- 12.02.2012 00:00
Bazen bütün bir süreci,
Türkiye’nin NATO’ya katılımının 60. yılı nedeniyle NATO Genel Sekreteri Rasmussen,
NATO’yla devam edeceğim ancak, yine NATO haberi
Dün İstanbul’da
Türkiye’de makine sanayi ile üniversitenin bugünlerde bir işbirliği geliştirmesi Türkiye’nin Asya tipi kalkınmaya yaklaşmakta olduğunu anlatıyor. Bugün Türkiye’de sanayiciler, batmakta olan Alman sanayicileri dedektif
Alman ve ABD sanayileri, (Almanya genellikle Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’ndan önce, ABD ise genellikle ikinci savaştan sonra) ulusal ordulara dayalı militarizmin kucağında geliştiler. Ama bugün bu bitiyor. Dünya endüstri sonrası topluma geçiyor. Bilginin ulus-devletlerin militarizmi için geliştirildiği dönemleri geride bıraktık. Sanayi toplumu ve ulusal ordular aracılığıyla sanayileşme zamanları bitti.
NATO, bütün ulusal orduların üstünde bir küresel silahlı güç olarak artık sahnede.
NATO, Lizbon
Dünya savaşının çıkmaması için ulusal orduların, bütünleşmeye paralel eritilmesi yeni NATO stratejisinin temelini oluşturur.
Bu strateji ‘denetim dışı’ ulus-devletler ile ilgileniyor. Bu, bugün İran olur yarın dünyanın herhangi bir yerinde söz dinlemeyen darbeci bir ordu hareketi ya da ulusalcı iktidar olabilir.
İşte bu anlamda NATO için tehdit tek başına İran falan değildir. Mesela eğer ki Türkiye’de ‘dar kafalı ulusalcılar’ (bu, ‘dar kafalı ulusalcı’ deyimi bana ait değildir. İlk defa Marx kullanmıştır) 2002-2007 sürecinde bir darbe yapsaydı ve iktidarlarını dünyadaki şu değişime
‘Mümtaz komutanların’ beşiği
NATO’ya envanterini açmayan ve NATO için hayli tartışmalı olan, keza NATO’nun da lağvedilmesini beklediği Ege Ordusu, başta Kenan Evren
İşte
Türkiye’de, eski bir Ege Ordusu komutanın yaptığı 12 Eylül’ün darbe Anayasası’na alternatif demokratik bir Anayasa süreci karanlık operasyonlarla engellenmeye çalışılırken, Türkiye’nin Ortadoğu’daki etkinliği de MİT’ten başlanarak kırılmak isteniyor.
Öte yandan Türkiye’de makineciler, Avrupa’daki sanayiye alternatif bir strateji geliştiriyorlar.
Ne acayip, ne
Yorum Yap