Gazetecilik sınavı

  • 29.11.2015 00:00

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan malum MİT kamyonlarının ‘yüküne’ ilişkin yayınladığı belgeler nedeniyle Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ı “Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” diyerek açıkça tehdit etmişti. Erdoğan’ın sözlerinin ‘gereği’ yerine getirildi ve Can Dündar ile Erdem Gül, tutuklanarak cezaevine konuldu… 

Bu tutuklamanın gerekçesini hafızamıza kazıyalım: Silahlı terör örgütüne bilerek, isteyerek yardım etmek; casusluk; devlet sırrını ifşa etmek… Birbirinden ağır ve onur kırıcı ithamlar… 
Can Dündar yazıları, haberleri, belgesel çalışmaları ile üretken, başarılı bir gazeteci. Cumhuriyet’in Ankara temsilcisi Erdem Gül de haberleriyle gündem yaratan başarılı bir gazeteci. Dündar ve Gül’ün gazeteciliğini beğenmek beğenmemek kuşkusuz herkesin kendisine kalmış bir şey. Kesin olan, taşıdıkları gazeteci kimliğidir. 
Ve zaten Dündar ve Gül’ün tutuklanmalarına neden olan da yayımladıkları haber. Tutuklanmalarına neden olan ‘faaliyetleri’ bu haberden ibaret… 
İktidar partisinin medya üzerindeki susturma, yıldırma, gözdağı baskısının yeni bir halkası ile karşı karşıyayız. Bunu başka türlü anlamak ve okumak için aklınızı, fikrinizi, kişiliğinizi ve vicdanınızı kaybetmiş olmanız gerek. 
Ülkemizde gazeteciliğin çok parlak bir ‘sicili’ olduğu söylenemez. Özellikle medya patronlarının güç odaklarıyla ilişkileri bakımından. Fakat darbe dönemleri dahil hiçbir dönemde, hiçbir iktidar medyayı bu denli açıkça, pervasızca ‘Teslim ol! Biat et! Yoksa yakarım!” baskısı altına almamıştı. 
Gazetecilik ‘sivil’ bir meslektir. Gazeteciler ‘devlet memuru’ değildir ve olmak zorunda da değildir. Aksine, yaptıkları işin ‘fıtratı’ gereği devleti, ülkeyi yönetenleri kamu adına objektif olarak yanlışlarını eleştirerek, haksızlıklarını, hukuksuzluklarını, yolsuzluklarını, hırsızlıklarını deşifre ederek ‘denetleme’ misyonları vardır. Medya için ‘dördüncü kuvvet’ denilmesinin nedeni de zaten budur. 
Bu açıdan bakıldığında gazetecilerin tutuklanmasına neden olan haber, bir gazetecilik başarısıdır. Çünkü Cumhuriyet, memleketi yönetenlerin “Bayırbucak Türkmenlerine insani yardım malzemesi taşıyorlardı” dedikleri kamyonlarda ağır silah ve askeri mühimmat malzemeleri taşındığını ortaya çıkardı. (Aslına bakarsanız bu haber Cumhuriyet’ten çok önce 21 Ocak 2014’de Aydınlık isimli gazetenin sürmanşetinde ve sonrasında birçok haber sitesinde de yayınlanmıştı.) 
Olayla ilgili son olarak geldiğimiz nokta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kamyonlarda silah olsa ne olur olmasa ne olur” şeklindeki sözleriyle önceki açıklamalarını tekzip edercesine olayın mahiyetini muğlaklaştırmak, önemsizleştirmek istemesiydi. 
Bir de sağlam durmak, ilkeli davranmak, şerefini korumak adına haksızlık ve hukuksuzluğa karşı ‘birlikte’ olması gerekenlerden bazılarının gafleti var. Hâlâ bu çileli süreci ‘ölü taklidi’ yaparak atlatabilmek hesabındalar. Mümkün olsa ülkenin iki saygın gazetecisinin tutuklanmasını kısa haber olarak bile görmeyecekler. 
Belki de taklit filan değil mesleki onurları itibarıyla sahiden ölmüşlerdir?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums