Ve ‘dank’ diye bir ses geldi

  • 23.02.2013 00:00

 Memleketin en karanlık sayfalarının yazılmaya başlandığı 12 Eylül 1980’den bir gün sonra sabah erken saatlerde, bütün şehirlerde olduğu gibi Kars’ta da önceden belirlenmiş evler basıldı.

O evlerden biri, Kars’ın Göle kasabasında Devrimci Yol’un önde gelen isimlerinden olan, eğitim enstitüsü son sınıf öğrencisi Cemil Kırbayır’ın ailesiyle oturduğu evdi.

Cemil, jandarmalarca gözaltına alındı. 8 ekim sabahı ise onun için geri dönülmez yolculuk başladı.

Yanında Avukat Abdurrahman AlacaÇetin AşulaCengiz KayaMetin Akkaş ve Eyüp Buğdan adlı gençler de vardı. Hepsinin elleri kelepçelenmiş, gözleri bağlanmıştı.

Üç polis tarafından askerlerden teslim alınıp, sorgulanmak üzere eğitim enstitüsü içindeki lojmana götürüldüler.

Polislerin ismi; Ergün TosunözMehmet Ali Akın ve Mehmet Aktaş’tı.

Lojmana varılınca gençler farklı odalara konuldu, Cemil mutfakta tutuluyordu.

Sorguya katılanlar Kars 1. Şube Müdür Vekili Seyfi Kesici, iki MİT görevlisi Zeki TunçkolluTaner Alpan’dı. İfadeleri zapta polis memuru Selçuk Akyıldız geçiriyordu. Ayrıca Sıkıyönetim Komutanlığı’ndan iki subay da vardı.

Dayaklı, falakalı ve elektriği bol “seanslar” başlamıştı. Uzun bir işkence faslından sonra bir köşeye oturtup “biraz düşün” deyip sonra yeniden alıyorlardı.

Bu seanslar esnasında 26 yaşındaki Cemil’in, “Çok mu masumsun” sorusuna verdiği cevap sorguculara “dokunmuş” olacak ki, bu cevap onun son sözleri oldu.

O son sahneyi, Cemil’in yanındaki gençlerden Çetin Aşula olaydan 31 sene sonra 2011’de, Meclis İnsan Haklarını Araştırma Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyona anlattı:


“Sorgucu Cemil Abi’ye ‘Çok mu masumsun’ dedi ve Cemil Abi şöyle bir yanıt verdi, zaten bu son sözleri oldu, yani en son hançeresinden çıkan mantıklı sözler bunlardı, diğerleri iniltiliydi: ‘Biz kızlarımızı Kayserililere ve Niğdelilere parayla satmıyoruz, biz Göle’yi geneleve çevirmedik, biz tefecilik yapmıyoruz, bütün bunları yapanlar kendi devranlarını sürsünler diye, rantları kesilmesin diye bizi şikâyet ediyorlar ki düzenleri devam etsin. Biz namuslu insanlarız, onlar namussuz insanlar bunları yapanlar.’ Ve bir ses geldi o anda, ‘dank’ diye böyle. Ya kafasını duvara vurdular ya kendini kafasıyla duvara vurdular ya da kum torbasını önden vurdular, duvara değdi ama duvara değdiği kesin çünkü o ses duvar dışında hiçbir şeyden gelemez. Böyle tok bir ses yani ve sonra bir sessizlik. Bir inilti başladı Cemil Abi’de ve ‘Ben ölüyorum beni hastaneye götürün’ dedi. ‘İstifra et’ dedi polis, istifra... ‘Hastaneye götürün ben ölü...’ (...) Sonra ses tonu indi, indi, indi...”

Bugüne kadar süren mizansen başlamıştı artık. Telsizler “Çok tehlikeli terörist Cemil Kırbayır kaçtı” anonsuyla eşkâlini geçiyordu.

O sırada Cemil’in eşkâli aslında şöyleydi: Gözleri bağlı, kelepçeli, ağır işkenceden geçmiş ve çırılçıplak... Tutanağa göre işte bu hâldeyken, tutulduğu mutfağın her nedense açık unutulan kapısından balkona çıkıp, oradan alt daireye sarkarak çok iyi korunan sorguların yapıldığı binadan kimselere görünmeden kaçmayı başarmıştı...

Onun hikâyesini Berfo Ana ile birlikte öğrendi Türkiye. 33 sene boyunca oğlunun akıbetinin peşinden koşan, “Cemil’in kemiklerini bulmadan beni gömmeyin” diyen 105 yaşındaki Berfo Ana oğlunun mezarını da, suçluların cezalandırıldığı davayı da göremeden hayatını kaybetti.

Ama 30 küsur senede başarılamayan bir şeyi başardı. Şubat 2011’de Dolmabahçe’de Başbakan Erdoğan’ın karşısına çıkıp ondan “katilleri bulma” sözü aldı.

Böylece Meclis’te kurulan komisyon dönemin tanıkları, MİT ve Emniyet yetkilileriyle görüşüp, yaşananları net biçimde ortaya koyan bir rapor yazdı. Rapor, Cemil’in işkenceyle öldürülüp cesedinin kaybedilmesi ve bundan sorumlu olan polis, MİT ve askerî görevlilerin isimleriyle, işlenen suçun belgesi niteliğindeydi.

Komisyon Kars’a gidip oradaki Başsavcılığa elindeki belgeleri ileterek Cemil’le ilgili ilk soruşturmanın açılmasını da sağladı. Ancak üzerinden iki yıl geçmesine rağmen bu soruşturma, hâlâ bir davaya dönüşmedi.

En az o komisyon kadar önemli bir çalışmayı da gazeteci İsmail Saymaz yaptı ve Oğlumu Öldürdünüz – Arz Ederim adlı kitabı yazdı. Bu yazı tamamen o kitaptaki bilgilerle yazıldı. Belki Berfo Ana artık yok ama onun sayesinde ortaya çıkan bir Meclis raporu ve bir araştırmacı gazetecinin kitabı var. Ve her iki çalışma da, hâlâ birçoğu hayatta olduğu saptanan Cemil’in katillerinin hep ensesinde olacak...


oraldem@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums