Seçim sonrası iki ayrı süreç ortaya çıkacak!

  • 1.06.2011 00:00

Seçim sonrası, gerçek renkleri ortaya çıkartan, çok ilginç bir süreç olacak. Bu süreçte ilkönce, Türkiye siyasi hayatında, iki farklı kutup gibi duran ancak bugün aynı yerde ve pozisyonda gördüğümüz iki dinamik açığa çıktı. Birincisi, devletle birlikte büyümüş ve yağma ekonomisine dayanan sermaye yapısı. Diğeri de, bu sermaye yapısının karşısındaymış gibi duran ama aslında aynı cephede yer alan sendikalar, mesleki örgütler ve ‘sol’ siyasi partiler. Bu partilerin bir bölümü bugün el altından nasyonel-sosyalist CHP’yi destekleyerek, nasyonel-sosyalist özlerine dönüyorlar. Yine bunların izdüşümü olan korparatist meslek örgütleri ise korparatist-faşist ideoloji ile örülü seçim bildirgeleri yayınlayarak, seçim sonrasindaki yeni siyasi yapılanmada, sağ taraftaki sahici yerlerini garanti altına alıyorlar. Ancak, bu nasyonel-sosyalist çatıdaki ‘zıtların birliği,’ 12 Eylül referandumunun, şimdilerde kıyıya vurmaya başlayan sonuçları ile sarsılarak irtifa kaybediyor.
Ama bu bloğun çok güçlü bir medya desteği olduğunu ve bu desteğin esasında ideolojik bir bütünlüge doğru gittiğini bilmemiz lazım. Bu ideolojik bütünlüğü ise bugün ana akım medya ve onun ‘radikal-marjinal’ destekçileri sağlıyor. Hemen bir örnek; geçen hafta küresel sermayenin yönlendiricisi ve deniz feneri işlevini gören yatırım bankaları, Türkiye ile ilgili ‘cari açık bahaneli’ birbirinin kopyası raporlar yayınladılar. Biz bu raporların kısa ve orta vadeli iki amacının olduğunu söyledik. Kısa vadeli amaçları, özellikle FED’in genişleme politikası ile açığa çıkan ancak gideceği alan kısıtlı olan küresel likiditeyi ve Ortaoğu’dan çıkan sermayeyi Türkiye yerine, yeniden Doğu Avrupa’ya ve Akdeniz Avrupası’na yönlendirmek.

Bu fonları, yüksek risk nedeniyle, Yunanistan’a yönlerdirmeyi başaramasalar bile, İspanya, Portekiz hatta İtalya piyasasına yönlendirmek kısa vadeli amaçları. Orta vadeli amaçları ise, Türkiye’nin Ortadoğu’yu ve K. Afrikayı’da kapsayacak bir reel büyüme alanı yaratması olasılığına karşı önlem almak istemeleri. Bunun ilk adımı da, seçim öncesi mini bir ekonomik kriz yaratarak bunun etkisinin seçim sonuçlarında görülmesinin sağlanması.

Sözkonusu raporlar, bu stratejinin ilk başlangıç noktasıdır. Tabii raporların piyasalardaki etkisi ayrı bir tartışma konusudur ama bu raporlar bize ruşeym halindeki bir niyeti göstermektedir. Bu niyetin bundan sonra genişleyerek devam edeceğini ve bu genişlemenin ‘bildiğimiz medya’ desteği ile sağlanacağından hiç şüpheniz olmasın. Nitekim biz bu iddiayı ortaya atar atmaz, hadi ‘piyasacı’ olanları boşverin, emperyalizm ve küreselleşme kavramlarını birbirine karıştıracak kadar cahil olanları bile hemen atladılar: Bunlar komplo teorisi.

İşte kırk yılllık piyasacı ile ulusalcıyı böylesine birleştiren ve gerçekleri görmesini engelleyen bu at gözlüğü, seçim sonrası ortaya çıkacak olan Yeni Nasyonel Cephe’nin ilk ideolojik tepkisi ve oluşum adımıdır.

Nasyonel Cephe’nin (eskiden gelen) yeni figürleri

Cumhuriyet tarihi boyunca, aslında kardeş olan bu yapıları ayırararak, sahte bir çekişme üzerinden rejimi tahkim edenler, şimdi bu yapıları birbirine eklemleyerek, yeni demokratik toplum alternatifini ortaya çıkaracak dinamiklerin karşısına bir Nasyonel Cephe olarak dikmek istemektedir.

Seçim öncesi, CHP ve MHP dizaynı aynen bunun hazırlığıdır. Tabii bu güçler, kendilerinini besleyecek karşı güç olarak manipüle edecekleri bir Kürt hareketi de yaratma peşindedirler. Kılıçdaroğlu’na bunun için Diyarbakır’da o ‘çizgi dışı’ konuşma yaptırılmıştır.

Bilmiyorum tehlikenin farkındamıyız; Türkiye’de çok geniş bir faşist cephe örülmeye çalışılıyor. Bu tam da ordunun bu ‘işini’ artık yapamaz duruma düştüğü konjoktürde ‘sivil-aşağıdan’ bir faşist hareket olarak gündeme getiriliyor ve bu hareketin ideolojik-kültürel bütün figürleri (sanatçılarından(!), ‘sol’ partilerine kadar) ince bir ‘işçilikle’ ortaya çıkartılıyor.

Nicos Poulantzas, Faşizm ve Diktatörlük’te ‘Faşistleşme süreci ve faşizm, küçük burjuvazinin siyasal bunalım durumuna ve faşist partilerin desteği ile gerçek bir toplumsal güç haline gelmesine denk düşer’ der. Bu anlamda, hemen seçim sonrası, Türkiye’de iki siyasi süreç karşımıza gelecek. Birincisi, eski rejimin siyasal bunalımında biraraya gelen nasyonel yapıların faşizm süreci... İkincisi ise, Yeni Anayasa yapım süreci ile birleşecek demokratikleşme süreci... Yeni Anayasa sürecini, G.Afrika demokratik bir mevzi olarak kazandı; bunu Türkiye’de yapabilir.  

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums