12 Haziran’ın doğuracağı temel kırılma alanları

  • 10.06.2011 00:00

Artık seçim sonrasını tartışmaya başlayabiliriz. Zaten Başbakan’ın yeni kabine tasarımı bu tartışmayı başlattı. Yalnız bu yeni kabine tasarımı bile, 12 Haziran sonrasının yeni bir dönem olacağını bize söylüyor.

 Bu yeni dönem, öncelikle ekonomi, hukuk ve siyaseti birlikte ele alacağımız bir dönem olacak. Yani bu alanlardan birindeki hızlı gelişmeler ya da çözülmeler diğer alanları da belirleyip etkileyecek. Mesela, Yeni Anayasa tartışmaları ve yapım süreci, bütünlüklü bir ekonomi-sanayileşme programının yapımı ile birlikte yürümeli. Çünkü bu iki alanda birbirini besleyecek ve süreci hızlandıracak o kadar çok şey var ki...

Örneğin, ekonomide ‘dışarıdan’ atanacak ‘Bakan Yardımcılığı’ müessesesi çok olumlu bir adım. Bu müessesenin mümkün olduğunca, ilgili alanların sivil toplum kuruluşlarınca belirlenmesi hatta atanacak kişilerin bu aidiyete haiz olanlar içinden seçilmesi çok isabetli olur. Böylece sendikalalardan, iş-meslek çevrelerine kadar birçok sivil toplum yapısı, hükümet çalışmalarına katılma, nihai kararları doğrudan etkileme olanağına kavuşmuş olur. Tabii ki bu gelişme, zorunlu aidatla çok büyük bütçelerin üzerinde oturan, kendisi büyük ama etki alanı giderek azalan ‘yarı-resmi’ ‘sivil’ toplum kuruluşlarının da yeniden yapılanması gerekliliğini ortaya çıkarabilir.

Çünkü zorunlu aidatla devlet himayesi ve etkisindeki bu kurumlara gerçekte sivil toplum kuruluşu olarak bakmak çok zor.

Böyle olunca da bu kurumlar, seçilmiş hükümetlere ‘devletin muhalefetini’ yürütüyorlardı. Evet, yanlış okumadınız bu ülkede halkın seçtiği hükümetlere ‘devletin muhalefeti’ diye bir şey vardır.

Şimdi tam burada soralım; o çok ‘büyük odalardan’ oluşan ‘sivil’ toplum örgütümüzün aşağı-yukarı bütün başkanları neden hep devletin ‘derin kanadının’ Başbakan adayı olarak ortaya atılmıştır!?

Size çok somut bir örnek daha; TMMOB yakın zamanda bir seçim bildirgesi yayınladı. TMMOB’un seçim bildirgesine lütfen bakın; nasıl korparatist-faşist bir anlayışı temsil ettiğini görürsünüz. Bu bildirge, baskıcı Kemalist Cumhuriyet Müzesi için saklanacak bir ibret belgesidir.

İşte şimdi tesis edilecek ‘Bakan Yardımcılığı’ müessesesi ve bakan yardımcılarının sivil toplum aidiyeti gözetilerek atanması bu ‘yarı-resmi’ kurumların işlevlerini açığa çıkartarak bunların, kendilerini yeniden düzenlemesine-demokratikleşmesine yol açabilir. Eğer ki, hükümet çalışmalarına, örgütlü sivil toplumun ‘Bakan Yardımcılığı’ gibi müesseselerle katılması daha da artarsa biz, ‘zorunlu aidatlı-mecburcu’ sözüm ona ‘sivil’ toplum örgütlerinin sivil(!) yüzlerini görme imkânına da kavuşabiliriz. Bakın göreceksiniz bu kurumlar, Anayasa yapım sürecini tıkamak için ellerinden ne gelirse yapacaklar. Çünkü demokrasinin Anayasal güvenceye bağlı olarak kurumsallaşması, bunları ortadan kaldıracak, bunların yerine gerçek sivil koplum örgütlerini ikame edecek bir süreçtir aynı zamanda.

Yeni Anasaya için vesayetçi ideolojiden kopmak gerek

Yeni Anayasa Platformu’nun Anayasa Çalışma Grubu, Yeni Anayasa yapımını bir süreç olarak görüyor. Ama aynı zamanda, bu sürecin aşağıdan örülmesi gerektiğini, yani Yeni Anayasa’yı, şimdiye kadar olduğu gibi, devletin bürokrasisinin değil, doğrudan toplumun yapması gerektiğini savunuyor. Bu bağlamda, Yeni Anayasa Platformu, ‘Yeni Anayasa yasalaşma süreci, eski anayasadan bağımsız olarak, onu referans almaksızın, özgün bir meclis kararı ile yürütülmelidir’ diyor. Burada bu ‘özgün meclis kararını’ da, meclisin salt çoğunluğu alır ve Yeni Anayasa için yola devam eder.

Bunun anlamı açıkça şu: 82 Anayasası’nın değiştirilmesi bile çok tartışılacak maddeleri ancak bu yolla kaldırılır ve bu toplumun seçtiği meclis, özgür iradesiyle, vesayetçi ideolojiden koparak Yeni Anayasa’yı yapabilir.

Öyle 330-367 tartışmalarına burada gerek yok görüyorsunuz. Ama bunu, örgütlü sivil toplumun desteğini arkasında hisseden bir meclis yapabilir. Yeni Anayasa Plotformu, beş ayda 24 merkezde çok katılımlı toplantılar düzenledi ve bu toplantılara yaklaşık 6000 kişi katıldı. Herkes özgürce görüş bildirdi; bunlar kaydedildi. Çıkan sonuç açık: Bu toplum, geçmişten hiç bir referans almayan, yapım sürecine özgürce katılacağı bir Anayasa istiyor. Bunun için siyasi partiler öyle oturdukları yerden Anayasa taslağı falan açıklamasınlar. Yeni Anayasayı toplumun kendisi yapacak.  

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums