Bir itiş kakışa uzaydan bakış

  • 10.02.2012 00:00

Çok ilginç zamanlar yaşıyoruz. Tabii ki ürkütücü ama bir o ka-dar da öğretici bir süreç. Ülke-lerin bölgesel stratejiler için rutin or-tak bakanlar kurulu toplantıları yapıp, ortak politik yol haritalarını belirlediği, öte yandan ulusal ekonomik ölçü birimlerinin var olan durumu (gerçeği) hiç yansıtmadığı, siyasi haritaların  geçersiz olduğu bir dönem bu.

Böyle olunca örneğin Suriye’de Baas partisi içindeki grupların yalnız Suriye’deki yerleşik güçleri temsil et-tiğini söyleyemeyiz. Öte yandan Yu-nanistan’ın ne şartlarda kurtarılacağı ve buna bağlı olarak AB’nin yakın gelecekteki ekonomik ve siyasi dinamikleri hakkında en basit bir karar bi-le küresel bir yolculuk yapmadan ha-yata geçmiyor. Tabii ki Türkiye’deki kapışmayı da bütün bu gelişmelerden ayrı tutamayız. Aşağıdaki haritada üç temel hinderland görüyorsunuz. Birincisi Avrupa, ikincisi Türkiye’yi de içine alan büyük Akdeniz ve Ortadoğu; üçüncü bölgede Rusya, İran ve Körfez ekonomilerinin içinde olduğu Ön Asya coğrafyası. Özellikle Kuzey Afrika ve Ortadoğu-Ön Asya alanları halen dünyanın en büyük petrol vedoğalgaz alanları. Ama bu alanlar aynı zamanda Avrupa’nın hem şimdi hem de gelecekteki en önemli pazarları. Ancak yine bu bölge, 40-50 yıl sonra fosil yakıtlarına dayalı enerjirezervleri bitmeye yüz tuttuğunda da alternatif enerji konusunda önemli olacak. Mesela: Çöl Teknolojileri Vakfı (Desertec)... Yakın zamanda kurulan bu vakfın arkasında, ABB gibi bir enerji devi ve Avrupa’dan Amerika’ya kadar birçok ortak var. Vakıf, başta Sahra Çölü olmaküzere Kuzey Afrika’da dev güneş enerjisi yatırımları yapmak üzere kurulmuş. Vakfın sitesindeki giriş sloganı ise şu: “Çöllerin 6 saat içerisinde aldığı güneş enerjisi miktarı tüm dünyanın tükettiği yıllık enerjiden fazladır.”

Sonuçta hem şimdi hem de gelecekte Ortadoğu, denetlemeyen ulus-devletlerin-diktatörlerin at koşturacağı coğrafya olmaktan çıkmak zorunda. Bunun için şu veya bu ‘gücün’ karar alması gerekmiyor. Kapitalizmin şu andaki dinamikleri bunu sağlıyor sa-dece. Öte yandan, şu sıralar,  herkes AB’nin dağılacağını falan konuşuyor ama AB’de hiçbir hükümet, şu kriz sırasında ve sonrasında, hiçbir kararı AB’nin ortak ‘yönetişim’mekanizmalarından geçirmeden alamayacak. Almanya ve Fransa’nın ortak rutin bakanlar kurulu toplantıları artık yalnız ilkesel toplantılar değil, açıktan icra toplantıları. Hard ve Negri İmparatorluk’ta şöyle yazarlar: (...) ‘Ulus-devletin çöküşü basitçe bir politik irade eylemiyle tersine çevrilebilecek olan ideolojik bir konumun sonucu değildir; bu yapısal ve geri dönüşü olmayan bir süreçtir.’  Kuzey Afrika’yı bütünleyecek bir Akdeniz birliği, AB’nin hem pazar hem de enerji sorunlarını çözerek, orta vadede, krizden gerçek anlamda çıkmasını sağlayabilir. Ancak bunun olabilmesi için, Türkiye’nin hem ekonomik hem de siyasi olarak yoluna devam etmesi ve demokratikleşme sürecini tamamlayarak, yukarıda bahsettiğimiz üç temel alanı birleştirmesilazım.

Bunun için de Türkiye’nin doğusundaki Kürt meselesini çözmesi, sanayileşmeyi, teknolojive bilgi ekonomisi ağırlıklı sürdürerek, kendi doğusuna doğru büyümesi gerekir.

Ama böyle bir Türkiye, tabii ki bu entegrasyon sürecini epey hızlandırarak, şu andaki Berlin-Paris-Moskova ittifakına dayanan ve ABD’de neoconların temsil ettiği geleneksel sanayi(askeri-sınai yapı) ve finans ittifakının sonunu hızlandıracaktır. Suriye ve Irak gibi ülkelerin sınırları tartışmaya açılacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 Son operasyonun siyasi destekçileri

İşte bu hızlı değişime, Türkiye’de de bazı sermaye güçleri ve bunlara bağlı bürokratik yapı dahazır değildir. So-nuçta şu sıra MİT üzerinden tartıştığımız bu kapışma, aslında küresel kapışmanın bize yansıyan bir bölümüdür. Ancak, şimdiye değin çeşitli dava, siyasi süreç ve operasyonlarla gündeme gelen ve devlet içindeki güçlerin itiş kakışı olarak tezahür eden kapışmanın son ve en önemli halkalarından birisidir.  Bunun arkasında tabii ki İsrail’den ABD’de seçime hazırlanan neoconlara kadar bütün bu coğrafyadaki değişimi geciktirmek isteyen güçler vardır. Peki, bu operasyonun Türkiye’deki siyasi destekçileri kimlerdir; çokkolay: Suriye’de Baas rejimini ama aynı anda İsrail’i, ama aynı anda Ergenekon-cuları kim desteklediyse onlar tabii.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums