- 13.02.2016 00:00
Kayyım yönetimindeki Bugün isimli gazete, CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke’nin ‘vaftiz’ olduğunu duyurarak nihayet dikkatleri üzerinde topladı. Gazetecilik yaptığı için değil, nefret suçu işlediği için. Ve zaten böylelerinin nezdinde gazetecilik, habercilik yapmak filan değil; ‘sahibinin’ gözüne girme işi. Yol açtıkları tepkileri de muhtemelen yüzlerine yağan yağmur sanmışlardır. Tepki derken, Sayın Sadullah Ergin’in tweet’ini saymazsak, iktidar partisinden gelen herhangi bir tepkiye de şu ana değin tanık olmadık.
Adı geçen gazete tetikçilikte, nefret suçu işlemekte, öyle görünüyor ki kendisine ‘rol modeli’ olarak Akit’i seçmiş. Ayıplarına daha neler ekleyecekler, bilemiyorum. Çünkü bilmek için kafanızın onlar gibi ayrımcılığa, nefret diline, ayıba, alçaklığa ayarlı çalışıyor olması gerek.
Bu ‘sahibinin sesi’ medya cellatlarının pervasızlıkları, açık ki, bir zihniyetin dışavurumu. Bu nedenle ‘çapsızlık’ deyip geçmek mümkün değil. Neden derseniz...
2014 Cumhurbaşkanlığı kampanyasının akılda kalan sözlerinden biri, “Bana, affedersiniz Ermeni bile dediler” idi...
Daha öncesinde, 2010 referandum ve 2011 seçim mitinglerinde de meydanları coşturma becerisi iyi bilinen Sayın Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dersimli ve Alevi oluşunu diline dolamış, meydanları “Yuh!” sesleri ile çınlatmıştı...
14 yaşında polis tarafından vurulan ve uzun süre komada kaldıktan sonra 15 yaşında hayatını kaybeden Berkin Elvan’ı meydanlarda ‘terörist’ ilan eden, acılı annesini aynı meydanlarda yuhalatan da, memleketin birlik ve beraberliğini temsil etmekle yükümlü olduğu bir makamda oturan aynı Sayın Erdoğan’dı...
Toplumun geri, basit, ilkel önyargılarını okşayarak yapılan siyaset de bir siyaset yapma biçimidir. Genellikle sonuç da verir. Ama bu tarz siyaset ile sağlıklı, işleyen bir demokrasi inşa edemezsiniz.
Herkesin etnik, dini, kültürel değerleriyle birlikte ‘eşit yurttaş’ olduğu ve birbirini sahiplendiği, gerektiğinde birbirinin hakkının, hukukunun, özgürlüğünün avukatlığını yaptığı bir toplum olamazsınız. Böyle bir toplum olabilmek yolunda harcanmış emekleri, kazanılmış hakları tanınmaz hale getirirsiniz sadece. Olan da budur...
Cizre...
İçişleri Bakanı Efkan Ala Cizre’de operasyonların ‘başarıyla’ sonuçlandırıldığını açıkladı. Ama sokağa çıkma yasağı bir süre daha devam edecekmiş.
Genelkurmay Başkanlığı da yazılı bir açıklamayla Cizre’nin tamamen ‘kontrol altına’ alındığını duyurdu. Aynı açıklamadan, son 5 aylık operasyonların kanlı bilançosunu da öğrendik: ‘619 terörist etkisiz hale getirildi’. Son iki gün içerisinde öldürülenlerin sayısı ise 16 olarak verilmiş. Bu kanlı bilançonun diğer yüzünde de çatışmalarda hayatını kaybeden çok sayıda güvenlik görevlisi var.
Cizre’den son iki gün içerisinde çevre il ve ilçelerin morg ve hastanelerine 100 cenaze geldiği söyleniyor. Yakılmış, parçalanmış cenazeler tanınmaz halde.
Acaba Sayın Efkan Ala’nın kastettiği ‘başarı’ nedir? ‘Etkisiz hale getirilen teröristlerin’ sayısı mı? ‘Düşman’ toprağı ele geçirilmiş gibi göndere çekilen bayrak mı? Koca ilçenin neredeyse ‘hayalet kent’e dönmüş halde ‘tamamen kontrol altına alınması’ mı? JÖH, PÖH, Esedullah imzalı ırkçı duvar yazıları ve siyah kukuletalı ‘kahramanlık’ pozları mı?
Cizre Mem ile Zin’in yurdudur ve aşkları, Hakk’a teslim edilmiştir.
Yorum Yap