Haklarını verirken köklerini kazımak

  • 26.12.2011 00:00

 Yer yerinden oynamadı, hatta “tık” bile çıkmadı memlekette.

Bülent Arınç “Kürtlerin siyasi, kültürel ve anayasal bütün haklarını vereceğiz” deyince.

Kafayı Sarkozy’nin sülalesine taktığımız, İttihatçıların katliamlarını savunma hususunda milli birlik ve beraberlik içinde hareket etmekle meşgul olduğumuzdan filan değil.

Memleket insanının kahir ekseriyeti çoktan o hakların Kürtlere verilmesi gerektiği kanaatine ulaştığı için.

Nasıl MİT-PKK görüşmeleri ortaya çıkınca, “uygundur” mesajı sarkıttıysa bu insanlar, Kürtlerin bütün haklarının verilmesi hususunda da Arınç’a sessizce “çak usta” yaptılar.

Memleketten çıkmayan o “tık” sesini sadece MHP ve KCK çıkarmaya çalıştı (Hâlâ KCK yazabiliyoruz di mi? Yarın Emniyet’te “Sen ilkokulda temizlik kolundaydın da şimdi niye KCK’yla ilgili yazı attırıyorsun” diye sormasınlar!).

Devlet Bahçeli, Arınç’ın sözlerini “Kirli, kistli, kinci zihniyet” diye nitelemiş (Üşenmeyip imla kılavuzuna baktım, hazır kaptırmış gidiyorken “Ki”den olma başka neler türetebilirmiş diye. Killi, kirpiksi, kireçli kalmış geriye sadece. İlk ikisi uymaz ama “Kireçli zihniyet” uyarmış valla. Hani bir türlü atılmayan adımlar vesilesiyle kireç bağlayan Kürt sorunu hesabı).

KCK (valla billa bu son, bi daha yazmıycam) ise, “Öyleyse neden pratik adımlar atılmıyor” diye sorup Arınç’ın sözlerini “Kirli amaçlarını gerçekleştirmek için sömürgeci manevra” olarak nitelemiş.

İlk bakışta, size de yaranılmaz kardeşim duygusu yaratıyor baş harfi “K” olan bu örgütün açıklaması.

Ta ki gazetenin bir başka köşesinde, yakınlarda Kürt sorunu için “dün gece çok aradım, aradım bulamadım” diyen, kabinenin Nihat Doğan ve Erol Köse ile rekabet edebilecek kalibrede tek ismi olanİçişleri Mütehassısı İdris Naim Şahin’in “PKK’nın kökünü kazıyacağız” açıklamasını okuyana dek.

Hımmm... PKK’nın kökünü kazımak ha? Diyeceksiniz ki, ne oldu arkadaşım şimdiye kadar bu laf kaç milyon kez telaffuz edildi, hatta “kökünü kazıyacağız” enflasyonu nedeniyle, sayabilmek için sonundan altı sıfır atmak zorunda bile kaldık.

Biliyoruz herhalde, neticede biz de memleket çocuğuyuz, İsveç’in manasız demokrasisinde anne karnına düşmedik.

Ancak bir memlekette Başbakan Yardımcısı’nın “Bütün haklar Kürtlere” dediği ortamda İçişleri Mütehassısı şahsiyet çıkıp “Köklerini kazıyacağız” diyorsa, son harfi “K” ile biten örgüt de “manevra bunlar” der tabii.

Çünkü şu “kök” meselesi mütehassıs beyin sandığından farklı bir gerçeğe tekabül etmekte.

Çünkü “kazımaktan” söz ettiği PKK’nın kökleri neticede bu memleketin insanları.

Dağdaki o gençler, transfer sezonunda yurtdışından bonservis ücretleri ödenerek alınmıyor.

Evet, PKK’nın kökleri bu memleketin vatandaşlarından oluşuyor ve biz buna kendi aramızda, “PKK Kürt sorununun nedeni değil sonucudur” diyoruz kısaca.

Bu nedenle hükümet bir karar verse artık iyi olacak. Arınç’ın sözlerinin altına mı imza atacaklar yoksa Şahin’in mi? Hak mı verecekler, yoksa kök mü kazıyacaklar?

Çünkü iki dünya biraraya gelse, bu ikisi birarada olmaz.


Hücre antrenmanı

Ayıptır söylemesi evin tuvaletinde oturuyordum. Kendisi fazla küçük bir tuvalettir. Bundan olsa gerek birden aklıma tutuklanan gazetecilerin konduğu hücreler geldi.

Bir metre bulup tuvaletin boyutlarını ölçtüm. Netice: 3,5 metrekare. Sonra ara dedim Google’a... Motor cevap verdi: Balbay’ın hücresi üç metre 44 santim.

Tekrar içeri girdim ve zihnimde bir nevi tutuklanma antrenmanı yaptım.

Önce orada bilmem kaç yüz gündür tek başıma yaşadığımı hayal etmeye çalıştım. Edemedim... Sonra hücremi yerleştirdim. Küvetin yerine yatağımı, lavabo yerine masamı, klozet yerine sandalyemi koydum. Boşta kalan duvar parçasına da kitap raflarını uygun gördüm.

Geriye sadece bir adım atacak yer kaldı. Bu kadar antrenman yeter deyip, panikatakla şimdiden tanışmamak için oradan uzadım.

Sabah gazetelerde 35 gazetecinin daha tutuklandığı yazıyordu.


“Suçları”
 eylemleri takip etmek, KCK haberleri yapmak, birbirlerine haberde çektikleri fotoğrafları yollamak gibi saçmalıklar. Hatta tutuklanan muhabir Evrim Kepenek’e “Sen çevre muhabirisin neden siyasi haberler yaptın, neden milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile telefonla görüştün” diye sormuşlar.

Bu maç yazıları yazmayı pek seven siyaset köşe yazarını şike davasından alıp, “Sen siyasi yazarsın, neden futbol yazdın” diye sormaya benziyor.

Neticede, o haberciler şimdi o hücrelere konacaklar ve eminim ki yarından sonra onlarla ilgili ne gazetelerde ne de televizyonlarda bir haber görebileceğiz.

Kendimizi tebrik ediyorum şimdiden.


oraldem@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums