Cumhurbaşkanı partili olursa...

  • 28.05.2013 00:00

 AK Parti’nin bir süredir önerdiği “başkanlık sistemi” şimdilik çıkmaza girmiş gözüküyor. Nitekim parti yönetiminden bu konuda ısrarcı olmadıkları yönünde açıklamalar gelmeye başladı... Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, medya kuruluşlarının haber müdürleri ile biraraya geldiği toplantıda “başkanlık sistemini olmazsa olmaz olarak” ileri sürmediklerini ifade etti.

Öyle anlaşılıyor ki, tüm çabalara ve geçen zamana rağmen halkın çoğunluğu başkanlık sistemini en azından şimdilik benimsemiş değil. Bunu, yapılan anketlerin sonuçlarından çıkarabileceğimiz gibi, Âkil İnsanlar Heyeti’nin çalışmaları sırasında da gözlemlemek mümkün. AK Parti’nin, başkanlık sistemi konusunda frene basmasının bir nedeni de bu olmalı.

AK Parti’nin bir süredir Türkiye’nin her köşesinde üyelerini ve seçmenlerini başkanlık sistemi için ikna çalışmaları yaptığını biliyoruz. Ne var ki, başkanlık sisteminin Türkiye için en geçerli sistem olduğunu anlatan konuşmaların beklendiği ölçüde etkili olmadığını, AK Parti’ye gönül verenlerin bile henüz bu konuda ikna olmadığını anlıyoruz.

CHP ve MHP’nin başkanlık sistemine (ilk günden) karşı çıkmalarından sonra gözler bütünüyle BDP’ye çevrilmişti. Acaba başkanlık sistemi çözüm sürecinde pazarlık konularından biri olabilir miydi?

Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş son grup toplantısında “AKP’nin başkanlık sisteminden vazgeçmesi gerekir” diyerek kendi partilerinin de tutumunu şimdilik kesin bir ifade ile sergilemiş oldu. “Önce başkanlık sistemi, sonra ‘Türk usulü başkanlık’ ve yarı başkanlık sistemi...”

İşler iyice karışınca AK Parti, çoktandır var olan B planını, yani partili cumhurbaşkanlığı seçeneğini ileri sürmüş gözüküyor. Bunun için anayasanın 101. maddesinde değişiklik yapıp, buraya bir paragraf eklemek yeterli olacak gibi gözükse de işin gerçeği öyle değil.

Bu durum, bir paragraf değişikliğinden çok daha fazlasını ifade ediyor. Bir kere, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir ilk yaşanacak. Halkın oylarıyla ilk kez Çankaya’ya bir cumhurbaşkanı çıkacak. Kim seçilirse seçilsin bu böyle.

O cumhurbaşkanının, ister istemez daha önce seçilenlerden daha fazla bir ağırlığı olacaktır. Yani pek çok yetkisi olan, yanı sıra hiçbir sorumluğu olmayan ve halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı...

İster partili ister partisiz, seçilen cumhurbaşkanı siyasi hayatımızda bu günkünden daha etkili bir aktör olacak.

Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı sözkonusu olduğunda ise onun “makam” bakımından daha fazla bir anlamı olacağı açık.


Star
 gazetesinden Mehmet Ocaktan şöyle diyor: “Sanıldığı gibi partili cumhurbaşkanı, kuvvetler ayrılığına aykırı filan değildir. Eğer böyle bir endişeyi dillendireceksek, bugün de aynı şeyleri söylemek mümkündür. Şimdi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yasal olarak bağı yok diye özü itibariyle AK Parti’den farklı bir düşünce yapısı içinde olduğunu söyleyebilir miyiz?”

Oysa on bir yıllık başbakanlığı döneminde gördüğümüz Tayyip Erdoğan’ın, Abdullah Gül’den çok daha farklı bir cumhurbaşkanlığı profili çizeceğini tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek.

Asıl soru şu: Erdoğan neden partili cumhurbaşkanı olmak istemektedir? Bu, onun için ne anlama geliyor?

Aklına ve bilgisine güvendiğim bir hukukçu arkadaşım, “Başbakan Erdoğan’ın bu bahiste en çok üzerinde durduğu konu, partisi ile ilişkilerinin nasıl devam edeceğidir” dedi. Onun önünde Özal ve Demirel örnekleri var. Hem Özal hem de Demirel köşke çıktıktan bir süre sonra bihakkın (kurucu, doğal, tarihî, tartışılmaz) lideri oldukları partilerine uzak düştüler. Sonrasında her iki parti de siyasi hayatımızdan silindi... İşte Erdoğan bu iki siyasetçinin yaptığı “yanlışı” yapmak istemiyor.

Tayyip Erdoğan bunca emek verdiği partisini cumhurbaşkanı olduktan sonra da arkasında görmek istiyor. Bir müddet daha lendiği '”BBir müddet dahaB partisini yönetmek istiyor. Dahası bundan sonra yapılacak seçimlerde de partisinin milletvekili adaylarının belirlenmesinde karar veren kişi olmak istiyor. Erdoğan için “partili cumhurbaşkanlığı” işte bu anlama geliyor. Bu yolla hem partisinin politikası üzerine etkili olacak ve hem de partisi vasıtasıyla parlamentoda güçlü bir kolu olacaktır.

Esasen Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı seçildikten sonra da siyasetin en etkili kişisi olarak kalmak istiyor...

İşin özü bu olsa gerek.


enversezgin54@gmail.com

http://www.taraf.com.tr/enver-sezgin/makale-cumhurbaskani-partili-olursa.htm

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums