‘Bunlar Ermeni’den ‘bunlar Zerdüşt’e...

  • 4.02.2015 00:00

 90’lı yıllar boyunca Kürt sorununu “Devlet bazen rutin dışına çıkar” (Süleyman Demirel) anlayışıyla ‘halletmek’ isteyenler ülkemizi binlerce insanımızın hayatını kaybettiği, ‘faili meçhul’ cinayetlere kurban gittiği, yerinden yurdundan göçertildiği kanlı bir girdabın içerisine sürüklemişlerdi. OHAL kafası yürürlükteydi ve askeri operasyonlara eşlik eden bir de psikolojik savaş vardı.

Psikolojik harp kurmaylarının en ‘gözde’ numarası, TV programları ve medya üzerinden kamuoyuna empoze ettikleri “Teröristler Ermenidir, sünnetsizdir, dış mihrakların maşasıdır” mesajı idi. Bu ‘Ermeni’ vurgusu ile toplumdaki Ermeni alerjisinin canlı tutulabileceği ve ‘teröre’ karşı devletin yürüttüğü mücadeleye (araya uyuşturucu kaçakçılığı gibi ‘mafyatik işler’ karışsa da) desteğin hep devam edeceği hesaplanmıştı. “Bunlar Ermeni” mesajının Kürtlerde almak istediği netice ise tabii ki, Kürtlerin, dini hassasiyetleri kullanılarak ‘teröre’ karşı devletin yanında saf tutmasını sağlamaktı.

Bu ırkçı psikolojik harp, belki ülkenin bu tarafında milliyetçiliğin tırmandırılmasına katkı sağladı ama o tarafta tam tersi bir etki yarattı. Bu gerçeğe ‘yakinen’ tanık olduğumu söyleyeyim ve bir anekdot paylaşayım.

1993 yazında bu ara hayli ucuzlamış olan ‘malum’ iddiayla tutuklu bulunduğum bir cezaevinde (Muş), “Teröriste ekmek verdi” diye içeri atılmış insanlardan biriydi Şeyh Cüneyt. Yaşı 80’in üzerindeydi (dilerim sağ ve afiyettedir) ve kendisiyle beraber 60 yaşlarındaki oğlu ve iki torunu da içerideydi. Bitlisli, saygın bir dini kanaat önderiydi.

Bir gün TRT’deki psikolojik harp propagandası yapılan programların birinin ardından Şeyh Cüneyt ailesiyle birlikte “Heval bundan sonra ezan okuyacağız” diye ayaklandı. Koğuşta başka melleler, seydalar da vardı. Uzun tartışmaların ardından ne yaparsak yapalım devletin bu psikolojik harp propa-gandalarını sürdüreceği görüşü hâkim oldu ve Şeyh Cüneyt fikrinden vazgeçti.

Daha sonra sürgün edildiğim başka bir cezaevinde Şeyh Cüneyt ve ailesinin tahliye olduğunu ve koca ihtiyarın iki torununu kendi elleriyle dağa yolcu ettiğini duydum. Şaşırmadım.

Bunu hatırlamamın ve yazmamın nedeni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaçıncıdır dağdakiler için “Bunlar Zerdüşt” ifadesi kullanması. Son olarak önceki gün Bartın’da halka hitap ederken söyledi: “Dağlardaki kamplarda işte elimize geçen belgeler, bunlar Zerdüşt dininin eğitimini veriyorlar. Bunları çok iyi tanımamız, çok iyi bilmemiz gerekiyor ve bunları da benim Kürt kardeşlerime iyi anlatmamız gerekiyor”. (2 Mayıs 2015)

‘Belge’ dediği YouTube’da dolaştırılan bir tiyatro oyunu görüntüleri. Başka ne tür ‘belgeleri’ var bu Zerdüşt konusunun bilmiyorum. Bildiğim, dağdakilerin kim oldukları meçhul canlılar değil, Kürtlerin çocukları olduğu ve Kürtlerin de dindar bir halk olduğudur. 90’larda o propagandadan medet umanların ‘unuttukları’ da buydu.

Erdoğan’ın danışman ordusu içinde sanırım bu işlerden haberdar birileri yok; kimisi ‘akil’ kimisi ‘uzman’ atanan elemanlar içinde de mi yok?

Benden hatırlatması: Psikolojik harp numaralarını ‘çözüm’ sananlar siyaseten mevta oldu. Kanıtlanmış, belgeli, kesin bilgi...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums