim.
Yorum Yap