Ortadoğu’yu ‘eski ezberler’ anlatmıyor!

  • 27.03.2011 00:00

Sanıyorum önümüzdeki hafta, Başbakan’ın Irak ziyareti ve NATO’nun üs karargâhının İzmir olması dolayısıyla Ortadoğu ve NATO’nun operasyonlarının niteliği ile örülü bir gündemimiz olacak. Bu gündem, başta petrol olmak üzere temel emtialardaki fiyat hareketlerini dolayısıyla ekonominin gündemini de belirleyecek.

Irak’tan başlayalım. ABD’nin Irak’ı işgal etmesi ve Saddam rejimine son vermesi 1997’de ortaya çıkan “Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi” çerçevesinde değerlendirilebilir. Bu proje, ikinci savaştan beri hegemonyasını devam ettiren ABD’nin Ortadoğu’dan başlayarak savaş ve işgale dayalı yeni bir hegemonya kurmasını savunuyordu. Rumsfeld, Perle, Wolfowitz gibi şahinler “Amerika için iyi olan dünya için de iyidir” anlayışını hayata geçirmek için Pearl Harbor gibi bir bahaneyi zaten bekliyorlardı ki, 11 Eylül 2001 bulunmaz bir fırsat oldu.

Irak için bundan sonraki hikâyeyi biliyorsunuz. Ancak “Yeni Amerikan Yüzyılı” ve onun bir parçası olan “Büyük Ortadoğu Projesi” hem 2008 krizine hem de dünya kamuoyunun yoğun tepkisine tosladı. ABD, Britanya dışında, Ortadoğu’daki rejimleri savaş ve işgalle piyasaya teslim edeceğine kimseyi inandıramadı. İsrail’e dokunmadan, işgal ve bölgesel savaşlarla, yeni sınırlar yaratma üstelikte Türkiye, Rusya ve İran gibi “eksen” ve belirleyici devletlerin ekonomik bağımlılığı ön kabulü üzerine kurulu bu proje Bush’la birlikte çöp oldu.

Zaten ABD’nin, “emperyal-hegemon” bir güç olarak, dünyaya kendisini finanse ettirip sonra da savaşa dayalı bu politikayı daha fazla finanse edemeyeceğini 2008 krizi ortaya çıkarmıştı.

Eğer ki Irak’ın işgali olmasaydı şimdi biz Mübarek ve Kaddafi’den önce Saddam rejimine karşı ayaklananları konuşuyor olurduk. Bu gerçek bile bugün olmakta olanla, ABD işgali sonrası olan arasındaki farkı, Irak açısından, ortaya koyuyor. Eğer ki Saddam rejimi, Irak’ın dinamikleriyle sallanıp yıkılsaydı şimdi çok daha meşru ve demokrasi iradesi güçlü bir yeniden yapılanma karşımızda olurdu. Kürtlerin ve diğer muhalefet unsurlarının, ABD’den bağımsız çizeceği yol, çok daha sağlıklı ve bölge halkı için hayırlı bir çizgi izlerdi.

Ama şimdi bu imkân, en azından, Suriye, Mısır, Libya ve diğer Arap ülkeleri için var.

Irak’ın yeni yolu da, hem Türkiye’nin hem de bu ülkelerdeki değişim dinamiğinden etkilenerek yeniden belirlenecek. Burada Sarkozy’in düştüğü durum, artık işlerin, “ilk önce ve en çok kim vurursa, en çok o alır” anlayışı ile devam etmeyeceğini gösterirken, Fransa’nın da “yenidünya düzeninde” gerçekten yer almak istiyorsa, ABD’nin Bush’dan kurtulduğu gibi, Sarkozy’den kurtulması gerektiğini bize anlatıyor.

Türkiye, Irak’tan başlamak üzere, artık bölgenin içsel dinamiği sayılabilir. Türkiye’nin Baas rejimlerinin temel özelliklerinden, on yıldır, kararlı bir biçimde uzaklaşmaya başlaması ve bunu kendi dinamikleriyle yapması, bu ülkelerin “sonra ne olacak” sorusuna yanıt veriyor.

Model ve NATO tartışmaları üzerine

Türkiye Ortadoğu için model mi tartışması yaparken hangi Türkiye diye sormazsanız, Arap ülkelerine, belki de, kurtulmakta oldukları Baas rejiminin bir başka biçimini önermiş olursunuz. Başta Irak olmak üzere bugün Ortadoğu coğrafyasının demokrasi için çok uzun ve çetrefilli bir yolu var. Şu an Baas rejimlerini devirmiş ve devirmekte olan Mısır, Suriye, Tunus gibi ülkelerde İslami hareketler çok önemli ve bu hareketlerin yeni ekonominin küresel temsilcisi olan liberal siyasi oluşumlar ve bunların yerel güçleriyle ittifakı (Mesela Mısır’da İhvan örgütü ve Baradey gibi simge isimlerin ittifakı) bence geçiş döneminin kurtarıcısı olacaktır. Bu, aynı zamanda, Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini arttıracak bir siyasi çözümdür.

NATO’ya gelince; askeri operasyonların NATO’ya devredilmesi BM kararlarına bağlı gereksiz “vazife” alma durumlarına da son veriyor. NATO’nun Lizbon stratejisiyle birlikte artık, bir dünya silahlı gücü olarak, yeniden örgütlendiğini unutmayalım. NATO, bu anlamda artık yalnız askeri değil, siyasi bir yapı da. Bu yapıda Türkiye’nin ağırlığı bundan böyle, hele Ortadoğu için, herhangi bir batı ülkesinden az değil. Bundan dolayı NATO tahlillerini, soğuk savaş NATO doktrini üzerinden yapmayalım.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Filiz Ağın
    Filiz Ağın
    3.11.2011 10:52

    yazıyı okuduktan sonra yrum yapsam.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums