Brüksel'de haydi bir daha...

  • 21.01.2014 00:00

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 5 yıllık bir aradan sonra AB kurumlarının tepe yöneticileri ile temasta bulunacağı bir ziyaret amacıyla Brüksel'de. Bu ziyaret son dönemlerde canlanmaya başlayan Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin 2014 yılında derinleşeceğinin habercisi.

Ziyaretin zamanlaması ise son dönemin moda tabiri ile 'manidar.' Hükümete yönelik 'Batıdan uzaklaşıyor' eleştirilerinin yüksek sesle dillendirildiği bir dönemde gerçekleşen bu sembolik değeri yüksek ziyaretin, eleştirilere icraatla cevap verme amacını da içerdiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

AK Parti deneyiminin sadece bölgede değil, uluslararası kamuoyunda teveccüh ve ilgi görmesinin en önemli anahtar kelimelerinden bir tanesi, 'entegrasyon' idi. Bu entegrasyonun birbirini güçlendirerek tamamlayan iki unsuru vardı; Batıya ve Orta Doğu'ya daha derin, organik ve güçlü ilişkiler üzerinden bağlanmak. Birbirinden bağımsız gibi görünen bu iki gelişme birbirini mümkün kılıyordu. Bir yandan Batı ile kurduğu kurumsal ilişki Türkiye'yi Orta Doğu'da diğer bölgesel modellerden ayırırken, diğer yandan Orta Doğu üzerindeki bu etki sahası Türkiye'yi Batı için daha cazip kılıyordu.

Orta Doğu ile ilişkileri güçlenen Türkiye'nin iddia edildiği gibi ekseni kaymıyordu yani. Aksine, tam da bu nedenle Avrupa vizyonunun önemi bir kere daha ortaya çıkıyordu. Avrupa Birliği konusundaki uzmanlığı ile bilinen Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Emre Gönen, hafta sonu Hürriyet Daily News'ta yayınlanan röportajında, “Türkiye ve Avrupa Birliği son 20 sene içinde birbirlerine hiç bu kadar ihtiyaç duymadı” tespiti ile bu noktaya dikkat çekiyor.

Gönen bu röportajda başka bir hususa daha dikkat çekiyor ve Türkiye ile Avrupa Birliği arasında zaman zaman soğuk rüzgârlar esmesine rağmen iki tarafın da masadan asla kalkmadığını vurguluyor.

Bu tespite bir ek yapmak mümkün. Türkiye'nin, özellikle Orta Doğu siyasetine ilişkin Batı eleştirileri, ironik olarak Batının kendisine atfettiği değerler üzerinden gerçekleşiyor. Suriye krizinde, Türkiye en başından beri insan hakları kavramı üzerinden Batı'nın kayıtsızlığını gösteriyor. Mısır darbesinden sonra ise, demokratik teamüllere saygı kavramı üzerinden Batı'nın ikiyüzlü tavrı sergileniyor.

Bu eleştirileri değerli kılan ve Türkiye'yi bölgede farklılaştıran da, bu gerekirse 'Batı'ya rağmen Batıcı' pozisyon.

Bu pozisyonun sürdürülebilir ve inandırıcı kılınması ise, Avrupa Birliği ile ilişkilerin tam güç entegrasyonundan geçiyor. Ve bu ilişkiler hükümet için ilk döneminde olduğu gibi hem iç hem de dış siyasette nefes alma imkânı sunuyor.

Batı ise hem ekonomik anlamda, hem de siyasi ve kültürel açıdan zenginleşme ve kendi kimliğini yeniden tanımlama fırsatı vadediyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums