Beyhude operasyonunun kaçınılmaz sonuçları

  • 2.03.2012 00:00

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 530 milyar Euro’ya varan operasyonunun, kesin çıkış için, beyhude bir adım olduğunu şimdiden söyleyebiliriz. ECB, bugün dolara bağlı ve çıkışını Bretton-Woods’a dayandıran para sistemini büyük ölçüde taklit ediyor. Sistem, yerel merkezbankalarına ve mevcuttaki çürümüş banka sistemine dayanarak karşılıksız Euro yaratıyor. Hemen söyleyelim; bu son para operasyonu ortaya çıkarmıştır ki; AB artık geriye dönemez. Ya orta vadede, sistem savaşa varan büyük bir kapışmayla çökecek ya da kendi doğusunadoğru genişleyerek bir Avrupa Birleşik Devletleri’ne dönüşecektir.

AB’nin siyasi bütünlüğü, yeni bir para sistemini de gerekli kılıyor. Şu yaşanılan borç krizi aslında bir para sistemi krizi...

Kapitalizmin her para sistemi, ona tekabül eden bir sermaye birikimini ve buna uygun siyasi yapılanmayı gerektirir. Bu gerçeği, bu kriz yaklaşırken tespit eden ve köklü bir para rejimi değişikliği olması gerektiğini savunan Mundell’di. Nobelli iktisatçı Robert Mundell, 2001’de IMF’de verdiği seminerde küresel para sisteminin nereye gittiğini soruyor ve Euro’nun doğduğu o yıllarda IMF denetiminde yeni bir para birimi öneriyordu. Bu para birimi, üç temel gelişmiş bölgeyi temsil eden para birimlerine tam konvertibl olacaktı. Mundell, üç temel bölgeyi ABD, Japonya ve AB’yi merkez alarak tanımlıyordu. Böylece ilk aşamada dolara, Yen’e ve Euro’ya tam konvertibl, IMF denetiminde, yeni bir rezerv para doğacaktı. Mundell’in bu paraya verdiği isimde Dey’di. Dey; dolar, Euro ve Yen’in baş harflerinden oluşuyordu. Ancak Dey bir geçiş parasıydı. Mundell, geçiş sürecinin sonunda gerçek anlamda bir dünya parasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak; Dünya Merkez Bankası’nın yaratacağı intor isimli bir hakim para önerisini ortaya atıyordu.

Intor, international ve or kelimelerinin bileşiminden oluşuyordu. ‘Or’ Fransızca’da altınanlamına geliyor. Böylece Mundell, yeni para biriminin, ne kadar güçlü olarsa olsun, bir ulus-devlete dayanmayacağını, uluslararası olacağını ve gücünün de ‘siyasi’ değil ekonomikolacağını intor adıyla anlatmak istiyordu. Intor’daki ‘altın’ vurgusu paranın karşılığının ekonomik yani ‘gerçek’ olacağının vurgusuydu.

Mundell’in bu tasarımının temel vurguları şimdi daha da geçerli. Ancak Mundell’in yeni parabiriminin oturduğu temel, ABD, AB ve Japonya’ya dayanıyordu. Bugün artık bu temelin yetersiz olduğunu söylemeliyiz.

Dün Başbakan TL simgesini tanıttı. Bu tanıtımın, tam da, Avrupa Merkez Bankası’nın çaresizEuro genişlemesinin ertesi günü olması çok anlamlı. Çünkü öyle anlaşılıyor ki, Mundell’inyeni para birimini dayandırdığı temele, artık Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkeler platformunu ve Çin’i eklememiz gerekiyor. Burada Rusya, Hindistan’da var. Zaten bu ülkeler, IMF yönetiminde daha fazla söz hakkı için ayrı bir platform oluşturma yolunda.

Dosya:http://85.111.20.14/icerik/120302-012311-karikatur.jpg

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Siyasetin üzerine düşen...

Öte yandan, şu sıralar, dolar ve Euro’ya bağlı dünya ticareti, yerini güçlü yerel paralarla yapılacak yeni bir ticaret mekanizmasına bırakmaya aday. Dün Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Şubat ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Türkiye’nin ihracatı, geçen aya göre, yüzde 10.4 arttı. Ama bu artıştan daha önemlisi, başta Irak olmak üzere, Ortadoğu ve K. Afrika’ya ihracat artışının öne çıkması... Şubat ayında AB’ye ihracat yüzde 4 azalırken, Ortadoğu ve K. Afrika’ya yüzde 30-160 arasında değerlerle artış gösterdi.

Bu önemli bir eğilim; çünkü Ortadoğu’nun yeni sınırları belli olduğunda AB ekonomisi, hemyatırım alanları hem de talep gerçekleşmesi anlamında, büyük ölçüde, Türkiye üzerinden bu pazarlara ulaşacak.

Şu anda, beyhude parasal genişlemelerle, durumu idare eden AB, nasıl bir çıkmaza girdiğini ve Türkiye’yi içine almadan devam edemeyeceğini üç-beş yıl sonra anlayacak. Ama o zamanda eğer Türkiye siyaseti bir hata yapmazsa, çok farklı dengeler (Türkiye lehine) söz konusu olacak.

Burada tabii ki hata deyince ekonomideki gelişmenin siyasi olanla tamamlanmamasını kastediyorum. Ancak, yeni Anayasa ile birlikte demokratikleşme sürecinin tamamlanması, bütün sembolleri anlamlı kılar. Aksi halde bu süreçten, Lozan’daki gibi, bu halk kaybederek çıkar.  

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums