Baharı bekleyen kumrular

  • 20.04.2013 00:00

 Radyoda iki tanınmış şahsiyet kavga ediyordu.

Biri memlekette ne şahane şeyler olduğunu anlatıyor, diğeri ona zinhar katılmayıp “Bölgeye bahar bir gelsin görürsünüz çözümü...” diye ayar veriyordu.

Yan koltuğunda oturduğum taksici ise acayip mutlu, mesut onları dinliyordu.

Tartışma alevlenip, silahların bırakılması, PKK’lıların çekilmesi misali ayrıntılar konuşulmaya başlanınca benim taksicinin mutluluğu daha da arttı, hatta keyfinden bir “barış sigarası” bile yaktı.

Aslında tartışma bir hayli kısır seyrediyordu.

Misal çözümü savunan şahsiyet, “Kandil’in başındaki isim onayladı, silah bırakma ve çekilmede en önemli pürüz bile ortadan kalktı” diyecek oluyor...

Diğeri birkaç cümle edip aynı yere bağlıyordu: “Bölgeye bahar bir gelsin görürsünüz çözümü...”

PKK’nın Avrupa kanadı da artık çözümden dönüş yok dedi ama...


“Bölgeye bahar bir gelsin görürsünüz çözümü...”

Örgüt, militanlara süreci anlatmak için konferanslar düzenleyeceğini bile açıkladı...


“Bölgeye bahar bir gelsin görürsünüz çözümü...”

Baharda çatışma bekliyorsunuz anlaşılan ama bu gidişle baharda çekilme çoktan başlamış olacak...


“Bölgeye bahar bir gelsin görürsünüz çözümü...”

Yeryüzünün en negatif insanı baharı bekleyen kumrular misali aynı lafı tekrarlayıp durdu.

Diğer tartışmacı sonunda minik bir kriz geçirdi ve “Bahar bahar deyip duruyorsun... Nereden biliyorsun peki örgütün havalar düzelince eylem yapacağını” diye sorma gafletinde bulundu.

Baharı bekleyen kumrunun cevabı valla aynen şöyleydi: Eğer yalansa, yayına bağlanıp beni yalanlasınlar efendim!

Az sonra radyoda canlı tel. bağ. kontenjanından Bahoz Erdal açıklama yapmıyordu elbette.

Sunucu herhâlde sözkonusu konukta şuur kaybının doruk yaptığına karar verdi ve münazarayı sona erdirdi.

Böylece konuşma sırasının taksiciye geldiğini biliyor, kaderime razı olmuş bekliyordum.

İlk lafı “Çok güzel ya...” oldu.

Dört yol ağzında lüks bir arabaya kafa çıkarıp yolunu gasp ettikten sonra konuşmaya devam etti.


“Üç ay önceye kadar neler dinliyorduk şu radyodan, şimdi neler konuşuluyor, vallahi hayal bile edemezdik. İki günde bir yarım düzine askerin şehit olduğu haberi gelirdi, arkasından operasyon başlardı, operasyondan yeni şehit ve ölüm haberleri gelir, hepsi biter bu kez bir karakola saldırılırdı. Bu kez karakolların güvenliği üzerine tartışma yapılır, daha o konu bitmeden yeni bir çatışmadan şehit haberi gelir her şey baştan başlardı...”

Kafamla onayladım kendisini. Ama taksi ve minibüslerde şoförü onaylamanın, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek bir ilke olduğunu bildiğim için değil, gerçekten hak vererek onayladım.

Arabada inince, taksiciden aldığım feyiz ile daha önce hangi haberleri dinliyorduk bir bakmaya karar verdim.

Çözüm sürecinin başlangıcı olarak kerterizi yılbaşından alıp, geçen senenin ilk dört ayında gündemimizi nelerin belirlediğine göz attım.

Seneyi bir öncekinden devreden Roboski faciasıyla kapattığımız için ocak ayına Uludere Kaymakamı’nın linç girişimi haberiyle başlamışız.

Sonra nisana kadar olaylar şöyle seyretmiş...

Mardin Derik’te Emniyet’e roketli saldırı, Genelkurmay Başkanı Özel’in bir önceki yılın “istatistiğini” veren “Son altı ayda 327 terörist etkisiz hâle getirilmiştir” açıklaması, yine Özel’in “Kürtçe eğitimi uygun görmüyorum” demeci, güvenlik politikası döneminin içişleri mütehassısı İdris Naim Şahin’in Meclis’te BDP’lilere Uludere fırçası atıp “Cenazelerin üzerine örttüğün o bez parçasının hesabını ver bakalım” sözleri, iki günde bir bölgeden gelen 20’li 30’lu KCK gözaltıları, bu operasyonlardan birinde Leyla Zana’nın evine çilingir ile girilip arama yapılması, Zap ve Hakurk’a yapılan hava operasyonları, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve yardımcılarının Oslo görüşmeleri nedeniyle savcılıkça ifadeye çağrılması krizi, operasyonlardan gelen tek haneli şehit ve çift haneli PKK’lı ölümü haberleri, Fidan’ı kurtarmak için MİT yasasında değişiklik, mayın patlamaları ve şehitler, Pozantı Cezaevi’nde taciz mağduru olan çocuğa tutuklama, önce İstanbul’da başlayan ardından tüm bölgeye yayılan Newroz savaşları, Batman’da bir polisin Ahmet Türk’e sol kroşe çıkarması, KCK iddianamesi ve Büşra Ersanlı, Ragıp Zarakolu gibi isimlerin terör örgütü üyeliği ile suçlanması, Cudi dağında günlerce süren büyük operasyonda altı polis ile 25 PKK’lının ölümü, gazete ve televizyonların Genelkurmay’ın dağıttığı operasyon fotoğraflarından geçilmemesi, yine şehit yine etkisiz hâle getirilme haberleri...

Bu sene nisana kadar ne konuştuk?

Çok şey... Ama yukarıdakilerin hiçbirini konuşmadık.

Tek bir genç ölmedi.

Ve PKK çekilmeyi kabul etti.

Daha ne istiyoruz peki?

Şunu: Bölgeye bahar bir gelsin de görelim şu çözümü...


oraldem@gmail.com

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums