- 14.11.2016 00:00
HDP Eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile 8 vekilin tutuklanması sonrasında kamuoyu algısını yönlendirmek için bakanından başbakanına ve cumhurbaşkanına kadar hepsi konuştu. Ortak mesajları ''hukuk önünde herkes eşit ancak onlar yargıyı tanımadıkları için herkese uygulanan prosedür HDP'lilere de uygulandı''.
Sanırsınız ki HDP'lilerin dokunulmazlıkları hukuksuz bir biçimde kaldırılmadı. Sanırsınız ki sistemin bekası adına Kılıçdaroğlu ''anayasa aykırı olmasına rağmen terörle yan yana geldiler dedirtmemek için evet diyeceğim'' demedi.
Ve sanki unutmuşuz gibi Erdoğan, Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili Anayasa mahkemesinin kararına karşı ''uymayacağım ve tanımıyorum '' demedi. Ve sanki unutmuşuz ki MİT müsteşarı Hakan Fidan'ı ifadeye çağırdıklarına bir gecede yasa çıkararak Hakan Fidan'a yasal güvence getirilmedi.
Bütün AB ülkeleri HDP'li vekillerin tutuklanmasının demokrasi ile bağdaştırılamayacağı yönünde açıklamalarda bulundular. Tutuklamaların ardından HDP gurup toplantısına Avrupa ülkeleri büyükelçi ve temsilcilerinin kalabalık katılımı hukuksuzluğa tepkinin bir dışavurumudur.
AKP ve Erdoğan AB ülkelerinin HDP'lilerin tutuklanmasına karşı tepkileri ve dayanışmalarından oldukça rahatsız oldular. AB ye rest çeken heyheylenmeler geçmişte olduğu gibi şimdi de eksik olmadı.
Çiller Ağar döneminin geçmiş yıllarda hukuksuzlukları sürerken, DEP'li vekiller cezaevlerine konulurken, faili meçhuller hız kesmemişken Avrupalı üç parlamenter Türkiye'ye gelir. Dönemin DYP'li Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir, Türkiye'yi 1995'de ziyaret eden Alman Parlamenter Claudia Roth, İngiliz Parlamenter Pauline Green ve Fransız Parlamenter Catherine Lalumiere'e hakaret etmiş ve "üç fahişe" ifadesini kullanmıştı.
Parlamenterler hakaret davası açar ve kazanırlar. Kazandıkları parayı da nispet yaparcasına seks işçilerine bağışlarlar. O dönemde kadına hakaret eden partilisi bir vekile tepki koyması gereken Çiller, erkek egemen anlayışın yanında olmuş vekiline sahip çıkmıştı. Ve Çiller Gökdemir'in para cezasını parti bütçesinden karşılayabileceklerini söylemişti.
Ayvaz Gökdemir Anteplidir. Aynı dönemde yine Antepli olan karikatürist İsmail Gülgeç bir karikatür çizer. Ayvaz Gökdemir'in fahişe sözcüğüne cevaben çizgi kahramanlarına söyletir '' pezevengin iyisi fahişeyi gözünden tanır'' diye. Bu cevap pervasız bir siyasetçiye karşı tam yerinde söylenmiş bir söz olarak hala unutamadığım anılar arasındadır.
Bu ülkede ne zaman baskı artsa, işkence yapılsa, işkencelerde, cezaevlerinde ölüm artsa Avrupa'dan demokrasi vurgulu açıklamalar gelir. Ancak hiç bir iktidar, bu açıklamalara toleranslı yaklaşmamış hep meydan okumuşlardır. Bugün iktidardakilerin de tutumu geçmişin aynısıdır.
AB ülkelerinin demokrasiye uygunluk çağrılarına tepki verenlere sormak gerekirse, AHİM nedir? Kendi ülkesinde adalet bulamayan Türkiye vatandaşları neden AHİM'e başvurur? AYM'ye bireysel başvuru hakkı bu ülkede hangi gerekçe ile tanınmıştır? Bu soruların cevabını doğru verdiğimizde AB ülkelerini suçlamak yerine iğneyi kendi hukukumuza batırmamız gerekmez mi?
Bu ülkede rejim fiilen değişmiştir sözü Erdoğan'a aittir. AYM'nin verdiği kararı tanımıyorum ve uymayacağım sözü Erdoğan'a aittir. 17-25 Aralık operasyonunda çocuğunu ve diğer bakanların çocuklarını soruşturmadan uzaklaştıran AKP ve Erdoğan'dır. Daha sayılabilecek birçok hukuksuzluk örneğine rağmen HDP'li vekillerin hukuku tanımadığını söylemek hukuka mevsimlik bir statü vermektir. Hukuk kime göre bahar kime göre kış olacak, belirleyen ise yargıya hükmeden gücün kendisidir.
Bizim ülkemizde de hukuk güçlünün hukukudur. Güçlünün hukuksuzluğu hukuk olurken güçsüzün hukuku hukuksuzluk olarak gösterilir. Bugün HDP'li vekillerin uğradığı bu haksızlık Başkanlığa giden yolun temizlenmesi için gereken hukuka verilen buldozer görevidir. Kürt ve muhalif televizyonların kapatılması, Cumhuriyet gazetesine operasyon, belediyelere kayyum, içinde Çağdaş Hukukçular Derneği’nin de bulunduğu 370 derneğin kapatılması bu yol temizliği operasyonunun bir parçasıdır. Eğer ki hukuka buldozer görevi verirsen önüne çıkar her şeyi yakar yıkar temizler. Bugün olan hukuk adına budur.
Yorum Yap