Darbeye karşı direnmek meşru bir haktır

  • 28.10.2015 00:00

Öncesi bir yana son iki yıl içerisinde AKP iktidarı en geniş manada hak ve özgürlüklerimizi sınırlandıran, kısıtlayan, tehdit eden çok sayıda uygulamaya imza attı. Bunların tek bir anlamı vardı ve o da ülkede bir ‘tek parti’, bir ‘tek adam’ rejiminin temellerini atmak. MİT kanunu, İç Güvenlik Yasası, yargıyı teslim alan uygulamalar ve devlet bünyesinde giriştiği hukuksuz, keyfi tasfiyeler ancak bu bağlamda anlamını buluyordu.

Bu keyfi ve zorba yönetim anlayışına ‘sivil darbe’ diyenler oldu. Ancak bu kavram o kadar ucuzlatıldı ki ben bu tanımlamayı yapmaktan şu ana değin imtina ettim. ‘Bir yerde dururlar’ diyordum, ‘daha ileri gidemezler’ diyordum. Biliyorum ki bu AKP’nin anti-demokratik uygulamalarından rahatsız olan birçok kişinin hissiyatıydı.

Açıkçası, yanıldım. 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarıyla bozulan kimyalarının AKP’ye neler yaptıracağını doğru öngöremedim. Ele geçirdikleri devlet gücünü bir ‘tek adam’ rejimi inşa edebilmek için ne kadar ve nereye kadar bir ‘silah’ gibi Türkiye’nin geleceğine doğrultacaklarını kestirebilmek zordu. Yaşayarak öğreniyoruz…

7 Haziran seçimleri ile iktidarın hiç de ‘cepte keklik’ olmadığını anladıkları zaman, bozulan dengeleri iyiden iyiye şaştı. Ülkeyi kanlı bir kaosun içerisine sürüklemekten çekinmediler. Yeter ki iktidarda kalabilsinler ve yeniden iktidar olabilsinlerdi…

Artık adını dosdoğru koymak gereği var. AKP, bir ‘sivil darbe’ gerçekleştirmiştir.

1 Kasım seçimlerine sayılı günler kala muhalif medyanın ekranlarını kararttılar. Birçok TV kanalını televizyon platformlarından çıkartarak ekranlarını karartmak istediler. ‘Olmayacak şey’ idi, yaptılar.

Ancak bu medyayı bütünüyle susturmak istiyorlardı. Bu yüzden de ekranlarını karartmak, seslerini kısmak, ekonomik baskı altına alarak çökertmek ‘yeterli’ değildi. Aceleleri vardı.

‘O kadar da değil’ diyenleri yine yanılttılar. Hukuk ve adalet ile alakaları bulunmayan savcı ve ‘proje’ mahkemeler aracılığıyla bünyesinde etkili medya kuruluşları bulunan İpek Koza Holding’in yönetimini gasp ettiler.

İpek Koza Holding, uzun süredir AKP devletinin yoğun baskısı altında. Sayısız kez denetimden geçirildi. Herhangi bir yasadışılık tespit edilemedi. Bir türlü bulunamayan ‘gerekçe’ icat edildi: Türkiye’de hiçbir şirket bu kadar ‘kusursuz’ olmazdı, bu ‘şüpheli’ bir durum idi…

İpek Medya Grubu bünyesinde bulunan Bugün ve Millet gazeteleri, dünkü nüshalarında “Demokrasimiz, özgürlüğümüz ve Türkiye için kara bir gün” manşetiyle çıktılar.

Yaşadığımız durumu özetleyen gerçek tam olarak budur. İpek Koza Holding’in yönetiminin haksız, hukuksuz bir şekilde gasp edilmesi sadece bir sermaye grubunu hedeflememektedir. Bu zorbalıkla düşünce ve ifade özgürlüğüne darbe vurulmuştur. Özgür medyaya darbe vurulmuştur. Halkın haber alma hakkına darbe vurulmuştur. Muhalefete darbe vurulmuştur. Mülkiyet hakkına darbe vurulmuştur.

Yani demokrasimize, hak ve özgürlüklerimize darbe vurulmuştur.

Bu nedenle sorun, hepimizin sorunudur.

Darbeye karşı direnmek meşru bir haktır ve seçimlere 4 gün vardır…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums