Bir cumartesi akşamı Tuğçe Albayrak arkadaşları ile Almanya'nın Offenbach kentindeki bir McDonalds'daydı. Yemeklerini yerken, restoranın tuvaletinden bağırma sesleri geldi. 13 ve 16 yaşında iki genç kız yardım istiyorlardı. Üç tane genç erkeğin saldırısına uğrayan kızları tacizden Tuğçe kurtaracaktı.

Kızların yardım istediğini duyar duymaz masasından kalktı Tuğçe. Kızların yanına gitti, saldırganları restorandan uzaklaştırmayı başardı.

Ancak aşağılık tacizlerinin yarım kalmasından öfkeli saldırganlar, restoranın otoparkında Tuğçe'nin restorandan çıkmasını bekleyecekti. Olaydan bir saat sonra, yemeğini bitiren Tuğce, restorandan evine gitmek için çıktı. Otoparkta bekleyen saldırganlar, Tuğçe'yi sopayla dövmeye başladılar. Kafasına sopa darbesi alan Tuğçe, yere baygın şekilde düştü. O an girdiği komada iki hafta kalacaktı.

Tuğçe komadayken ailesi Almanya'nın en iyi doktorlarını tek tek gezdi. Hepsinden Tuğçe'nin beynine aldığı darbenin bir dermanı olup olmadığını sordu. Gelen cevaplar hayal kırıklığıydı. Tuğçe'nin beyin ölümü gerçekleşmişti, kurtulma şansı yoktu.

Tuğçe iki hafta kaldığı komada, 23. yaşına girdiği gün, 28 Kasım günü hayatını kaybetti.

Hayata gözlerini yumduğu hastanenin kapısında binlerce insan, ellerinde mumlar ile Tuğçe için ağlıyordu. Gözyaşları içinde Tuğçe'nin doğum günü pastası, çok sevdiği piyano eşliğinde kesiliyordu. Hastanenin önünde Tuğçe için nöbet tutan Almanya vatandaşları, üzerinde “Danke Tuğçe, seni seviyoruz” yazan tshirtler ile Tuğçe'yi son gününde yalnız bırakmıyordu. Yardıma ihtiyaç duyan iki genç kızı kurtarmak için bir saniye bile tereddüt etmeyen ve bu cesaretinin ve sorumluluk duygusunun bedelini canıyla ödeyen Tuğçe, artık Almanya'nın ulusal kahramanı olmuştu.

Tuğçe'nin Almanya’da en büyük onur ödülü olan Federal Liyakat Nişanı ile onurlandırılması amacıyla da kampanya başlatıldı. 100.000'den fazla kişi imzaları ile kampanyaya destek verdi. Tuğçe'nin acılı ailesine taziye mesajı gönderen Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, bu talebin değerlendirildiğini belirtti. Tuğçe'nin, günlük hayatta birçoklarının görmezden geldiği bir olay karşısında medeni cesaret gösterdiğini, örnek bir davranış sergilediğini söyleyen Gauck, "Bu korkunç saldırı karşısında ben de sayısız vatandaşımız gibi sarsıldım, dehşete düştüm. Tuğçe büyük bir saygıyı ve takdiri hak etmiştir. Tuğçe her zaman bizim için örnek bir kişilik olacak" dedi. Cumhurbaşkanı Gauck, gösterdiği cesaretten dolayı Tuğçe'ye müteşekkir olduklarını belirtirken, tüm Almanya'nın Tuğçe'nin ailesinin acılarını paylaştığını kaydetti.

Almanya, bu cesur genç kadın ile cesaretin ve bireysel sorumluluğun önemini tartışıyor.

Danke Tuğçe, Seni Seviyoruz...