- 12.08.2015 00:00
Ahmet Davutoğlu Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesi ile ilgili çok sayıda kulis bilgisi var dolaşımda. Bu bilgileri paylaşanlardan koalisyon istemeyenler bardağın boş tarafını, koalisyon beklentisi içerisinde olanlar da bardağın dolu tarafını öne çıkarıyorlar. Bardaktan kan damlıyor oysa: Akıldan bir an bile çıkarmamak gereken bu aslında…
Bu nedenle görüşmenin ardından parti sözcülerinin yaptıkları açıklamalarda benim altını çizdiğim, ‘ülke çıkarlarının parti çıkarlarının önünde tutulması’ vurgusu oldu. Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Hükümet belirsizliği, seçim belirsizliği, ‘ne olacak?’ belirsizliği, her gün yurdun dört bir yanından çatışma ve ölüm haberleri almaya başladığımız bu günlerin ağırlığını daha da arttıran bir etki yaratıyor.
Bu tabloyu daha ilk günden kendini daha fazla tutamayıp “Gördünüz işte böyle olmuyor!” algısı yaratmak için malzeme yapanlar var. Bu tip vicdanlarının yerinde kör ve karanlık kuyular bulunan kişilere, “Göreceksiniz Türk’ün gücünü!” diyen özel tim polisleri ve “Her şehide karşı bir HDP’liyi indirelim!” çağrıları yapan üniversite hocaları eşlik ediyor.
İçerisine girdiğimiz kanlı süreç, “meğerse kumpasmış” denilen ‘derin’ çevreleri de harekete geçirdi. Ne yapıp edip Alevileri de bu sürecin kavga eden taraflarından biri haline getirmek için uğursuz mesailerine başladılar yine.
Önceki gün Üsküdar’da bazı Alevi ailelerin evlerine Maraş katliamından hafızalarımıza kanla kazınan ‘çarpı’ işaretleri konuldu. Bir başka evin önüne bomba süsü verilmiş bir paket bırakıldı. Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş’ın arabası kurşunlandı. “Aleviler Barış İstiyor” konulu bir toplantı için İstanbul’dan Ankara’ya giden Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Baki Düzgün, eşi Yurdanur Düzgün ve Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir’in içinde bulunduğu araca uzun namlulu silahlarla ateş açıldı… Bunlar son bir hafta içerisinde gerçekleşen olaylar.
Uzun süredir Alevileri kriminalize etmeye yönelik sistemli bir çaba var. Alevileri bazı illegal sol gruplarla adeta eşdeğer görmek isteyenler var. Hayatın her alanında ayrımcılığa uğrayan, en temel talepleri tanınmayan, iğrenç önyargılarla ve korkuyla, endişeyle yaşamaya mahkûm görülen Aleviler de sokaklara dökülse ve tablo tamamlansa özlem ve arayışı içerisinde olanlar var…
Bu tablo hangi iktidar hesabına bedel olsun diyedir? Hangi parti çıkarı bu tabloyu izah etmeye yetebilir? Hangi ‘dava’ içerisine sürüklendiğimiz bu kaosu katlanır kılabilir? Özgürce, insanca, barış içerisinde yaşayamadıktan sonra hangi vatan ölülerimizin ruhunu şad edebilir ve geride kalanlara huzur verebilir?
Sayın Davutoğlu Saray ve memleketin ihtiyaçları arasında yaşadığı ikilemi doğru seçenekten yana tavır koyarak çözmek ve Sayın Kılıçdaroğlu “Milyonlarca oy bir tek can etmez” sözüne sahiplik etmek sınavıyla baş başadırlar.
Temel kaygısı demokrasi, hak ve özgürlükler ve illa da barış olan bir AKP-CHP koalisyonu mümkündür, gereklidir, bir yeni başlangıç umududur.
Yorum Yap