Boğmak istediğiniz o çığlık utancınız olacak

  • 12.01.2016 00:00

1999 yılında Magazin Gazetecileri Derneği’nin ‘olaylı’ ödül töreninde Ahmet Kaya’nın “Kürtçe bir klip çekeceğim” dediği için nasıl bir lince maruz kaldığını hatırlamayanımız yoktur.

‘Olay’ 10 Şubat 1999 günü ünlü bir otelin salonunda cereyan etti. Ödülünü alırken ‘Kürt’ lafı eden Ahmet Kaya çatal bıçaklı saldırıya uğradı. Magazinci takımı (işini

gereği gibi yapanları tenzih ederim) sahneye fırlayıp huşuyla 10. Yıl Marşı’nı okudu. ‘Çağdaş’ görünümlü ünlü magandalar memleketi ‘bölünmekten’ kurtardı!

Ertesi gün Ahmet Kaya için linç manşetleri atıldı. Hakkında soruşturma başlatıldı. Gözaltına alındı, ‘terör örgütü propagandası yapmak’tan bir süre tutuklu kaldı.

Belki ‘kaçsın’ diye, belki milliyetçi hisleri galeyana gelmiş birileri ‘vursun’ diye serbest bırakıldı. Paris’e gitti ve orada yorgun kalbi memleket hasretine fazla dayanamadı.

 Devir devran değişince Ahmet Kaya’yı linç edenler birbiri peşi sıra ‘gaza geldim de şeettim’ deyip özür açıklamaları yaptılar. ‘O ara tuvaletteydim’ diyenler oldu.

Kimisi Kaya’nın açtığı yoldan ilerleyip Kürtçe klip çekti. Miting meydanlarında bolca adı zikredildi. ‘Kürt’ demek ‘suç’ olmaktan çıktı. ‘Artık barış zamanı’ diye düşünürken meseleyi ‘barış’ değil ‘anketler ne diyor?’ konusu olarak görenler yeniden başa sardı ve geldik bugüne...

 Kürt sorunu özgülünde iktidar partisinin ülkemizi ne hale getirdiğini ‘tabak gibi’ gözler önüne seren olay Ayşe Çelik isimli yürekli bir öğretmenin “Çocuklar ölmesin. Analar ağlamasın” sözleriyle patlak verdi.

 Kanal D’de yayınlanan ‘Beyaz Şov’ isimli çok izlenen magazin programına telefonla bağlanarak birkaç söz söyleyen Ayşe Çelik’in niyeti belli ki sesini duyurmaktı, ama nasıl bir faşizan anlayışla karşı karşıya olduğumuzu muhtemelen bilmiyordu.

 Kadının ‘olay’ olan ‘çığlık’ gibi sözlerini bir kez de ben köşemde paylaşayım: “Türkiye’nin doğusunda neler olup bittiğinin farkında mısınız? Burada doğmamış çocuklar, anneler öldürülüyor. Ölen çocuklara sevinen zavallı insanlar var. İnsanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın”...

 Ayşe Çelik ‘terörist’ ilan edildi, ‘paralel’ olduğu tespit edildi, hakkında soruşturma başlatıldı; tabii ki Kanal D ve Beyazıt Öztürk hakkında da.

 Yukarıdaki sözler ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasının ‘delili’...

 Kanal D yönetimi, peşinden ‘Beyaz’ açıklamalar yaptı, kamuoyundan özür dilediler, ‘devlet yanlısıyız’ dediler.

 Bir medya kuruluşu ve medya insanı ‘devlet yanlısı’ olmak zorunda mıdır? Medya kuruluşlarının ‘devlet yanlısı’ olduğu, ‘devlet yanlısı’ olduğunu kanıtlamak için taklalar attığı, bir ‘rutin’ dışı olay olduğunda peş peşe ‘özür’ açıklamaları yaptığı ve yine de hakkında ‘terör’ soruşturmaları açılan bir ülke haline geldik. Ayşe Çelik’in ‘Çocuklar ölmesin. Analar ağlamasın’ çığlığının açığa çıkardığı tablo, budur...

 Zaman, bugünden ibaret değil, durmaz. Durmayacak. Ahmet Kaya örneğini, ‘Çocuklar ölmesin. Analar ağlamasın’ sözlerinin arkasında duramayanlar için hatırlattım. Bir gün bu tutumlarından dolayı gurur değil utanç duyacaklar.

 Bir zamanlar ‘Hakkarili anne ile Yozgatlı annenin gözyaşları arasında ayrım yapamayız’ diyen bir başbakanımız vardı. Bu hatırlatma da bir insan çığlığını ‘paralelmiş, teröristmiş’ diyerek boğmaya çalışan ar damarı çatlak fanatik yandaşlar için...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums