Bedelli: Hayırlı bir sürecin başlangıcı

  • 23.11.2011 00:00

Bedelli adımını, Türkiye’de askerliğin profesyonelleşme adımlarının ilki olarak da düşünebiliriz. Tabii ki bedelli uygulaması eşitlik ve adalet açısından oldukça sancılı bir uygulama. Bu adımın ‘vicdani ret’ ile tamamlanması gerekir. Öyle anlaşılıyor ki, hükümet açısından burada bir zamanlama sorunu var. Şunu söyleyebiliriz: Türkiye’de savunma sistemi profesyonel orduya doğru gidiyor. Kesinlikle ‘modern’ bir yeniçeri müessesesinden bahsetmiyorum. Bu çok daha farklı bir şey.

Ordu, Türkiye’de yukarıdan aşağıya ‘modern’ bir toplum oluşturmanın lokomotifi olmuştur. Aslında bu süreç, Murat Belge’nin, son yapıtı ‘Militarist Modernleşme’de söylediği gibi, Vaka-i Hayriye ile başlamıştır. II. Mahmut’un Yeniçeri Ocağı’nı 1826’da kaldırması ile başlayan sürecin yalnızca düzenli-ulusal ordu ile sonlandığını söyleyemeyiz.

Bu süreç, Cumhuriyet’le birlikte, ordunun (militarizmin) merkezde olduğu bir modernleşmeyi ve onun seçkinci ideolojisini ortaya çıkarmıştır. Şunu da söylemek gerek; özellikle Türkiye’de bu ideolojinin hâkimiyeti çok ilginç bir ‘başarı’ hikâyesidir. Şu zamana değin, bu seçkinci militarist ideoloji, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e giden süreçte, üç temel siyasi akımda da kendine yer bulmuş ve hem sağı hem de solu kendi potasında eriterek yeniden üretmiştir.

Avrupa’nın şimdiki krizi aslında bir ulus-devletler çözülmesidir. Bismarck’ın Prusya’ya başbakan olması ile başlayan sürecin sonuna nihayet geldik.  Çok ilginç, şu anda Avrupa kendi yarattığı çıkmaz sokaktan kurtulmak için, neredeyse parlamentoları işlevsizleştirecek. Teknokrat hükümetler rezaleti, Yunanistan’averilecek 8 milyar avroluk kredi için tüm parti liderlerinden teminat istenmesi saçmalığı falan... Ama 19. yüzyılın ikinci yarısına girerken de merkez Avrupa böyleydi. Mesela, Bismarck’la birlikte Almanya, ulusal birliği, ulusal ekonomiyi üçbüyük burjuva devriminde olduğu gibi, (İngiltere, Fransa ve Amerika) aşağıdan (ayaklanma, iç savaş, sömürgeleştirme) gerçekleştirme yoluna gitmedi. Almanya, militarizme dayanan devletçi bir kapitalizmi yukarıdan aşağıya (Prusya tipi geçiş) inşa etti. Bismarck’ın kapitalizmi , nasyonal sosyalizmin temelidir. Bismarck’ın sistemi, ordunun kesin politik hâkimiyetine dayanır. Ulusal bütünlük için, kapitalistler, büyük toprak sahipleri, üst düzey devlet yöneticileri içteki “düşmanlara’ karşı ulusal birlik oluşturarak ülkeyi yönetirler.

Ordu, iç birliğe ve bütünlüğe dış tehditten daha fazla önem verir ve bunun içinörgütlenir. İktisadi olarak korumacılık milli devlet politikasıdır. Askerî harcamalar ve militarist bir ekonomi sistemin kalbidir. Askerî harcamalar nedeniyle bütçeaçıklarını gidermek üzere ek vergiler konabilir. Eğer parlamento buna karşı çıkarsa feshedilir. (Bismarck bunu gerçekten yapmıştır.) Bu arada hiç yabancı gelmiyor değil mi... Demek ki bizim yerli ‘izm’in babası Bismarck’mış. Üzgünüm sizin için Kemalist dostlar...

Neyse... Şimdiki Avrupa’nın da batma nedenlerinden biri gereksiz silahlanmadır vebu süreç, gördüğünüz gibi, yine parlamentoları devre dışı bırakmıştır. Demek ki Avrupa’da Bismarck şu ana kadar yaşadı.

1930’lu yıllarda Almanya, Bismarck’ın 19.yüzyılda temellerini attığı faşizme doğruyol alırken, Türkiye’nin ‘milli iktisadı’ ve yolu, Almanya’dan çok uzak değildi. Yine Türkiye’nin, ikinci savaş sonrası, yeni hegemon güç olan Amerika’nın çekim alanında uydulaşarak, ordu merkezli bir militarist darbeler cumhuriyeti oluşturması, Bismarck’ın başlattığı, dışa kapalı, militarist devlet kapitalizmi anlayışının devamıdır.

Rekabet Kurumu ve piyasa

Bu anlayış güçlü ordu-güçlü millet gibi bir hamasete dayanır. Zorunlu ve uzun süreli askerlik işte bu anlayışın ürünüdür. Şimdi vatandaş bunun gereksiz olduğunu görüyor. “Ben işimi gücümü bırakıp niye çağdışı bu anlayışın kurbanı olayım”diyor. Yalnız parası olanlar değil, parası olmayanlar da kendi mesleklerini icra ederek zorunlu kamu hizmeti yapsınlar.

İşte bu tarihsel gerçekler bize zorunlu askerliğin herkes içinkaldırılacağı bir sürece girdiğimizi söylüyor...

Bu arada kesinlikle, Rekabet Kurumu’nun, piyasadüzenlemesi için bu denli aktif olması bu süreçten ayrı tutulamaz. Ne alakası var demeyin; askeri-devletçi birekonomi piyasayı yok sayar. Bu ekonomi kartel ve çete ekonomisidir. Piyasa ile alakası yoktur. Rekabet Kurumu, çokdoğru ve yerinde adımlar atıyor. Sanıyorum gücünü arkasındaki demokratik siyasi iradeden alıyor.  

 
 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums