Ya yine boyun eğmezsek?

  • 17.08.2015 00:00

 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu küçümsemek için kullanmayı çok sevdiği bir tabir var; Erdoğan’a göre Kılıçdaroğlu ‘CHP Genel Müdürü’dür. Bu tabirle hem Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü geçmişini hatırlatıyor (bir ara ‘memur Kemal’ diye lakap da takmışlardı) hem de onu ciddiye almadığını söylemiş oluyor. Sayın Erdoğan, cumhurbaşkanı olduktan sonra da, Kılıçdaroğlu’nun adını ‘genel müdür’ olarak anmayı sürdürdü.

Bu, çok açık ki, siyasi etik normlarına sığdırılamayacak bir tabir. Bir siyasi partinin lideriyle siyasi polemiklere girilmesi ne denli doğal ise onun temsil ettiği iradeyi aşağılamak bir o kadar yakışıksız. Ne var ki “hangi siyasi etikten bahsediyorsun sen?” diyenlere itiraz edecek durumda değilim. Zira ülkenin değil de AKP’nin cumhurbaşkanı gibi hareket etmekte ısrarlı sayın Erdoğan başta olmak üzere AKP kurmayları nicedir siyasi etik namına ne varsa yerle bir ettiler. Yıllarca Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan rekabetini izledik. Ama ben Türkiye’nin yakın siyasi tarihine damgasını vurmuş bu isimlerin birbirlerinin kişiliklerine ve temsil ettikleri iradeye yönelik böylesine aşağılayıcı bir üslup kullandıklarını hiç hatırlamıyorum.

Merak ettiğim, sayın Kılıçdaroğlu’na ‘siyaset böyle bir şey işte’ diye ‘genel müdür’ yakıştırmasını ‘normal’ karşılayacaksak, sayın Davutoğlu’na ne diyeceğiz? Saray’ın çizdiği güzergahta siyaset yapan Davutoğlu ‘başbakan’ ve ‘AKP Genel Başkanı’ sıfatıyla herhangi bir kritik karar alamazken yani. Bunun sadece AKP için değil ülkemiz için de ciddi bir problem olduğuna dikkat çekmekle yetineceğim.

Bir de militan Erdoğanistler var, malum. ‘Erdoğanist’ herhalde abartılı ya da etik olmayan bir yakıştırma değil. Çünkü üslup ve pratikleri bunu söyletiyor. Durduk yere birisi çıkıp “İki silahım var, önce beni öldürsünler” diyor. Diğeri ‘benim neyim eksik’ dercesine “Benim de üç silahım var” diyor. Kimisi “biatsa biat” diyerek aklını fikrini kişiliğini Erdoğan’a teslim ediyor. Kimisi Erdoğan’a aşk ilan ediyor. Kimisi de kefen niyetine beyaz perdeler örtünerek Erdoğan’ın yollarına çıkıyor. Bunlar, kuşkusuz siyasi kavramlardan ziyade psikolojinin kavramlarıyla değerlendirmek gereken yalaka ve yalama olmuş kişilikler. Davutoğlu’nun Erdoğan’a bağlılığı bu düzeyde midir; ‘çıkmadık candan umut kesilmez’ misali dilerim değildir.

Davutoğlu seçimlerin hemen ertesinde “Biz istedik ama olmadı, artık taşlar yerli yerine oturmalı” demişti. Ama taşlar yerine oturmuyor bir türlü. “Reis” geçen hafta memleketinde neden ‘bunu saymıyorum’ deyip ülkeyi yeniden seçim sath-ı mahalline soktuğunu çok açık ve anlaşılır bir dille ortaya koydu ve dedi ki; “İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye’nin yönetim sistemi değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir Anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir”.

Demek oluyor ki sistemi değiştirdiğine inanmaktadır ve bu, “kabul edilse de edilmese de” böyledir. Bu durumda ‘milli irade’ onun bu keyfiyetini meşrulaştırmak, siyaset kurumu da minareye kılıf uydurmak için vardır.

 

Öyle midir Ahmet Hoca? Türkiye bu dayatmaya boyun eğmek zorunda mı? Sahi sizin de silahınız var mı, kaç tane?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums