Beta Yasa

  • 28.06.2012 00:00

 Soru: Sevgili Sivilay Abla, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasını destekliyorum. Ancak yaralı Ergenekon’un serbest kalması ihtimalinden de korkuyorum. Benim gibi bu ikilemde olan insanları rahatlatmak adına hükümete ne gibi önerileriniz olur? Saygılarımı sunarım. (Levent Güzel)


Cevap:
 Sevgili Levent, AK Parti’nin kanun yapışı benim gibi yaşlıların ilaçla ilişkisine benziyor. Kalp ritim bozukluğu için aldığın ilaç tansiyonunu yükseltiyor. Tansiyon ilacı kalbin büyümesine neden oluyor. Kalp büyümesini düzeltirken kaşıntı artıyor. Kaşıntı ilacı kabızlık yapıyor. Sonra bir kasa kuru kayısı yesen de deva olmuyor. Taş atan çocuklar için bir düzenleme yapılıyor. Sonra bu yasadan Ogün Samast’ın serbest kalacağı ihtimali ortaya çıkıyor. Sonra değişiklik yapılıyor. Bir yasa yapılıyor, Hizbullahçılar serbest kalıyor. Sonra başka bir yasa değişikliğiyle durum düzeltiliyor. Futbolda şikeden zina yasasına toz duman bir durum.

Şimdi tarihî bir öneride bulunuyorum. Tüm yasa değişikliklerini durduralım ve dünya hukuk sistemine de örnek olacak bir uygulama geliştirelim: Beta Yasa.


“Beta”
 kavramı bilgisayar programlarında sıklıkla kullanılır. Bir bilgisayar programı, programcılar tarafından tasarlanırken sistemdeki açıklar fark edilmeyebilir. Bu nedenle önce programın betasürümü piyasaya verilir. İnsanlar bu programı biraz kullanır. Açıkları rapor eder. Programcılar da kullanıcıların görüşlerine göre programa son hâlini verirler.

TBMM’nin bundan böyle çıkaracağı tüm yasalar önce beta olarak yasalaşsın. Beta sürecinde yaşanan her değişiklik geri dönülebilir olsun. Üç ay beta olarak kalan yasa daha sonra yeniden Meclis genel kuruluna gitsin ve son hâlini alsın. Nasıl fikir ama!


İkinci tercihler


Soru:
 Sevgili Sivilay Abla, İstanbul’da Boğaz hattında evi olanların yaz gelince başlayan çilesi eğlence yerlerinden yükselen gürültüdür. Ben bir defasında Çırağan Sarayı’ndaki bir düğünün gürültüsünden Üsküdar’da uyuyamamış ve gece 02:00’de telefon açmıştım. Bana verdikleri cevap pencerelerimi kapamak olmuştu. Düğünlerde atılan havaifişeklere o kadar alıştık ki bir gün bir hava taarruzu olsa yerimizden kalkıp bakmaya tenezzül etmeyiz. Şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı on dört kişilik bir ekip kurmuş ve güncel olarak gürültü ölçümü yaptıracakmış. Sabah radyoda bu uygulamayla ilgili bir haberin okunduğuna şahit oldum. Radyocu, niye on değil de on dörtten başladı, olayı laiklik krizine kadar sürükledi. AK Parti neden bir grup insana ne yaparsa yapsın yaranamıyor? Ne dersiniz? (Nimet Alkanat)


Cevap:
 Sevgili Nimet, AK Parti seçmenlerin yüzde 50’sinin ilk tercihi. Bir partinin seçim kazanması için muazzam bir oy. Ancak seçimler sonrasında kamuoyu desteği için kaç kişinin ikinci tercihi olduğu önem kazanmaya başlar. Örneğin bir zamanlar DSP yüzde 25 civarında oy almıştı. Yani yüzde 25’in ilk tercihiydi. O DSP geri kalan yüzde 75’in neredeyse tümünün ikinci tercihiydi. Bu hesapta üçüncü tercihler bile önemli. AK Parti, oy alamadığı gruptan çok az kişinin ikinci ya da üçüncü tercihi. Böyle bir yüzde 50 bazen öyle bir yüzde 25’ten daha zayıf olabiliyor.


Vur bostancı danayı


Soru:
 Sevgili Sivilay Abla, Yeni Ticaret Kanunu’na göre hayvanınız komşunun bahçesine girip zarar verirse bahçe sahibi tarafından öldürülebilecekmiş. Ticaret kanununu yaparken böyle bir madde eklemeyi akıl eden kişinin çocukluğuna insek nasıl bir resimle karşılaşırız. (Leyla Yenice)


Cevap:
 Sevgili Leyla kızım, pek çok problemimizin kökleri çocukluğumuza uzanıyor. Türkiye’de doğmuş bir bebek binlerce kez “Danalar girmiş bostana, kov bostancı danayı” ninnisine, daha doğrusu propagandasına maruz kalıyor. Hem de en sevdiği canlı olan annesinden. Hem de en zayıf olduğu bir zamanda, uyku öncesinde. Hem de öğrenmenin en yoğun olduğu bir dönemde, yani bebekliğinde. Çocuklukta başlayan bu travmanın yetişkinlikte ileri bir evreye geçmesi ve “danalar girmiş bostana, vur bostancı danayı, yemesin lahanayı” hâline gelmesi Ruh ve Sivil Hastalıkları ana bilim dalında çok sık rastladığımız bir durumdur.

Bu ninniyle büyümüş nesiller için yapacak bir şey yok. Geçmişler olsun. Ancak gelecek nesilleri kurtarabiliriz. Ünlü ninnimizi “Sev bostancı danayı, yiyiversin lahanayı” olarak değiştirelim lütfen.

Çoğalıyoruz

Yayın koordinatörümüz ve yazarımız Yıldıray Oğur ile eski dış haberler şefimiz Zeynep Mertoğlu Oğur’un pespembe bir kızları oldu. Taraf ailesinin ninesi olarak bir torun daha gelmesinin haklı gururunu yaşıyorum. Taraf’ın haber sıkıntısı çekeceği, atarlı manşet atamayacağı güzel bir dünyada yaşamasını dilerim.

-

Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon

Anabilim Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil

Hastalıkları Mütehassısı


sivilayabla@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums