Dünyanın en yüzsüz adamları

  • 9.09.2011 00:00

Bu günlerde ‘artık bu kadarı da olmaz; işte bunu yapmış olamazlar’ dedirten gelişmelerin içinde kendinizi buluyor musunuz bilmiyorum ama, kriz ve krize bağlı dönüşüm zamanlarında bu tür gelişmeler, olaylar çok olur. Bazıları, ‘eskinin’ olduğu gibi devam edeceğini zanneder. Ancak işlerin ‘eskisi’ gibi gitmeyeceğini görünce saçmalamaya, hiç yapılmayacak şeyleri yapmaya başlar.

İşte bu durumlarda, bunu yapmış olamazlar dedirten gelişmeler, günlük hayatın olağan, giderek kanıksanan rutinlerine dönüşür. Ancak toplum, bu rutinlere teslim olmaya, bunları kabul etmeye başlarsa ‘eski’ ve yozlaşmış olanın yeniden geri gelmesi ve ‘eskisinden’ daha beter sonuçlara yol açması da kaçınılmazdır.

Dünya ekonomisi çok önemli bir değişimin içinde. Bazı sektörler, işler eskisi gibi gitmeyecek. Yeni sektörler, yeni yapılar ortaya çıkacak. Batanlar, servetlerini kaybedenler olacak.

Çünkü bu, kapitalizmin belki de en büyük dönüşümü. Bırakın sektörleri devletlerin bile ortadan kalkacağı bir döneme adım attık. Kapitalizm, Lehman gibi spekülasyon yumaklarını, Enron gibi ‘üç kağıtçı’ piyasa yapıcılarını artık barındırmayacak.

Bundan böyle piyasa mekanizması da eskisi gibi işlemeyecek, devletlerin ve bunların ürettiği mafyatik yapıların, engellerin etkisi daha az olacak.

Mesela futbol eğer bir endüstri ve piyasa ise burada, bırakın mafyayı, devletlerin bile eli öyle ‘eskisi’ kadar uzun olmayacak. Çünkü bu piyasanın, ulaştığı küresel büyüklüğe uygun işlemesi gerekir ki; buraya uzun vadeli yatırımlar yapılsın, krizler olmasın.

İşte yukarıda bahsettiğim ‘bu kadarı da olmaz’ gelişmelerinden biri geçen gün, futbol dünyamızda oldu.

Futbol kulübü yöneticileri, şikenin ‘düşmeye yol açacak’ bir suç sayılmaması kampanyası başlattılar. UEFA’nın, dünya futbol endüstrisini düzenlemeye, şikeye sıfır tolerans sloganından başladığı günlerde bunu yaptılar ve bunun için siyasi parti liderleri ile görüştüler.

Bu bayların ‘şike suç olmasın’ kampanyası bana başka bir olayı da hatırlattı.    

Katil bir endüstriyi savunmak

Sanıyorum 2010 yılının başlarıydı; hükümet kapalı yerlerde sigara yasağını uygulamaya başladığından beri tartışmalar yoğunlaşmıştı. Sigara tekelleri, Türkiye pazarını kaybetmemek için yeni kampanyalar peşindeydi. Bu gruplar, büyük bir özgüven ve cüretle ‘eskisi gibi’ davranmaya devam ediyorlardı. Örneğin BAT temsilcileri, sigara yasağının kaçakçılığı artırdığı savını basında işlettikten sonra hükümete, kaçakçılıkla birlikte mücadele teklifinde bile bulunmuşlardı. Aynı tarihlerde Türkiye’de bulunan Dünya Sağlık Örgütü’nden Sylviane Rate, ‘BAT, Türk hükümetine gidip, yasadışı ticaret ile mücadele yardımı önerecek ve bunu kamuoyuna açıklayacak cesareti nereden buluyor’ diyerek şaşkınlığını dile getiriyordu.

Çünkü bütün dünya basını biliyor ki; aralarında BAT’ın da bulunduğu tütün tekelleri, dünyanın çeşitli yerlerinde parlamento ve savcılık soruşturması geçirmiştir. Bu soruşturma ve davaların konusu da, tütün şirketlerinin, ‘küresel ölçekte süre giden şekilde sigara kaçakçılığı yapmaları, narkotik kaçakçılığından elde edilen gelirleri aklamaları, hükümetlerin tütün şirketlerini izlemelerini, fiyat belirlemelerini bloke etmeleri, kamu çalışanlarına rüşvet vermeleri’ gibi oldukça ağır kriminal durumlardır.

Dünya Sağlık Örgütü’nün Küresel Tütün Salgını Raporu’nda, tütüne bağlı ölümlerin 2030 yılına kadar 175 milyonu geçeceği belirtiliyor. (Bkz: Grafik)

Şimdi bu tütün tekelleri, hâlâ lobi ve reklam faaliyeti yapıyorlar. Mesela CHP gibi bir partiyi etki altına alıp, sigara yasağının ve TV’lerde gösterilen sigara karşıtı filmlerin kaldırılması için parlamentoda bile faaliyet gösteriyorlar. En son CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel bunların kalkmasını istedi.

Şimdi Sağlık Bakanlığı, ‘siyah paket’ uygulamasına başlayacak; bakın göreceksiniz bunu engellemek için ne dolaplar çevirecek, hepimize nasıl ‘bu kadar da olmaz’ dedirtecekler.

Dünyada her yıl sigaradan doğrudan 5.4 milyon insan yaşamını yitiriyor. Sigara alışkanlığında, sigara paketleri ve markasının, özellikle gençler üzerinde payı büyük. Mesela 1975, RJ Reynols Raporu’nda şöyle denmekte: Araştırmalar, 14-18 yaş grubunun giderek artan oranda sigara içtiğini göstermektedir. Büyümemizi garanti altına almak için, markamızı bu gruba belletmeliyiz’ Şimdi bakalım bize ‘bu kadar da olmaz’ dedirterek bu katil endüstriyi kimler savunacak, göreceğiz...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums