Üçüncü eski seninle gurur duyuyor

  • 5.05.2012 00:00

 Sıranın şiire gelmesini heyecanla ve hasretle bekliyorum.

Hatta Başbakan’ın şiir sever bir şahsiyet olduğunu düşünerek geç bile kalındığını düşünüyorum.

Şöyle bir google turu attım.

Eylül ayında Uluslararası İstanbul Şiir Festivali başlıyormuş.

Şair tayfasına naçizane tavsiyem, sıkı bir hazırlık yapıp o festival esnasında Başbakan’ın arıza yapmasını sağlayacak bir vukuata imza atmalarıdır.

Misal festivalin teması “über manasız muhalif şiir” olabilir.

Böylece Başbakan “bunu ben de yazarım” kıvamında hiddetlenip, grup toplantısında okuyacağı bir Mehmet Akif dörtlüğü eşliğinde vakaya el koyar.

Bundan gayrı imge gerillalığından sorumlu olacak bir bürokratın atanacağını açıklar.

Eee o zaman ne mi olur peki?

Şimdiye kadar olanlar olur, kıyamet kopar ve memleket gündemi şiirden ve şiirin sorunlarından geçilmez.

Köşe yazarları derhal şiirimizin uçbeyleri kıvamında yazılar attırırlar.

Bakanlar Kurulu bile bilmem kaç saat şiiri tartışır.

İflah olmaz bir iyimser olduğumdan değil ama şu satırları yazdığım esnada hayata işte bu kadar olumlu bakıyorum kıymetli okur.

Kimbilir belki de fonda durmaksızın çalışan ve içinde adeta bir pancar motoru varmışçasına ses çıkaran elektrik süpürgesi nedeniyle kimyam bozulmuştur.

Fakat neticede birazdan detaylarına gireceğim üzere, hükümetin çıkardığı marazlar hususunda iyimser ve iyi niyetli bir bakış açısı geliştirdim.

Çünkü Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi’nin imza attığı yüz yılın esprisinden feyiz alarak söylersem eğer, ben Ahmet Altan gibi devleti yönetmek istemiyorum.

Bu nedenle de hırçınlaşmıyorum, sinirlenmiyorum.

Gayet cool’um ve bardağın dolu tarafına zoom yapıyorum.

Evet, ara sıra fabrika ayarlarıma dönüp AKP’nin bir türlü el atmadığı dağ gibi sorunları yazıyorum, doğrudur.

Fakat Selvi’nin de acayip isabetle tesbit ettiği gibi o sorunların hepsi neticede “süreç işi” arkadaşlar.


“Yüce süreç”
in önünde her zamanki gibi saygıyla eğilip, sevgili Pollyanna’ya bin selam yolluyorum.

Evet Anayasa, Kürt sorunu, Alevi meselesi, Kıbrıs, Avrupa Birliği filan belki hallolmuyor ama o arada hükümet de boş durmuyor ki...

Sanatın ve sanatçının dostu olarak Cumhuriyet hükümetlerinin hiçbirinin başaramadığı biri işi yapıp, hep üvey evlat muamelesi gören sanat ve bilim dallarının sorunlarını sırayla toplumun gündemine getiriyor.

Önce heykel sanatı gündeme geldi.

Ki ne yalan söyleyeyim, Başbakan’ın Kars’taki anıta “ucube” deyip yıktırdığı günden itibaren tüm hayatımda okuduğumdan çok heykel sanatı sorunsalıyla ilgili yazı okudum şahsen.

Sonra arkeoloji gündeme geldi Başbakan’ın sayesinde.

İstanbul’da Marmaray kazılarında çıkan bilmem kaç bin yıllık tarihî eserlere eğer “çanak, çömlek”demeseydi, sizce güzel yurdumuzda arkeolojinin konuşulma ihtimali varoluşçuluğun konuşulma ihtimali kadar bile olur muydu?

Hükümetin bilim ve sanata yönelik hizmetleri bununla bitmedi.


Televizyon dizileri
ni de popüler kültürün bir parçası olarak iyi kötü sanat sayarsak, onlar da gündeme geldi.

Yasaklama, sansür, hükümetin istemediği dizi çekilemez gibi sanatın olmazsa solmazı temaları özgürce tartışıldı bu sayede.

Hatta az kalsın “Bir oyna da göreyim” diyen İçişleri Mütehassısı vesilesiyle göbek dansı ve dansözlerin sorunları bile gündeme geliyordu ki...


Tiyatro
 doğal olarak rol çaldı.

Böylece tiyatro deyince “bırrr” efekti veren zevat bile özelleştirilmeli mi, devlet yardımı olmalı mı, repertuar nasıl olmalı, muhafazakâr sanat olur mu, sanatın sınırını estetik mi yoksa hükümet mi belirler misali sorunsalları tartışmaya yelken açtı.

İşte bu pamuk helvası kıvamında iyimser bakış açımla (ve süpürge halen çalışmakta), artık sıranın şiire gelmesinin zamanıdır diyorum.

Çünkü malumunuz bir yandan Aziz Nesin’in deyişiyle “her üç kişiden dördünün şair olduğu”memleketimizde diğer yandan son zamanlarda sık sık “şiir öldü” muhabbetleri cereyan ediyor.

Türk şiiri şimdi hükümetten hizmet bekliyor.

Daha önce benzer bir hizmeti bilmeden de olsa 12 Eylül darbecileri yapmış ve “kurşun yarası alnında bir karanfil oldu” şiirinden memleketi kurtarmıştı.

Şimdi sıra Başbakan Erdoğan’da...

Sonra hep beraber bağıracağız ama söz mü?


Üçüncü eski seninle gurur duyuyor!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums