Önce Diyarbakır çözülmeli

  • 21.07.2015 00:00

 Suruç'ta patlatılan bomba, onlarca kişinin ölümü ve yaralanmasının ötesinde anlamlar taşıyor. Gencecik çocukları vahşice katledenlerin asıl amacının vermek istedikleri mesaj olduğunu söylemeye gerek yok. Menfur saldırıyı; güvenlik stratejilerimiz, Suriye politikamız, uluslararası terör, Ortadoğu dengeleri gibi başlıklar altında analiz etmek mümkün. Ama öncelikle basit ve çıplak gerçeklikler üzerinden gitmeliyiz.

Türkiye, aynı delikten ve kısa zaman içinde ikinci defa ısırıldı. 7 Haziran seçimlerine iki gün kala HDP'nin Diyarbakır mitinginde patlayan bombayı ucuz atlatmıştık. O saldırı da hem ölü sayısı hem de oluşacak etki açısından aynı maksada yönelikti. Diyarbakır saldırısını ülke olarak ne çabuk unuttuk. Oradan gerekli dersler alınsaydı Suruç hiç yaşanmayabilirdi. Dünkü saldırıyı çözmek ve -Allah korusun- muhtemel yeni saldırıları önlemek için işe Diyarbakır'dan başlamak zorundayız.

Miting bombacısıyla alakalı skandal boyutunda bilgiler yansıdı kamuoyuna. Şüpheli O.G.'nin ailesi, çocuklarının IŞİD'e katıldığını Başbakanlık dâhil bütün yetkili kurumlara bildirerek yardım istiyor. Buna rağmen aylarca takip edilen şüphelinin olay günü takipten çıkarıldığı, kaldığı otelde hakkında polisler tarafından asker kaçağı olarak işlem yapıldığı, Adalet Bakanlığı'nın UYAP sistemine kayıt girilmediği ortaya çıktı. UYAP'ta kardeşinin IŞİD'e katıldığı için suç duyurusu yapan ağabeyin adının yazdığını bizzat Bakan Kenan İpek açıkladı. İpek, “UYAP'ta yazılı olmasa da polis aramalıydı.” diyor. İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, “UYAP'ta kayıtlı olmamasından şüpheleniyoruz.” şeklinde kendini savunuyor. Diyarbakır'da bir beceriksizlik varsa kelimenin tam anlamıyla rezalet; değilse diğer ihtimaller ihanete varır.

Miting saldırganı hakkında sahip olduğumuz bilgilere Zaman ve Hürriyet gazetelerinin çabaları sonucu ulaştık. İdari soruşturma var mı? Bilmiyoruz. Adli soruşturma ne aşamada? Bilmiyoruz. Siyaseten hesap soruldu mu? Ona kesin ‘hayır' diyebiliyoruz. TBMM çalıştırılmıyor, yasama organı nafile hükümet turlarıyla oyalanıyor. Halk tarafından görevden alınmış ve istifası kabul edilmiş AK Parti hükümeti hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Ülkenin en önemli iki koltuğu Adalet ve İçişleri Bakanlığı 7 Mart'tan beri 5 aydır siyasi sorumluluğu olmayan iki bürokrata emanet. Bu durumlarda bakanlar hakkında gensoru verilir; lakin kabinenin tamamı zaten seçimde düşürülmüş! Cumhurbaşkanı Recep T.Erdoğan'ın görevlendirme peşrevi tam 35 gün sürdü. Önceki cumhurbaşkanları 6-7 günde yapmış aynı işi. Şimdi Başbakan Ahmet Davutoğlu, adını bile telaffuz edemediğimiz turlar atıyor. Sanki Lüksemburg'da yaşıyoruz. Sınırlarımızdaki savaş ne zaman bulaşacak diye tedirginiz. Ekonomimiz bıçak sırtında. Ama ‘belki erken seçime zorlarız, bir ihtimal yine tek başına iktidara gelebiliriz' düşüncesiyle iş yokuşa sürülüyor. Yüksek Askerî Şûra'ya ‘topal ördek' konumunda da olsa tek başımıza girelim hesapları yapılıyor. Ülke elden gidiyor, birileri küçük hesapların peşinde.

Devlet rölantide, bürokrasi yeni hükümet ve yeni bakanlara göre tavır almak üzere beklemede. Böyle bir ülkede ne yazık ki Suruç'ları önlemek çok kolay olmaz. Hele de dün denecek yakınlıkta Diyarbakır'daki bombanın hesabını soramamışsanız. İhmal mi, ihanet mi? Aydınlatamamışsanız... Siirt'te İstihbarat Şube'nin başına koyacak rütbeli bulamayıp bir memuru vekâleten atamışsanız… Buna da şükür diyeceğiz neredeyse.

(Bu arada YAŞ'a sunulmak üzere 1.200 subay hakkında MİT'in dosya hazırladığını hükümet medyasından öğreniyoruz. Merak ettim: MİT'in fişleyip takip ettiği 1.200 IŞİD'li var mıdır?)

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums